Paylaş
Çeşme gibi, Bodrum gibi, Marmaris gibi, Alanya gibi, Kuşadası gibi, Fethiye gibi yerleri bu bütçelerle yönetmek gerçekten zor.
Turizmin kalbi olan bu yerlerin yaz nüfusları bazen 1 milyonu geçiyor.
Bodrum’da geçen yaz Turgutreis’ten havalimanına bir buçuk saatte zor gittim.
İstanbul trafiğinden beterdi.
Bence Bodrum’a bir çevre yolu şart oldu.
Aynı şekilde Çeşme de öyle...
Çeşme’yi kurtaran İzmir çevre yolunun bağlantıları, bunlar olmasa inanın Bodrum gibi olur.
Kuşadası’nın yapısal sorunlarını zaten biliyoruz.
Türkiye’de turizmin başladığı yerdir Kuşadası ve doğal olarak geçmişte herkesin Ada’ya olan ilgisi tesadüf değildi.
Ama yıllar içinde öyle büyüdü ki; o da bir şehir havasına büründü.
Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran “İkametini al, Çeşme’ye gel” kampanyası başlatmıştı. Çeşme’nin nüfusu 2021 yılı başında 46 bin 93 rakamına ulaşmış.
Kampanya başlamadan önce bu sayı 44 bin 400’müş.
Demek ki kampanya sonuç vermiş.
Geriye kalanı da tamamlamak gerekir.
Bakın bu pandemi döneminde insanlar yazlıklarından geriye dönmedi. Ya da sıkıldıklarında tekrar geldiler.
Bundan sonra olanağı olanlar için hayat böyle devam edecek.
Yaz sonlarında kapanan perakende zincirleri bu yıl mağazalarını kapatmadılar.
Isıtma problemleri nedeniyle yazlıklarda tadilatlar vardı, bundan sonra da devam eder.
O yüzden tekrarlıyorum.
Türkiye yazlık yerleri için yeni bir bütçe yapmalıdır.
Bodrum’a bir çevre yolu yapmak, Çeşme gibi artık çok gözde bir tatil beldesinin altyapı sorunlarını çözmek için yerel kaynaklar yetmeyebilir.
Devletin mutlaka bu alt yapılara desteğinin olması şart.
Siyasetin üslubu biraz yumuşasa
KIŞ yumuşak geçse de siyasette hava sert...
Sokaklarda bahar havası var ama Meclis’te kar yağıyor.
Her zaman söylüyorum.
Siyasetin tansiyonu, üslubu yumuşamadığı sürece toplumsal gerginlikler de azalmaz.
Türkiye gibi büyük bir ülkenin büyük sorunları da var.
Ama hiçbiri çözümlenmeyecek boyutta değil.
Ben gazeteci olarak Türkiye’nin her yerine gidiyorum. Organize sanayi bölgeleri, serbest bölgelerini geziyorum.
Sanayi kuruluşlarımıza gidince moralim yerine geliyor.
Dünyanın her yerine ihracat yapan bir sanayimiz var. Rekabetçi, kalite sıkıntısı olmayan bir sanayi...
Teknoparklara gidiyorum. Binlerce şirketin başarı öykülerini dinliyorum. Hepsi harikalar yaratıyorlar.
Ama hep söylüyorum.
Bunlar Türkiye için yeterli değil.
Daha fazlasını da yapabiliriz.
Yeter ki, siyaset kendi gündeminden biraz çıkıp OSB’lerin, Teknopark’ların, üniversitelerimizin gündeminin içinde bulsunlar kendilerini...
İnanın Türkiye daha güzel olacak...
Siyasetin gündeminde
İzmir görüntüleri var
CUMHURBAŞKANI Erdoğan grup konuşmasında İzmir’de yaşanan son sel görüntülerini gösterdi ve bunun üzerinden yorum yaptı.
Gerçekten de inanılmaz bir gün yaşadık.
Çok daha kötüsü olabilirdi.
Tabii siyaset kısmına birşey söylemek istemem.
Cumhurbaşkanı bu görüntüler üzerinden CHP’yi eleştirdi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da bir gün önce kendi grup toplantısında AK Parti’yi ve Cumhurbaşkanı’nı eleştirdi.
Ben sadece İzmirli olarak ve yıllardır İzmir’de gazetecilik yapan biri olarak şunları söyleyebilirim.
İzmir’e bu görüntüler yakışmıyor. Sorunların çözümünde hangi yöntemlerin uygulanacağı, yatırımların nasıl finanse edileceği yine yetkililerin işi...
Ama sorunların çözümünde, hele İzmir gibi büyük bir şehrin yapısal sorunlarında artık yerel yönetimlerin kaynakları yeterli olmayacaktır.
Öyle ya da böyle; kentlerimiz çok büyüdü.
Geçmişte çok hatalar yapıldı. Sorunların büyümesine seyirci kalındı, gecikmeler yaşandı.
Her şeyin çözümü var.
Gecikilmiş olsa da Türkiye’nin gözbebeği ve geleceğinde de kaldıraç etkisi yapacak şehirlerimizin yapısal sorunlarını çözmemiz gerekir.
Tekrar ediyorum.
Siyaset kendi doğal akışında devam edecektir.
Ama bir İzmirli olarak bu görüntülerin bir daha yaşanmaması gerektiğini söylüyorum.
Yaz genişledi kış daraldı
KIŞ yok, gelmedi dedik.
Bugünden itibaren galiba Türkiye’nin genelinde kar ve soğuk hava geliyor.
Ama bir gün bahar, biraz da yaza dönük bir bahar; ertesi gün kış olunca aklıma iklim değişikliğinden başka bir şey gelmiyor.
Mevsimlerin değiştiği kesin...
Ama bu durumu şöyle yorumlamak daha doğru geliyor bana;
Galiba yaz mevsimi genişledi, kış mevsimi de daraldı.
Bu yorumu Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek’in yorumlarında okuyunca daha iyi anladım.
Evet; doğrusu buymuş.
Yaz genişledi, kış daraldı.
Paylaş