Bu bir spor yazısı değil

Bakıyorsunuz; işine son verilen teknik direktör daha o günün gecesinde iş buluyor.
Çünkü büyük ihtimal bir başka kulüp de hocasını kovmuş oluyor.
Sadece İzmir kulüpleri değil; Türkiye’nin her ligi ve her takımında her yıl yeni bir kadro kuruluyor.
Örneğin Karşıyaka’nın sezon sonlarında elinde bir tek futbolcu kalmıyor.
Hatta devre arasında bile kurulan takımın üçte ikisi başka yere gidiyor.
Göztepe de farklı değil, Buca da, diğerleri de...
Altay’ın bugün düştüğü durum aslında her şeyi özetliyor.
Bir tek Altınordu’yu ayırıyorum.
Kısa vadeli, günlük hedefleri yok çünkü Mehmet Özkan’ın...
Yıllardır söylediğimiz “altyapı” ya ağırlık verdi.
Gençlere yatırım yaptı, kendi çocuklarını yetirmeye devam etti.
Eninde sonunda başarı gelecektir; bundan eminim.
Eskiden aileler “Aman çocuğum oku, adam ol” derken; şimdilerde “Ya futbolcu, ya basketçi, karşılığı olan bir spor dalına tutun” demeye başladılar.
Haklılar, çünkü transfer piyasasındaki bu baş döndürücü hareketlilik iş hayatında nedense yok.
Sabah kovulan teknik direktör akşam iş bulurken; iyi eğitim almış, yabancı dilleri olan insanlar aylarca iş bakıyor.
Milyon dolarlar bu piyasada dönerken, binli rakamlı araştırma geliştirme bütçeleri bir kalemde çizilebiliyor.
Elbette latife yapıyorum.
İyi sporcu dünya standartlarında para kazanmalıdır lafımız yok, ancak gençlerimiz de mezun olduktan sonra kurdukları hayali gerçekleştirebilecekleri ortamları bulmalıdır.

Çırak da usta da yetişmiyor

Şöyle de bir gerçek de var.
Zaman zaman sanayicilerden “Nitelikli elemen bulamıyoruz” şikayetleri de alıyoruz.
Örneğin Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nin Başkanı Hilmi Uğurtaş her fırsatta bu gerçeği dile getiriyor.
Demek ki; “Ne iş olsa yaparım” dönemi çoktan geçti.
Buna rağmen ben eğitim sistemimizin doğru yönlendirildiğine, iş dünyasının isteklerine göre eleman yetiştirildiğine de inanmıyorum.
Bakın Salihli Ticaret ve Sanayi Odası’nda otomotiv sektörü temsilcileri bir toplantı yapmış.
Başkan İbrahim Yüksel açıklamış.
“Sanayide yetiştirmek üzere eleman bulunmuyor. Çıraklıktan yetiştirecek gençler bulunamayınca, bir süre sonra usta da yetişmiyor. Çalışmak için gelen kalifiye olmayan veya okul bitirerek gelen elemanlar da sebatkar olmuyor. Sürekli yer değiştiriyorlar. Otomotiv sektöründe yedek parçacı, pazarlamacı, motor ustası, kaportacı ve boyacı bulmak çok zorlaştı. Bunu yaptığımız anketin sonuçlarından açıkça görüyoruz. Büyük otomotiv ve yan sanayi kuruluşları artık kendi bünyelerinde meslek liseleri açarak eleman sorununu çözmeye çalışıyorlar...”
Bu Salihli’nin gerçeği...
Bir de otomotiv üssü olarak kabul edilen İzmir, Bursa, Konya’ya bir bakın...

Kendime gelemiyorum

Adına ister çözüm süreci densin, ister bir başka şey...
Ama yeter ki; bir çözüm olsun...
Şehit haberleri, şehit cenazeleri inanın toplumun bütün ruh dengesini bozuyor.
Şahsen ben önüme düşen fotoğraflardan çok etkileniyorum ve saatlerce kendime gelemiyorum.
Biliyorum herkes öyle...
Yeter artık...

Paterson Köşkü kurtuluyor

İzmir’de en sevdiğim binalardan biri Paterson Köşkü...
Nihayet restorasyon çalışmalarına başlanıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi köşkü restore ederek kültür amaçlı kullanılmak üzere Bakanlığa devredecek.
Bizde bu yazışmalar, tahsisler öyle gecikmeli oluyor ki; güzelim binalar ayakta çürüyorlar.
Oysa çok daha önce bu kararlar alınıp kente bu bina kazandırılabilirdi.
Geçen zamana yazık...