Bu dünya artık başka dünya

Artık savaşların ekonomik olacağını, kimyasal ve siber saldırılara hazırlıklı olmamız gerektiğinin altını çizmişlerdi.
Corona virüsü tartışmalarının yapıldığı bugünlerde o konuşmalar aklıma geldi.
Birkaç gündür havayolu şirketleri Çin’e uçuşları iptal etti. Uluslararası büyük şirketler şubelerini kapatmaya başladı.
Perakende zincirlerinin alacakları önlemlerin bunlarla da sınırlı kalmayacağı söyleniyor.
Her dakika bir başka ülkeden Corona virüsüyle ilgili bir açıklama yapılıyor.
En son İtalya’da 6 bin kişilik cruise gemisinin virüs nedeniyle karantinaya alındığı haberi duyuruldu.
Milenyum bir geldi, pir geldi.
“Hayatımız kolaylaşacak” derken; bir anda tersine de gidebileceğini unutmayalım.
Perakende zincirleri her gün yeni bir mağaza açma derdindeyken; bir günde binlercesini kapatma kararı da alabiliyor.
Yani bu devirde kimse kral değil, padişah değil.
Büyüme stratejileri de, gelecek planları da bir anda çöpe gidebiliyor.
Bence liderlerin o milenyum konuşmalarını önünüze alın ve bir kez daha okuyun.

 
Milenyumu şekillendiren isimler

EN çarpıcı milenyum konuşmalarından birini Amerika Başkanı Clinton yapmıştı. Ve demişti ki; “Leif Erikson dünyayı dolaştı, Gutenberg matbaayı buldu, Galileo buluşlarıyla meydan okudu, Shakespare yazdı, Elizabeth yönetti, Mozart besteledi, Jefferson özgürlük beyannamesini kaleme aldı, Bolivar insanları özgürlüğe kavuşturdu, Lincoln Amerika’nın birliğini kurdu, Einstein vizyonunu ortaya koydu, Atatürk bir ulus inşa etti, Roosvelt önderlik etti, Gandhi barışı savundu, Rahibe Teresa fakirleri iyileştirdi, Mandela zafere ulaştı ve bu ışık şimdi hepimizin üzerine parlıyor.”
Bin yılı şekillendiren isimlerden birinin Atatürk olması beni çok gururlandırıyor.

 
Körfez geçişi de unutmayın

KONAK Tüneli’ne karşı değildim, çok savundum.
İzmir Körfez Geçişi’ni de destekliyor ve savunuyorum.
Çünkü büyükşehirlerimizin ulaşım sorunları için rötuşlar kadar yapısal değişimlere de ihtiyaç var.
Hatta daha çok var.
O yüzden bir an önce projenin başlaması gerektiğini düşünüyorum.
Geçen gün Konak Meydanı ile Yeşildere Caddesi’ni birbirine bağlayan Konak Tüneli’nin işletmesi ve bakım sorumluluğu Karayolları Genel Müdürlüğü’nden İzmir Büyükşehir’e devredildi.
Bence bu iyi bir gelişme...
Çünkü büyükşehirde körfez geçişinin ileri bir tarihte yapılması gibi bir fikir birliği var.
Ben de diyorum ki; böylesine büyük projeler zaten bugün başlasa en az beş yıl sonra hayata geçer.
O yüzden “2030’a bırakalım” demek yerine “Şimdiden başlayalım” yorumunun daha geçerli olduğunu düşünüyorum.
Konak Tüneli büyükşehir bürokratlarının fikrini değiştirecektir.

Destekliyor ve takip ediyorum

İZMİR’de il başkanları toplandı, biz de alkışladık.
Sonra AK Parti İl yönetimi kentin önde gelen sivil toplum örgütleriyle bir araya geldi.
Desteklediğimi yazdım.
Çünkü konuşmanın, bir araya gelmenin, fikir alışverişi yapmanın çok önemli ve değerli olduğunu düşünüyorum.
Elbette bir vatandaş olarak benim de beklentilerim var.
Örneğin kenti ilgilendiren önemli konularda bazı adımların atılmasını bekliyorum.
Bunların başında Çiğli tramvayı geliyor.
Nerede takıldığını, neden imzalanmadığını gerçekten merak ediyorum.
Herkesin hemfikir olduğu, bütün partilerin desteklediği, bakanların her geldiklerinde söz verdikleri bu proje neden imzalanmaz?
Eksik bir şeyler varsa tamamlanmalı ve bekleme süresi kısaltılmalı,
Yine ikinci çevre yolu projesinin fizibilitesinin bittiğini biliyorum.
İzmir kent gündemine bu konunun taşınması gerekir.
Bu yatırımın da takipçisiyim.
Örneğin Karşıyaka stadı...
Göztepe’nin stadı bitti, ilk maç oynandı, Altay’ınki bitiyor. Karşıyaka bekleyecek mi?
Listem uzun...
Ama ilk aklıma gelenler bunlar...