Paylaş
Muhalefet 6 Nisan’dan önce seçim istiyor, sonraki bir tarihe destek vermeyeceğini açıkladı.
Bu durumda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yetkisini kullanarak Türkiye’yi seçimlere götürmesi bekleniyor.
Bu tarih için de 7 ya da 14 Mayıs öne çıkıyor.
Ağırlıklı görüş 14 Mayıs’ta sandık başına gideceğimiz yönünde...
Bir haftadır para piyasalarında bir huzursuzluk var.
Aylardır soluksuz bir çıkış yakalayan Borsa İstanbul, geçen hafta aynı günde iki kere devre kesti.
Robotlar çalışınca yüzde 5’in üzerinde bir düşüş olunca Borsa İstanbul işlemlere ara verdi.
Ekonomi gazeteciliğinden gelen biri olarak Türk borsasını iyi takip ederim.
Son dönemdeki yatırımcı profilinin değiştiğini bu işin profesyonelleri söylüyor.
Ama hepimizin çevresinde borsaya ayrı bir ilginin olduğunu gözlemliyoruz.
Kısa bir süre öncesine kadar bu ilginin odak adresi kripto varlıklardı.
Kriptolarda sert düşüşler ve bazı aracı şirketlerde istenmeyen olaylar olunca bu para borsaya gitmeye başladı.
Üç milyonu çoktan geçen yatırımcı sayısıyla Borsa İstanbul da düşmüyor.
Bazı hisselerin piyasa defter değerlerinin çok üzerinde işlem görmesini bile kimse takmıyor.
Alternatifsizlik de bu artışı destekliyor.
Açık söyleyeyim.
Kripto varlıklara alışmış yatırımcı profili Borsa İstanbul’u bozar.
Kısa vadeli yatırım yapanlar borsada her zaman kazanamayabilir.
Endeksin soluksuz yükselmesi kimseyi yanıltmasın, seçime kadar bu yükseliş devam edebilir.
Ama yılın ikinci yarısından sonra iyi seçilmiş hisseler ancak yüz güldürebilir.
O yüzden herkes hesabını kitabını uzun vadeye göre yapsın.
Borsacı değil yatırımcı olmak istiyorsanız; Borsa İstanbul harika bir yerdir.
Yoksa çok üzülürsünüz.
Paniklemeyin geleceğe
yatırım yapın
GEÇEN hafta robotlar çalışınca sert düşüşler oldu.
Çoğu hisse tabandan işlem gördü.
Bir kere panik yapmamayı öğrenmek lazım.
O yüzden uzun vadeciler rahattı; ekranlara bakmayı bıraktılar, günlük hayatlarına devam ettiler.
Panik yapıp satanlar daha büyük zararla defteri kapattılar.
Uzun vadeli de olsanız mutlaka işin profesyonellerinden yardım alın.
Onların hazırladıkları raporları okuyun, değerlendirin.
Nasıl bir yatırımcı profili çiziyorsanız ona uygun hisse senetlerini seçin.
Hikayesi olan şirketlere yatırım yapın.
O şirketlere ortak olduğunuzu unutmayın.
Asla kısa vadeli düşünmeyin.
Size lazım olan bir parayla hisse senedi almayın.
Hele hele kredi hiç kullanmayın.
Siyasetin yenileri
için takvim daralıyor
ÖYLE anlaşılıyor ki; en geç mayısın ilk yarısında Türkiye seçimlere gidecek.
Siyaset yapmak isteyenler için zaman daralıyor.
Eğer politika için yeni bir yüz ve isimseniz, hızlı hareket etmeniz gerekiyor.
Çünkü uzun yıllardır siyaset yapanlar, parti koridorlarını boş bırakmayanlar çoktan bu kulislere başladı.
Ve dilerim; Bu sefer yeni isimler Meclis’e gider.
Deneyime saygım sonsuz ama siyasette yeni heyecanlara da ihtiyaç olduğunu hatırlatmak isterim.
Ben insan kaynağımızın güçlü ve nitelikli olduğunu biliyorum.
Ama bu insanlar siyasete mesafeli bakıyor.
Onları eleştirmiyorum.
Gerçekten de yeni isimlerin nefes alacağı ortamlar siyasette bırakılmıyor.
Onları bulup çağırmak da parti yöneticilerine düşüyor.
Özellikle Genel Başkanlar ve yöneticileri bunu bir vazife gibi görmeliler.
Bu seçimlerde bu farklılığı yaratmalılar.
Mutluluğunuzu kıyaslamayın
veya bununla övünmeyin
DÜNYANIN en mutlu ülkesi Finlandiya şu üç şeyi yapmıyormuş.
Diken’in haberleri arasında okudum.
Finlandiyalı Frank Martela, mutluluk konusunda uzmanlaşmış bir psikolog. Finlilerin neyi yaparak değil; yapmayarak mutlu olduklarını sıralamış.
Kendilerini başkalarıyla kıyaslamıyorlarmış.
“Mutluluğunuzu kıyaslamayın veya bununla övünmeyin” diyorlarmış.
Özellikle maddi zenginliklerini sergileme konusunda hassaslar.
Haberde “Finlandiya’da başarılı ve mutlu insanlar herkes gibi görünür” diye yazıyor.
İkinci öneri ise; Finliler doğanın faydalarını göz ardı etmiyorlar. 2021’de yapılan bir ankete göre, Finlilerin yüzde 87’si doğanın onlara iç huzuru, enerji ve rahatlama sağladığı için önemli olduğunu düşünüyor.
Üçüncü başlık ise; Toplum birbirine güveniyor...
Araştırmalar, bir ülkede güven düzeyi ne kadar yüksekse vatandaşlarının o kadar mutlu olduğunu gösteriyor.
Fin halkı birbirlerine güveniyor ve dürüstlüğe değer veriyor.
Aslında Türk geleneklerinde bu detaylar var.
Biz galiba son dönemde hızlı koşmaya başladık.
Hayat aslında ayrıntılarda gizli...
Paylaş