Bu özeleştirileri önemsiyorum

ÖNCE Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan konuştu.

Haberin Devamı

Dedi ki...
“İstanbul’a ihanet ettik, bundan ben de sorumluyum. Kadim şehirlerin en önemli güzelliği, ana karakterlerini kaybetmeden yeniyi bünyelerinde eritmesi, özlerinden katarak yeniden yoğurmasıdır. İstanbul bu açıdan gerçekten müstesna bir şehirdir. Ama biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz, ben de bundan sorumluyum.”
Hem doğru bir tespit, hem de samimi bir özeleştiri...
Ardından Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, “CHP’nin burada belediyecilik yaptığı dönemi çok iyi hatırlıyorum. İstanbul’a en büyük ihaneti onlar yapmışlardır. Her tarafı kaçak yapıyla, gecekonduyla doldurmuşlardır” diyerek, konuyu bir başka boyuta taşıdı.
Şahsen ben bu meseleyi bir partiler üstü konu olarak görüyorum.
O yüzden AK Parti, CHP, MHP demeden tartışalım istiyorum.
CHP’liler iyi de AK Partili belediyeler kötü mü ya da AK Partili belediyeler hep doğruyu yapmıştır da, CHP’liler hep yanlış mı yapmıştır?
Bence bundan sonraki kentsel dönüşümleri doğru yapmalıyız.

Haberin Devamı

                                                                                   ***

Eskiden yurtdışına çıktığımda birçok şeyi gözlemler ve “Keşke Türkiye’de de olsa” derdim.
Uzun bir süredir “Keşke...” dediğim şeyler azaldı.
Tek şey hariç...
O da kent mimarisi, eskinin korunmuş olması, sağlıklı, modern kentlerin yapılmış olması...
Avrupa’nın birçok kentinde eski aynen korunuyor.
Yenisi de eskiye uygun yapılıyor.
Bizde ise ne eski korunmuş, ne yenisi kentsel dokuya uyuyor.

                                                                                   ***

Türk müteahhitleri yurtdışında harikalar yaratıyor, büyük projelere imza atıyorlar.
Demek ki; teknik bir sıkıntımız yok, insan kaynağı eksiğimiz yok.
Aksine deneyimli, vizyonlu mimarlarımız, inşaat şirketlerimiz var.
O zaman bu özeleştiriler hazır yapılıyorken; hangi partiden olursa olsun belediye başkanları teşvik edilmeli, özendirilmeli ve ayrıca denetlenerek yönlendirilmeli...
Ve içimize sinen kentler yaratılmalı...
Çok geç olmadan, kentsel dönüşüm fırsatlarını kaçırmadan...

İzmir’in Singapur’dan esinleneceği şeyler var

GEÇEN akşam Murat Özyeğin’in Singapur Fahri Konsolosluğu için verilen törene katıldım.
Özyeğin hem İzmir, hem de İstanbul fahri konsolosluğunu aynı zamanda yürütecek.
Gece yaptığı konuşmada Singapur’a ilk nasıl gittiğini anlattı.
Harvard’ta master yaparken Singapur’a üç günlük bir model inceleme gezisi için gitmiş.
Singapur’a ben de birkaç kere gittim.
Bir şehir ülke olan Singapur aslında birçok alanda örnek alınabilecek bir yer...
5 milyonluk Singapur’un 400 milyar dolarlık ihracatı olduğunu hatırlatmak isterim.
Elbette bu rakam hizmet sektöründen, ticaretten geliyor; bunu bir serbest şehir olmanın avantajıyla yapıyor.
Yine de Türkiye’nin Singapur’dan esinleneceği çok şey var.
Örneğin İzmir’in serbest bölgeler şehri olması gerektiği Özal döneminden bu yana dile getirilir.
Ben de İzmir’in tarihten gelen ticaret merkezi olma özelliğini göz önüne alarak Singapur modelinin İzmir’e çok uygun olduğunu her fırsatta dile getiririm.
Son dönemde Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de benzer yorumlarda hep bulundu.
Nitekim Ege Serbest Bölge Gaziemir’den sonra Bergama için de bir adım attı.
Ben de diyorum ki; büyüyen, gelişen ve değişen İzmir’in Singapur modelini daha iyi incelemesi gerekir.
Belki İzmirli Murat özyeğin bu konuda bazı somut adımlar atabilir, öncülük edebilir.

Yazarın Tüm Yazıları