Paylaş
Sarıldığı kişi okul çıkışında katledilen Helin Palandöken’in babası Nihat Palandöken...
Başbakan’ın üzüntüsü yüzüne aynen yansımış.
Babanın acısı ise tarifsiz...
Kendisini telefonla arayan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na da “Bu cinayetleri unutturmayın. Lütfen üstüne gidin. Başka analar, babalar ağlamasın. Sizlerden tek ricam bu” diyebilmiş.
Ne desin ki, ne diyebilir ki...
Ama analar, babalar, çocuklar ağlıyor.
Acılar bitmiyor.
Bu cinayetlerin önü kesilemiyor.
***
Helin daha 17 yaşındaydı.
Hayatının baharındaydı.
Ve onu katleden Mustafa Yetgin ilk ifadesinde “Kıskandım...” demiş.
Şimdi büyük ihtimal, “Tutkuyla seviyordum. Kıskandırdı, bunu bilinçli yaptı. Kendimi kaybettim” filan deyip; pişman olduğunu söyleyecek.
Etkin pişmanlıktan yararlanmaya çalışacak.
İyi hal indirimi derken; bir afla yeniden sokaklara dönecek.
***
Son dokuz ayda, 299 kadın cinayeti olmuş.
Türkiye için bir utanç tablosudur bu...
Ve artık bu ülkenin en az terör kadar önemli bir meselesidir.
Başbakan’ın baba Palandöken’in acısına ortak olduğu bu fotoğrafı vekillerimiz, siyasilerimiz, hakimlerimiz unutmasın.
Ve gereğini yapsın.
Yasayla yasa, içtihat kabul edilecek yeni bir kararsa karar...
Ama vakit geçmeden, bu işi artık uzatmadan...
Özgecan Arslan katliamını çok tartıştık, çok konuştuk.
Ama ne yazık ki; bu cinayetlerin önüne geçemedik.
Özgecan cinayeti
belgesel oldu
BU arada Özgecan Arslan ile ilgili de bir belgesel filmin çekimleri tamamlandı. Boston Üniversitesi’nde okuyan Chris Surnames’in akademik tezi ve festivaller için hazırladığı dört farklı ülkede kadına şiddeti anlatan “Faint Sound” belgesel filmi önümüzdeki günlerde gösterime girecek.
Almanya, Rusya, Türkiye ve İngiltere’de dört farklı kadının erkek şiddetiyle öldürülmesinin dramını anlatacak olan filmde Özgecan Arslan’ı Maral Büyüksaraç oynadı.
Aralık ayında vizyona girmesi beklenen filmin kadrosunda usta oyuncu Erkan Can da var; Hatice Aslan da belgesele sesiyle eşlik etmiş.
Genç yönetmen Surnames, filmin gelirini çocuklara şiddetten uzak bir dünya amacıyla bireysel silahsızlanma için çalışmalar yapan Umut Vakfı’na bağışlayacak.
Böyle bir tablo
uzun zamandır görmedik
SÜPER Lig’de Göztepe ikinci, Teleset Mobilya Akhisarspor üçüncü...
PTT 1. Lig’de Altınordu üçüncü sırada...
2. Lig Beyaz Grup’ta Altay üçüncü...
2. Lig Kırmızı Grup’ta Menemen Belediyespor ikinci...
3. Lig 1. Grup’ta Manisa Büşükşehir Belediye Spor birinci...
3. Lig 2. Grup’ta Turgutluspor birinci, Muğlaspor beşinci...
3. Lig 3. Grup’ta Utaş Uşakspor birinci, Kızılcabölükspor üçüncü...
Bu tabloyu bozan ve bizi üzen tek takım Karşıyaka...
Silinen ve silinecek puanlarıyla Karşıyaka ligin sonunda...
***
Sporu ve sanatı kentlerin gelişiminde, değişiminde ve sosyal hayatında bir lokomotif güç olarak görüyorum.
O yüzden spor sadece spor değildir.
Göztepe’nin uzun yıllardan sonra gelen bu başarısı, Akhisar’ın artık kalıcı olan Süper Lig macerası, Altay’ın uyanıyor olması, Menemen’in iddiası, Altınordu’nun Türkiye’ye örnek olan hikayesi beni umutlandırıyor.
Göreceksiniz; Göztepe bu tempoda birkaç yıl daha giderse İzmir yeniden bir futbol şehri olur, gözünü Avrupa’ya diker.
Ve İzmir’in giderek Türkiye gündemine taşınan bu kalkınma senaryosunda en önemli oyunculardan biri olur.
Kentler sanat ve spor aktiviteleriyle kalkınır.
Bu tablo o yüzden beni umutlandırıyor.
***
Karşıyaka’ya gelince...
Yeşil kırmızı camiada işler biraz karışık.
Daha doğrusu ne yapılacağı, nasıl yapılacağı belli değil.
Göztepe’yi amatörden alıp Birinci Lig’e çıkaran Altınbaş, sonra da Süper Lig’e terfi ettiren Mehmet Sepil gibi kurtarıcı aramaktan başka çaresi yok Karşıyaka’nın...
Bu travmayı atlatmak Karşıyaka camiası için gerçekten de zor olacak.
Paylaş