Paylaş
Adı Bülent Kocaoğlan...
Hakkari Çukurca’daki terör saldırısında sol bacağını kaybetti. Parasını devletten nasıl olsa alacağına güvenip bankadan kredi çekerek protez yaptırdı. Ancak SGK, 7 aydır ödeme yapmayınca, gazi Kocaoğlan’a borcunu ödemediği için bankadan haciz geldi.
Kocaoğlan’un ve ailesinin durumunu siz düşünün.
SGK yetkilileri kuru bir açıklama yaptılar.
“Yeni uygulamaya göre her protez için belirlenen üst sınırı aşanlara Ankara’da inceleme yapılıyor. Ankara’da müfettişler üst sınırı aşan faturaları ‘suistimal var mı?’ diye inceleyip onay veriyor, ödeme yapılıyor. Bu konuda da inceleme devam ediyor. O tamamlandığı zaman ödemeyi yapacağız...”
Oldum olası bürokrasiyi; kağıt üstünde istenen ayrıntıları anlamadım.
Ve hep gerçeklerden uzak buldum.
Bu örnekte olduğu gibi...
***
Genelkurmay da benzeri bir açıklama yaptı.
“Gazilerin sağlık hizmetlerine ilişkin olarak 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 63 ve 73’üncü maddelerinde yapılan değişiklik 11 Eylül 2014 tarih ve 29116 sayılı Resmi Gazete’deki değişikliğe göre...” diye başlayıp...
“Gazilerimizin ortez ve protezlerinde kullanılan malzemelerin teminine yönelik yaşanan sıkıntıların çözümüne ilişkin TSK’nın Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapmış olduğu teklifler kabul görmüştür...” diye devam eden bir açıklama işte...
***
Haber gazetelere manşet olmasa, televizyonlarda yayınlanmasa yine sorun değil.
Bülent Kocaoğlan gibi binlercesi kendi içinde kahrolup kendi kendine çare üretmeye çalışacak.
Tabii üretebilir, bir çözüm bulabilirse...
Haber gazetelerde yer alınca iş değişiyor; başta ilgili kurumlar olmak üzere siyasiler ilgilenmeye başlıyor.
***
Bazıları “eski”, bazıları ”yeni Türkiye” diyor.
Eskisiyle yenisiyle bizim Türkiyemizin bürokrasisi, yasaları, tüzükleri, yönetmelikleri vatandaştan kopuktur, isteklerin hep gerisindedir, gerçeklerin de...
Binlerce gazimiz, şehidimiz bu ülkeyi korurken bir an bile gözünü kırpmaz, göğsünü siper ederken bacağını, kolunu, bütün vücudunu düşünmez de...
Bizim bürokrasimiz düşünür.
Öyle bir düşünür ki...
O gazimize, o gazilerimize yıllar geçse de o acı olayı bir kez daha hatırlatır.
***
Hep o yüzden “Siyasilerin eli vatandaşın omzunda olmalı” diyorum.
Olmalı ki; hayatın gerçeklerini Meclis’e taşısınlar.
Taşısınlar ki; yasaları bu isteklere göre düzenlesinler.
Ve bir daha...
O gazimize, gazilerimize mahçup olmasınlar.
Paylaş