Paylaş
Avrupa 15 Haziran’dan sonra seyahat yasaklarını kaldırıyor.
Seyahat uyarısı yerine seyahat bilgilendirmeleri başlıyor.
Tabii bu ertesi gün uçaklara binilip bir yerlere gidileceği anlamına gelmiyor.
İnsanların yeni normali önce kabullenmeleri gerekiyor.
Maskesiz bir hayatın daha uzun bir süre olmayacağını şimdiden söylemeliyim.
Mesafeli bir sosyal hayatın aşı bulunduktan sonra bile devam edeceğini de hatırlatmak isterim.
Dış turizmde beklentileri yüksek tutmayalım.
85 milyon turist ağırlayan İspanya bile bu yıl 8 milyon kişi bekliyor.
Yani yüzde 90’lık bir düşüş…
Gelecek yıl bile geçtiğimiz yılların rakamlarının yakalanabileceğini düşünmüyorum.
O yüzden herkesin gözü iç turizmde olacak.
Ben Ege kıyıları için büyük değişiklikler beklemiyorum.
Örneğin Çeşme, Ayvalık, Gümüldür, Bozcaada, Gökçeada, Edremit, Akçay gibi daha çok iç turizm hareketliliği yaşayan tatil beldelerinde yine bildiğimiz yaz yoğunluğu olur.
Ama Bodrum, Marmaris, Kuşadası gibi yabancı turistin ilgi gösterdiği; Göcek, Fethiye gibi yat turizminin önde olduğu yerler için acil çözümler gerekiyor.
Konuştuğum birçok işletme ve otel sahibi haklı olarak çekiniyor, ürkek davranıyor, işletmelerini açıp açmama konusunda git geller yaşıyor.
Bir korona vakasına bile sebep olmamak için büyük titizlik içinde çalışsalar da; dış etkenlere açık oldukları için olabilecek bir olay karşısında nasıl davranacaklarını düşünüyorlar.
Hukuksal zorluklar, çıkabilecek tazminatlar da düşündürüyor.
Nereden bakarsanız zor bir dönem bizleri bekliyor.
Ama hayat devam edecek.
Virüsle yaşamayı da öğreneceğiz.
Çeşme Bodrum’da
evlere günlük
fiyat veriliyor
BU yıl çok karşılaştığım yazlık ilanları oldu. İkinci konutları olanlar biraz şanslılar... Çünkü otellere gitmeye çekinen bir grup ev kiralamayı tercih ediyor.
Örneğin Çeşme’de, Bodrum’da kiralık ev fiyatlarında geçtiğimiz yıllara göre ciddi artışlar var.
Ben Türk turizmcilerin çok deneyimli olduklarını, hijyen kurallarına en az evlerimiz kadar dikkat edeceklerini düşünüyorum. Bu endişeleri de biraz yersiz buluyorum.
Pandemi bahçeli evlere, yazlıklara olan ilgiyi artırdı.
Bundan sonra tüketici tercihleri bu yönde olacaktır.
Verilen ilanlara baktım; Çeşme’deki, Bodrum’daki yazlıklar geçen yıllar ya sezonluk ya aylık verilirdi, şimdi ise günlük fiyatlar var.
Her kriz yeni alışkanlıklar getiriyor.
Evde hayat bazen zor geçiyor
SADECE büyükşehirlerin siluetlerini mi bozduk?
Bütün Türkiye’yi gezen bir gazeteci olarak söylemeliyim ki, ülkemiz birçok açıdan ileri gitti.
Avrupa raflarında olup da bizde olmayan çok az şey var.
Üreten bir ülkeyiz, teknoloji de transfer eder hale geldik.
Ama benim kıskandığım bir tek şey var; o da şehirleşme...
Avrupa’ya çıkınca o mimari bana iyi geliyor.
Eskinin korunmuş olması, yenilerinin o anılara uygun yapılması da bana iyi geliyor.
Mimari detaylar, renk uyumları, modernite, insana hayal kurduran şehirleri kıskanıyorum.
Bu konuda sınıfta kaldığımızı söylemeliyim.
Bütün şehirlerin merkezlerini boğduk.
İstanbul’u, İzmir’i yaşanmaz hale getirdik.
Trafiği kaosu döndürdük.
Kent merkezleri rüzgar bile alamaz durumda.
Amerika, Avrupa öyle mi?
Yayılmış kentler, banliyöler, nefes alan şehirler...
Şimdi pandemi sonrasında anladık ki; dört duvar arasında hayat geçmiyor.
O yüzden bahçeli evlere rağbet artıyor.
Haklı insanlar, evde hayat bazen zor geçiyor.
Ben gençlerimize güveniyorum
HEP akıllarda 29’lardaki büyük buhran var. Sadece Amerika değil, bütün dünyayı kasıp kavuran ekonomik kriz...
Ben bu dönemi o günlerde kıyaslamıyorum bile...
Çünkü dünya bu krizlere daha hazırlıklı, daha imkanlı...
ABD Temsilciler Meclisi 3 trilyon dolarlık destek paketini onayladı. IMF’in elinde 1 trilyon dolarlık hazır bir fonu bulunuyor. Avrupa Birliği de öyle, sınırsız bir destek açıkladılar.
O yüzden parasal genişleme bu dönemi atlatmamızı sağlayacak. Asıl önemli olan Türkiye’nin her yeni durum için hazırlıklı olmasıdır. Bu konuda da Türkiye’yi geçmiş dönemlere göre iyi buluyorum. Elbette eksiğimiz çok, yapmamız gerekenlerin listesi bir hayli fazla... Ama Türkiye de eski Türkiye değil. Unutmayalım ve gençlerimize güvenelim.
İkinci dalga gelecek gibi
HAZİRAN ortasında gelen sıcaklar bu sefer mayısta geldi. Gerçekten de sıcak... Sokaklara bakıyorum bu havanın etkisiyle virüsü çabuk unutmuş gibi duruyor. Gerçi bu sıkılma bize özgü değil. Glifada sahilleri tıklım tıklımdı, Atina eski neşesine dönmüştü. Barselona hala ürkek gibi ama marinaya uzanan La Lambras sokaklarında da sosyal mesafe unutulmuştu. Aşı bulunmazsa ikinci dalga şimdiden gelecek gibi gözüküyor.
Paylaş