Bu kamuoyu baskısı yakında uzlaşmayı da getirecek

Bunu biz değil; dünyanın her yerinde yapılan anketler söylüyor.
Liderler aldıkları kararların kamuoyunda nasıl algılandığını herhalde takip ediyorlardır.
Etmiyorlarsa da; yakında bu kamuoyu baskısı hepsinin önüne gelecek ve gelecek planlarını ona göre yapmak zorunda kalacaklar.
Türk kamuoyuna bakalım önce...
Anketler göre toplumun yüzde 34.5’i hükümetin tarafsız kalmasını isterken, yüzde 26.4’ü arabuluculuk yapmasından yana olduğunu ifade ediyor.
Ama bu anketler saldırıların başladığı ilk günlerde yapılmıştı.
Ben Türk insanının arabuluculuk konusunda Türkiye’nin daha aktif rol olmasını istediğini düşünüyorum.
Ki...
Hepimiz göreceğiz; bütün bu yaşananlardan sonra Türkiye’nin Ortadoğu’daki rolü çok daha farklı olacak.
Bakın bir de farklı bir kamuoyu anketi var.
Hamas saldırılarının ardından İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun Gazze’ye karşı masada tuttuğu kara harekâtı tehdidinin, ülke kamuoyunda pek karşılık bulmadığı ortaya çıktı. İsrail’de yapılan bir ankete göre, geniş kapsamlı bir kara harekatını destekleyenlerin oranı yüzde 29’da kaldı.
Yine biz söylemiyoruz.
İsrail’in en çok okunan gazetelerinden Maariv’in yayımladığı ankete göre katılımcıların yüzde 49’u “beklemenin daha iyi olduğunu”, yüzde 22’si ise “kararsız olduklarını” söylemiş.
Stratejik Diyalog Enstitüsü tarafından yapılan yeni araştırma ise YouTube videolarındaki İsrail karşıtı yorumların yüzde 4 bin 963 oranında arttığını gösteriyor.
Tabii madalyonun bir diğer tarafını da görmek lazım.
Aynı raporda Hamas’ın İsrail’e saldırısının ardından internetteki İslamofobik yorumların sayısını analiz edilmese de uzmanlar, Orta Doğu’daki çatışma ilerledikçe İslamofobik nefret saldırılarının artabileceği yönündeki korkularını dile getiriyor.
Özetle...
Dünya gelişmeleri yakından takip ediyor.
Yaşananlar vicdanlarda derin yaralar açıyor ve kamuoyu baskısı çok yakında bütün tarafları ve insanlığı bir uzlaşma noktasına getirecek.
Çünkü bu baskının önünde kimse duramaz.
Ve yine hatırlatmak isterim ki; Türkiye’nin önemi, değeri ve stratejik önemi her geçen gün daha da artıyor.


Bütün Türkiye çok güzeldi

Pazar günü Ankara’da Anıtkabir’deydim.
Sabah saatlerinde gidince biraz olsun daha rahat giriş yaptım.
Öğleden sonra kalabalık daha da arttı ve 1 milyon 200 bin kişiden fazla insan Anıtkabir’i ziyaret etti.
Eminim sayı çok daha fazlaydı.
Kalabalıktan dolayı giremeyen geri dönenleri de düşündüğünüzde en az bir o kadar kişi de geri dönmüştür.
Sayıdan çok daha önemli olan Türkiye’nin her yerinde insanların Cumhuriyetimize sahip çıkmasıydı.
Gerçekten de Türkiye’ye çok yakıştı.
İktidarı muhalefeti, sivil toplumu temsil eden bütün unsurlarıyla bu özel günü hepimize yakışan bir şekilde kutladık ve andık.
Ortadoğu’da yaşananları gördükçe Türkiye’nin aldığı mesafeyi daha iyi görüyoruz.
Bardağın boş tarafında eksiklerimiz var ama hepsi düzeltilecek şeyler...
İkinci yüzyılda önce demokrasimizi güçlendirerek daha güçlü bir ülke olacağımızdan eminim.

Bazen sosyal medyayı anlamıyorum

Haberleri çıkıncaya kadar Dilan Polat, Engin Polat, Sıla Doğu’dan bir haberdim.
İyi ki öyleymişim.
Konu yargıya taşınınca bir gazeteci olarak ben de gelişmeleri takip etmeye başladım.
Neyse konu şimdi yargıda ve mahkemelerin nasıl bir karar vereceğini izleyeceğiz.
Polat çiftinin sosyal medyalarına bu haberlerden sonra baktım.
Takipçi sayılarını görünce de inanamadım.
Bir insan böyle şımarıklıkları, zırvalıkları niye takip eder ki ve ne bulur ki...
Bazen şu sosyal medyayı anlamakta gerçekten zorlanıyorum.

Borsa yatırımcısı testten geçecek

Borsadaki yatırımcı sayısı 8 milyonu geçti. Özellikle son iki yılda, yani pandemi sonrasında bu sayı çok arttı. Halka arzların da bu artışta önemli etkisi oldu. Enflasyonist dönemlerde borsalar hep yukarı yönlü gidiyor. Şimdi bu yatırımcılar için yeni bir test dönemi başladı. Faizler artarken ve giderek daha cazip olurken; borsalardaki yükselişler sınırlı kalabilir. Aslında borsaya şimdi bakmak lazım. Hesaplar kısa vadeli mi olacak yoksa bu kişiler yatırımcı olmaya mı karar verecek göreceğiz. Borsanın uzun vadeli bir yatırım yeri olduğunu unutmayalım.