Paylaş
18 yıl hava kuvvetlerinde mühendis subay olarak çalışmış; Türkiye’nin değişik yerlerinde bulunmuştu.
İzmir’i kendisi ve ailesi için son durak olarak görüyordu, ama öyle olmadı.
Bu sefer çıkacağı yolculuk İz-
mir’den çok uzakta, hatta Türkiye’-den de kilometrelerce uzaktaydı.
Çin’e gidiyordu.
Türkiye’nin tıbbı malzeme üretimi konusunda 90’lı yıllarda atılım yapan Hipokrat firmasının Genel Müdürlüğü’nü yapıyordu.
Şirketin sahibi Hayri Dursunoğlu’yla kafa kafaya vermiş, Çin pazarını araştırıyorlardı.
Çin’de ortopedik cerrahi malzeme üreten bazı firmalarla görüşmeler başlatılmış ve bu bölgede ciddi bir potansiyel olduğu farkına varmışlardı.
Çin’de yaşamak fikri o günlerde doğdu.
Alptekin Aydın, Pekin’e, Shanghai’ya, Tianjin’e gidip geldikçe; ailesiyle de bir süre burada kalabileceğine karar verdi.
Uçak biletleri alındı, bir iki yıl gibi planlanan uzun seyahat başlamış oldu.
Sevgili Alptekin Aydın’la tanışmamız elbette İzmir günlerinde başladı.
Hipokrat kendi sektöründe çok başarılı işler yaptı.
Çinli birçok hasta Hipokrat markalı ürünleri kullanmaya başladı.
Pekin’de olmak Alptekin Aydın’a yeni açılımları da getirdi.
Aydın, o günleri şöyle anlatıyor:
“Çin’e geldiğimizde bütün dünya devlerinin burada, bir şekliyle yer almış olduklarını gördüm. Kendi alanımızda da o zaman için İsviçreli bir firmanın, Çinli partnerine üretim yaptığını gözlemledim. Gelişimiz esasen, Hipokrat firmasının dış pazar açılımında Çin pazarından pay almasıydı. Bu projemizi duyan Ege Serbest Bölgesi ESBAŞ yönetici şirketi de, ‘Madem gidiyorsunuz oraya, yerleşirken bizi de temsil etme projenizi yanınızda götürün’ dediler...”
Hipokrat, sonrasında ESBAŞ...
ESBAŞ olunca serbest bölgedeki onlarca şirketin Çin’le bağlantıları geldi.
* * *
Alptekin Aydın, kısa sürede birçok sektörü araştırır, inceler hale geldi.
Pekin’de ne oluyor, Shanghai’da hangi dev şirket yeni büro açtı, Tianjin’deki serbest bölgeye hangi yatırımcı geldi...
Bütün bu bilgiler Alptekin Aydın’da toplanmaya başladı.
ESBAŞ, Çin’de özel günler de düzenledi. Hem Çinli yatırımcıların dikkati İzmir’e çevrildi, hem de bazı firmaların ortak hareket etme şansları yakalandı.
Örneğin; Shanghai’daki EXPO hazırlıklarını izlemek için Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’yla Çin’e gittiğimizde herkes ESBAŞ’ın koordinatörü Ertuğrul Işıksoy’u çok yakından tanıyordu.
ESBAŞ, Çin’deki bazı araştırmalarda dünyada yatırım yapılacak en iyi serbest bölgelerden biri seçilmişti.
Bunda da Alptekin Aydın’ın kurduğu iyi ilişkilerin önemli bir rolü vardı.
* **
Geçenlerde Alptekin Aydın’ı aradım. Biraz sohbet ettik.
Çünkü biliyordum ki, Aydın Ailesi Pekin’den EXPO nedeniyle Shanghai’a taşınmıştı.
“Beraber gezdiğimiz Shanghai’dan o günden bugüne neler yapıldı, Çinliler EXPO’dan mutlu mu?” diye sordum.
EXPO Shanghai’da Türkiye’nin standı olduğu gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de temalı bir projesi yer aldı. Aydın, bu projenin de koordinatörlüğünü üstlendi.
Soruma da yanıtı şöyle oldu:
“İlk üç ayın sonunda ziyaretçi sayısı 35 milyonun üzerine çıktı. Geçen gün yapılan bir toplantıda şu ana kadar satılmış giriş bileti 52 milyon, altı ayın sonunda hedeflenen rakam 75 milyondan fazla olarak açıklandı. Aslında EXPO, Shanghai’a çok şey kattı. Birçok ayrıntı verebilirim. Ama şunu bilmek etkileyici olabilir. Şehri ikiye ayıran Huangpu nehri üzerinde EXPO için yapılan köprüye ilave olarak dört ayrı noktada yeni tünel geçişleri devreye alındı. Pudong havaalanının kapasitesini ikiye çıkaran ikinci terminal ve bu terminali şehre bağlayan yepyeni bir otoban yapıldı. Şehre yapılan en etkileyici yatırımlardan birisi de Çin’in en büyük üçüncü adası ve dünyadaki en büyük alüvyon adası olan Chongming adasına dokuz kilometrelik tünel ve ardından da 10 kilometrelik bir nehir üstü köprülü geçişle bağlantı sağlanması diyebiliriz. Shanghai’a yaklaşık 60 kilometrelik mesafedeki bu ada bağlantısı ileride Shanghai-Xi’an otoyol geçişinin de tamamlayıcısı olacak. Bu köprü ve tünel geçişini özellikle dile getirmek istedim, çünkü zaman zaman İzmir’de körfez geçişi köprü mü olsun, yoksa tünel mi tartışmalarına çok iyi bir referans teşkil edecek.”
* * *
Ben EXPO’yu hep destekledim.
Alptekin Aydın’la Çin’de birçok kenti gezerken de, uluslararası büyük organizasyonların nasıl kentleri değiştirdiğini gözlerimle gördüm.
İzmir, 2020’ye aday olduğunu açıkladı.
Dilerim EXPO’yu yaparız.
Alptekin Aydın, birkaç yıllığına gittiği Çin’de muhteşem işlere imza attı.
Şimdi de İZFAŞ’ın, büyükşehrin başarısı için EXPO İzmir standının başarılı olması için çalışıyor.
2020 geç biliyorum, ama hazırlıklar için bakarsınız, Alptekin Aydın ve ailesi de EXPO’yu bahane edip İzmir’e yeniden geri dönüş yapar.
Paylaş