Paylaş
Tanımaktan dolayı son derece mutlu olduğum insanlardan biri...
Gördüğüm en yürekli, en merhametli kadınlardandır.
Uluslararası birçok projeyi hayata geçirdikten sonra Türkiye’ye döndü.
İzmir’de Ege Özel Çocuklar Vakfı’nı kurdu. Vakfın bir de okulu var. ‘Işıldayan Özel Çocuklar Eğitim Merkezi’ adı gibi ışıldayan çocuklarımızı yetiştiriyor.
Okulda 300’e yakın genç eğitim alıyor. Ama daha önemlisi ailelere de büyük destek olunuyor.
Otizmli aileler kendilerini o kadar yalnız hissediyorlar ki; bu okullar onlar için nefes almak anlamına geliyor.
Halen Türkiye’nin en önemli kurumlarından biri olan Anadolu Otizm Vakfı’nın mütevelli üyesi ve yönetim kurulundayım.
Konunun içine girince karşınıza o kadar çok ayrıntı çıkıyor ki inanamazsınız.
Ve Rabia gibi insanları tanıyınca kıymetlerini daha iyi anlıyorsunuz.
Geçenlerde Rabia’nın moderatörlüğünde İnstagram’dan canlı yayın yaptık.
Geçen bayramda da birçok çocuğumuza, gencimize bayram harçlığı sağladı, bayramlık almalarına neden yarattı.
Benim katıldığım canlı yayında bin 500 çocuğu sevindirmiş olduk.
Geçen bayramla birlikte bu sayı 10 bini geçiyor.
Ne harika bir şey...
Canlı yayına girerken şu cümleyle başladım.
“Beni bir çocuğunun gözlerinden daha fazla etkileyen başka bir şey yoktur...”
Gerçekten de öyledir.
TÜRKİYE’yi daha da güzel yapmalıyız
Canlı yayında Rabia Tekince eski bayramları sordu.
Kalabalık bir ailede büyüdüğüm için kalabalık sofralar olurdu bizim bayramlarda...
Ve gerçekten o eski günleri özlüyorum.
Düşününce bizler o sofralarda hayatı konuşuyormuşuz.
Dünü, bugünü, yarını...
Ve ne güzel deneyimlermiş ve ne kadar şanslıymışız o dönemin gençleri olarak...
Şimdi ben de oğlum Atlas’a, yakın çevresine o günleri anlatıyorum.
Elbette zamanın ruhu diye bir şey var.
Bugünün çocukları bizlerden çok farklı ama bizler de babalarımızdan, annelerimizden farklıydık.
Bu hep böyle olacak.
Önemli olan değerlerimizi, kültürümüzü, alışkanlıklarımızı paylaşmak, gelecek nesillerin haberdar olmasını sağlamak.
Hiçbir şey eskisi gibi olmaz.
Beklemeyelim de...
Ama bugünün de tadını, keyfini çıkaralım.
Hayat güzel...
Türkiye’yi daha da güzel yapmalıyız.
KAVRAMLARI KONUŞALIM
Örneğin sahiciliği
vicdanı samimiyeti
RABİA Tekince yine sordu, ben de yine yanıtladım.
“Daha güzel bir Türkiye nasıl olur peki o zaman?”
Bütün konuşmalarımız siyaset dışındaydı onu baştan söyleyeyim.
Bunu her fırsatta dile getiriyorum.
Siyaseti siyasetçiler yapmalı, bizler ise daha güçlü sivil toplum için çalışmalıyız.
Şunu iddia ediyorum.
Türkiye’nin sorunları çözmek için daha fazla demokrasiye ihtiyacımız var.
O yüzden semboller üzerinden değil, kavramlar üzerinden konuşmalıyız.
Örneğin adaleti konuşmalıyız.
Sahiciliği, vicdanı, samimiyeti konuşmalıyız.
Bana göre Türkiye’yi güçlü yapan kavramlar bunlar...
Ve inanın kavramları konuştuğumuzda, içini doldurduğumuzda hepimiz daha mutlu olacağız.
Trafik olurdu da bu kadar mı olurdu
UZUN yıllardır iş dışında bir yere gitmiyorum. Bayramlarda hele hiçbir yere gitmiyordum. Bu sefer Atlas’ı kıramadım. Haklıydı, pandemi döneminde o kadar sıkıldılar ki... En yakın arkadaşlarıyla Dalaman’a Sarıgerme’ye geldim. Bu bölgenin doğasını oldum olası sevdim. Kışlarını, baharlarını daha da seviyorum. Normalde 2 buçuk saatte geldiğim yolu 5 saatte geçemedim. Herkes haklı... İnsanlar bayramları fırsat bilerek tatil planlarını buna göre yapıyorlar. Ama bu dönemlerde trafik gerçekten bir çileye dönüşüyor. Aslında tıkanmaların olduğu yerler belli. Buralarda by pass’lar yapılabilir. Aksi halde uzun kuyruklar oluşuyor ve tatil yollarda geçiyor.
Şampiyona ön eleme oynatmak
LİGİN ikincisi Galatasaray ön eleme oynuyor. Belki de yakında lig şampiyonu da ön eleme oynamak zorunda kalacak. Türk futbolunun geldiği nokta budur. O yüzden biz yine elemeler oynayalım ama kendi oyuncularımızla bunu yapalım. Gelecek yabancı oyuncular için de yeni kriterler getirelim. Türk futboluna katkı sağlayamayan yabancılar yerine Alex, Hagi gibi örnek oyuncular alalım. Yoksa bu kısır döngü daha devam eder.
Kendini koru Datça
BAYRAMDA İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de kalanlar gayet memnun... Şehir boşalmış, istedikleri gibi hareket ediyorlar. Gel de Bodrum’da, Çeşme’de tatil yapanlara bu durumu anlat. Şimdi artık insanlar Çeşme’deki, Bodrum’daki evlerinden de çıkmaz oldular.
Bu istek, beklenti devam edeceğine göre bu insanlar yeni yerler keşfetme yolculuğuna çıkacaklar. Dikkat et Datça, kendini koru Datça...
Paylaş