Paylaş
“Ben kimim...”
Aslında “çocuk” olduklarını söylüyorlar, başkalarının metinlerini değil, kendi düşüncelerini ortaya koyuyorlar. Başkası değil; kendisi olabilmek, işte o yaşlarda öğretiliyor.
Okuyun lütfen...
***
Ben çocuğum.
Ben yarış atı değilim.
Ben para makinası değilim.
Ben koyun değilim.
Ben oyun oynamalıyım.
Sınav dışında hedeflerim olmalı.
Ben ezberlemek istemiyorum.
Ben çocuğum ve konuşma hakkımı istiyorum.
Dünyayı değiştirmek istiyorum.
Gelecekten emin olmak istiyorum.
Kendi kararlarımı kendim vermek istiyorum.
Benim kendi fikirlerim var.
Sürekli yarışan, sürekli para peşinde koşan bir dünya görmek istemiyorum.
Dünyayı keşfetmek istiyorum.
Özgürlük hakkımı kullanmak istiyorum.
Sağlıklı büyümeliyim.
Dengeli beslenmeliyim.
Kendimi tanımalıyım.
Yeteneklerimi keşfetmeliyim.
Çok yönlü gelişmeliyim.
Bilimsel merakın peşinden gitmeliyim.
Özgürce sorular sormalı, çekinmeden yanıtlarını aramalıyım.
Dünyaya hazırlanmalıyım.
Güvenli bir ortamda okumalıyım.
Korkmamalı, kendime güvenmeliyim.
Dostluklar kurmalıyım.
Sanat yoluyla hayatı keşfetmeliyim.
Ülkemi tanımalıyım.
Empati kurmalıyım.
Hayata inanmalıyım.
Topluluklar önüne çıkmaya erken yaşta alışmalıyım.
Sesimi duyurmalıyım.
Kendimi özgürce ifade edebilmeliyim.
Özgüvenimi geliştirmeliyim.
Yapabilirim diyebilmeliyim.
Risk alabilmeliyim.
Sporu seviyoruz, koşmak istiyoruz.
Oscar’ı almak istiyorum.
Dünyayı boyamayı seviyorum.
Öğrendiklerimi uygulayabilmeliyim.
Ne için öğrendiğimi bilmeliyim.
Öz kültürümü tanımalıyım.
Dünyaya sahip çıkmalıyım.
Hoşgörü görmeli ve göstermeliyim.
Ezberleyen değil, sorgulayan olmalıyım.
Farklı dillerde kendimi ifade etmeliyim.
Ben iyi bir gelecek istiyorum.
Öner Akgerman’a teşekkür
Türkiye’nin o ağır gündeminden sıkıldığımda işte ben gençlerin yanına gidiyorum.
Çocuklarımızın gözlerinin içine bakıyorum.
O kara bulutlar hemen dağılıyor.
Karamsar ruh halim beni bir anda terk ediyor.
Kendime geliyorum.
Yeniden hayal kurmaya başlıyorum.
Ve bu dünyanın aslında çok güzel olduğunu düşünüyorum.
Öner Akgerman ağabeyimize teşekkür ederim.
Akgerman; birçok sanayi kuruluşunun içinde oldu, birçok sivil toplum örgütünün başkanlığını yaptı.
Ama inanıyorum ki; o kadar önemli görev arasında Işıkkent’teki başkanlığının ayrı bir değeri vardır.
Zaten kendisiyle her Işıkkent Eğitim Kampüsü’ne gittiğimde bunu hissetmişimdir.
Anlatırken başka olur, o tutkuyu bilirim.
Ben de bir süredir Piri Reis Okulları’nın mütevellisinde görev yapıyorum.
Yirmi küsur sivil toplum örgütündeki üyeliğim bir yana, okullar bir yanadır.
Dediğim gibi gençlerle olunca, çocuklarla vakit geçirince, onların başarılarına ortak olunca bu dünyanın değerini çok daha iyi anlıyorum.
Yukarıda sözler Işıkkent’li öğrencilerin kendileri için çektikleri bir filmde kullandıkları cümleler...
Her cümle aslında cilt cilt kitaba bedel...
Dinledikçe yeniden umutlandım.
Diyorum ya...
Ne varsa gençlerde var.
Onlar ne istediklerini çok iyi biliyorlar.
Önemli olan her çocuğumuza, gencimize eşit olanaklar sunabilmekte...
Türkiye büyük bir ülke, ama büyük sıkıntıları da var.
Çözüm de eğitimden geçiyor.
Sorgulayan gençlerden korkmayalım.
Aksine teşvik edelim, cesaretlendirelim.
Onları bir dünya vatandaşı olarak yetiştirelim.
Öner Akgerman’a sonsuz teşekkür...
Paylaş