Bu başlıkların hiçbirine itirazım yok

Özkök gerçekten de herkesin aklındaki soruları tek tek sormuş.
Bakan Ersoy özetle diyor ki...
“Çeşme gibi bir yerin 2.5 aylık turizmi olmaz. Sezonu uzatacağız. Kimseye peşkeş çekilen bir şey yok. Açık, şeffaf bir ihaleyle projeyi başlatacağız. İzmir’i 12 ay turizme açacağız. Hiçbir turizm tesisi denize sıfır olmayacak. Sahile el koymayıp, aksine sahili vatandaşın sahili haline getireceğiz. 20 golf sahası, olimpik sporları içerecek nitelikli spor tesisleri yapacak, macera ve dağ sporlarına ağırlık vereceğiz. Ege’nin en büyük müzesini yapacağız. Yat limanları dışında bireysel yat bağlama yerleri olacak. Agro turizm ve sağlık yatırımlarına çok önem vereceğiz. 100 bin yeni iş kapasitesi yaratılacak.”
Benim bu konu başlıklarının hiçbirine itirazım olamaz, aksine hepsini destekliyorum.
İnanıyorum ki; geniş bir kamuoyu desteği de Bakan Ersoy alacaktır.
Ama geçen günkü önerimi yine tekrarlıyorum.
Bakan Ersoy’un bu ve benzeri açıklamaları ve varsa kafalardaki soruları İzmir’de de yanıtlaması gerekir.
Çünkü adres İzmir ve dolayısıyla projeden en fazla etkilenen de İzmirliler olacak.
Bakan Ersoy’u en kısa sürede İzmir’e bekliyoruz.

 
Golf turizmini önemsemeliyiz

İZMİR’in en fazla ihmal ettiği sporların başında golf geliyor. Spor turizminde en çok dikkat çeken rakamlar golf sporunda görülüyor.
Özel turnuvalar sayesinde her yıl yüz binlerce golf sever başka coğrafyalara gidiyor.
Çeşme projesinde golfü görünce çok sevindim.
Çünkü Antalya golf sayesinde bir başarı öyküsü yazarken İzmir turizminde tek bir sahanın olmaması beni üzüyordu.
Turizmde katma değerli alternatifler yaratmalıyız.
Golf da onlardan biri...
Çeşme projesi belki bir başlangıç olur ancak golf saha sayısını daha da artırmalıyız.

 
Teoriler bir fotoğrafla değişebilir

BİZ içeride kısır siyasi çekişmeleri, konuları tartışırken dünya başka konuları tartışıyor.
BBC de okudum.
Bilim insanları, Güneş Sistemi’nde gezegenlerin oluşumuyla ilgili teoriyi tamamen tersine çeviren yeni bulguları açıklamışlar.
Şimdiye kadar kabul gören teori, uzayda dolaşan cisimlerin hızla birbirine çarpıp daha büyük parçaları oluşturarak gezegen haline geldikleri yönündeydi.
Yeni bulgular bu sürecin çok daha yumuşak bir şekilde ilerlediğini ve cisimlerin yavaş yavaş bir araya toplanıp genişlediğini gösteriyor.
Güneş Sistemi’nin 4.6 milyar yıl önce oluştuğu düşünülüyor.
Bu gök cismi birbirine yapışık iki yumru şeklinde. NASA tarafından New Horizons (Yeni Ufuklar) adlı uzay aracı bir yıl önce bu Arrokoth yakınlarından geçerken gökbilimciler onun yüksek çözünürlüklü görüntülerini elde etmişti. Böylece iki teoriyi kıyaslama olanakları oldu.
Özetle teknoloji geliştikçe yeni doğrular ortaya çıkıyor.
4.6 milyar yıl bekle, bir görüntü herşeyi değiştirsin. Ve bunu da 1 yıl gibi kısa sürede yapsın.
Ben siyasetten sıkıldıkça bunları okuyorum.
Ve biraz olsun kafamı dağıtıyorum.

 
Almanya böyleyse ya bizde

YABANCI medyada ilgimi çeken haberlerden biri de kadın yöneticilerle ilgiliydi.
Deutsche Welle’nin haberine göre Almanya’daki büyük şirketlerin yönetim kurullarındaki kadın sayısının gelişmiş ülkelere kıyasla hâlâ düşük olduğunu ortaya çıkarmış.
Federal Aile Bakanı Franziska Giffey yakında her büyük Alman şirketinin yönetim kurulunda en az bir kadın yönetici olmasının zorunlu hale geleceğini açıkladı. Giffey zorunlu kadın yönetim kurulu üyesi kotasının bu yılın sonuna kadar getirileceğini kaydetti.
2019 yılında en yüksek ciroya sahip 200 şirketteki 907 yönetim kurulu üyesinin sadece 97’si kadınlardan oluşuyor.
Almanya’da durum böyleyse bizde nasıldır diye içimden geçirmedim değil.