Paylaş
Bu raporda, Türkiye’deki kuma sayısı 186 bin 762, çocuk yaşta evlendirilen kadın sayısı 5 milyon 439 bin, başlık parası için evlendirilen kadın sayısı ise 2 milyon olarak belirlenmişti.
Bundan esinlenen İzmir İl Genel Meclisi de kentte benzeri çalışma yapılması için bir araya gelip önerge vermişti.
Önergenin ardından inceleme yapan Aile, Çocuk ve Engelliler Komisyonu ile Kadın Erkek Eşitliği Komisyonu; soluğu TÜİK Ege Bölge Müdürlüğü, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu İl Müdürlüğü, Ege ve Dokuz Eylül üniversitelerinin kadın sorunları araştırma ve uygulama merkezleriyle Ege Üniversitesi Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı Başkanlığı’nda almış.
Sonuç...
Birçok alanda olduğu gibi bu konuda da hiçbir kurumda bilgi, veri bulunmuyor.
İzmir için de Ege Bölgesi için de sağlıklı verilere ulaşmak çok mümkün olmamış.
Garibime giden şu...
Türkiye’de kumalık, çocuk gelinler, başlık parası gibi kavramlar normalmiş gibi bir hava var.
Tamam; bu meselenin de bugünün konusu olmadığını biliyoruz.
Ama medya bu konularda son yıllarda olağanüstü bir hassasiyet gösterirken, sosyal sorumluluk projelerinin çoğunu kadına ve gençlere yönelik yaparken, hala bu işe “Türkiye’nin gerçeği...” demek sizce yeterli mi?
Rakamlara bakar mısınız?
Kuma sayısı 186 bin 762, çocuk yaşta evlendirilen kadın sayısı 5 milyon 439 bin, başlık parası için evlendirilen kadın sayısı ise 2 milyon...
Sekiz milyon kadın neredeyse bir ev hapsinde...
İl Genel Meclisi’nin de iyi niyetli olduğunu biliyorum.
Ama...
Asıl göstermeleri gereken tepki bu mu olmalı...
Geniş ve Türkiye’ye yayılabilecek bir kampanyayı düşünmezler mi?
Eminim...
Sadece Hürriyet Gazetesi değil, tüm medya organları yapacakları her adımda kendilerine aynı desteği ve ilgiyi gösterirler diye düşünüyorum.
Eğer bu rakamlar doğruysa...
Ki... Hacettepe Üniversitesi raporunu Meclis’e sunuyor.
O zaman dönüp siyasetçilere şunu sormamız gerekmez mi?
“Siz neyi tartışıyorsunuz; bu mu çağdaş Türkiye, bu mu övündüğünüz demokratik Türkiye?”
BENİM İTİRAZIM VAR
Türkiye’de şiddet ne yazık ki artıyor.
Özellikle kadına şiddet...
Bu konuda Hürriyet’in “Aile İçi Şiddet Kampanyası” çok uzun zamandır devam ediyor.
Toplumun bilinçlenmesi ve bu konudaki hassasiyetlerin artması için bu kampanyaların çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Biliyorsunuz; birçok belediye “Kadın Sığınma Evleri” açıyor.
Şöyle düşünülüyor olabilir:
“Sığınma Evleri bir ihtiyaca cevap veriyor. Kadınlarımızın çaresiz kalmasını istemiyoruz...”
Benim itirazım var.
Çünkü asıl şiddet uygulayanların bir yere ihtiyacı var.
Adını ne koyarsanız koyun...
İster “ıslah evi” deyin; ister “akıllanma evi”, ne olursa...
Her “Kadın Sığınma Evi” gördüğümde ben utanıyorum.
Asıl konuşulması gereken
“Kadın Sığınma Evleri”yle ilgili internetten bir araştırma yapayım dedim. Tüm gün bu konuya takılıp kaldım. Sitelerde şöyle başlıklar var:
“Şiddete maruz kaldığınızda başvuracağınız kuruluşlar...”
Polis merkezleri, jandarma karakolları, sağlık kuruluşları, Cumhuriyet Savcılığı...
Alo 183 Hattı (Aile, Kadın, Çocuk ve Özürlü Sosyal Hizmet Danışma Hattı), Belediyelerin kadın danışma merkezleri...
Gibi...
“Tehlike anında arayabileceğiniz kuruluşlar...”
Polis İmdat 155, Jandarma 156, Ambulans 112, Sosyal Hizmetler 183...
“Şiddete maruz kaldığınızda yapabilecekleriniz...”
* * *
Uzayıp giden başlıklar...
İnceleyin...
Türkiye’nin halletmesi gereken çok konu var ama şiddet en az terör kadar önemli geliyor bana...
Paylaş