Bu bir Picasso kuyruğu

Öğleden sonra kuyruğun uzunluğu da arttı.
Burası Arkas Sanat Merkezi’nin önü...
Cumarte günleri İzmir sokakları çok renkli olur. Hava bozuk olsa bile Alsancak hep doludur.
Geçen salı günü burada önemli bir serginin resmi açılışı vardı.
Pablo Picasso İzmir’deydi.
Picasso’ya 20’nci yüzyılın dehası deniyor.
Gerçekten de hayatı fırtınalarla geçen ve çok yönlü bir sanatçı...
Kübizm akımının öncüsü olarak biliniyor, ancak farklı alanlardaki çalışmalarıyla da kendisini hayran bırakıyor.
İzmir’de sergilenen koleksiyonunda 83 eser var. Sergide Picasso’nun resimleri kadar sanatçının yazarlar, şairler ve müzisyenler gibi pek çok sanatçıyla sürdürdüğü yakın bağlarını belgeleyen fotoğraflar da yer alıyor.
***
Bazı insanlar kuyruklarda beklemekten hiç hoşlanmaz, kuyrukları görmeyi de sevmez.
Ben de onlardan biri olabilirim.
Ama bu kuyruğu çok sevdim.
Ve Türkiye adına, İzmir adına çok mutlu oldum.
Picasso gibi iddialı bir sergiyi getirdiğinizde, işte böyle bir hareketlilik oluyor.
Sanata olan duyarlılık ne kadar çok artarsa bir toplumun gelişimi de o kadar hızlanır.
Bir çocuğumuzun, bir gencimizin Picasso gibi büyük bir sanatçıyla tanışması da o yüzden çok önemlidir.
Hep söylüyorum, yazıyorum, yine tekrarlayayım.
İzmir’i bir sanat kenti haline getirmeliyiz.
O zaman Picasso sergisine de bir konsere de bir operaya da gelirler.
Hem de sadece Türkiye’den değil, Avrupa’nın her yerinden gelirler.

Arkas’a bir teşekkür borcumuz var

BÜYÜK sanatçılara büyük saygım var.
Ayrıca büyük düşünen insanlara da çok saygım var.
Pablo Picasso’nun bir sözü aslında tam da Lucien Arkas’ı anlatıyor, tarif ediyor.
“Hayal edebildiğiniz her şey gerçektir...”
Benzer cümleleri Arkas’ın ağzından defalarca duydum.
Bay Arkas, “Herşey hayal etmekle başlar” sözünü çok kullanır.
Gerçekten de öyle...
İnsan hayalleriyle var olabiliyor.
Türkiye’nin en büyük iş insanlarından biri olmasının yanında büyük bir sanatseverdir Lucien Arkas...
Yaşadığı kentin, ülkenin değerini bilen, buradan kazandıklarını paylaşmayı bilen biridir de aynı zamanda...
Sanatla, kültürle birleşmeyen hiçbir şeyin başarıyla bitmeyeceğini iyi bilir.
Hayatın ancak böyle daha güzel olduğunu da iyi bilenlerdendir.
Picasso’nun İzmir’e gelmesi müthiş bir olaydır.
Kente büyük bir hizmettir.
Tıpkı geçmişteki bütün sergiler gibi...
Eminim Arkas Sanat Merkezi’nin önündeki bu kuyruk onu çok mutlu etmiştir.
Lucien Arkas’a İzmirliler olarak bir teşekkür borcumuz var.

Neslican seni çok sevdik

NESLİCAN için içiniz yandı değil mi?
Sosyal medyayı takip ettim, çok üzüldünüz.
Ben de öyle...
Haberi duyar duymaz, kenara çekilip dakikalarca konuşmadan öylece düşündüm.
21 yaşında, dünyalar tatlısı Neslican Tay, dördüncü kez yakalandığı kansere bu kez yenik düşmüştü.
Bazı insanlar, bazı olaylar sembol olur.
Neslican’ın öyküsü de onlardan biriydi.
Ben çok önce öğrendim de siz de öğrenin, arada hatırlayın isterim.
Herşey gelip geçici, ölüm sahicidir.
Siz siz olun canınızı sıkmayın, küçük şeylere takılmayın, ama büyük şeyler de başınıza geldiğinizde “Bu da geçer yahu” deyin.
Ben öyle yapıyorum.
“Bu da geçer” diyorum.
Neslican eminim, cennettedir.
Bu kadar insana umut olduğu, moral verdiği için onun için yapılan dualar kabul olacaktır.
Neslican’ı çok sevdim, tanımasak da çok sevdik.
Bazen öyledir, tanımadıklarımız tanıdıklarımızdan daha yakındırlar.
Nurlar içinde yat Neslican...