Bir cennet yaratılmış

Geçenlerde yolum düştü.
18’li yaşlarımızı hatırladım, 20’lerin başlarını...
O güzel gençlik günlerimiz aklıma geldi.
Gümüldür’ün sahili müthiş olmuş, tavsiye ederim.
Uzunca bir yürüyüş yaptım.
Hafif de bir rüzgar vardı.
Çok siyaset konuştuğumuz günlerden geçtiğimiz için bu aralar o dinginlik çok iyi geldi.
Deniz kenarında yürümek, biraz da ufka bakıp, yalnız kalmak insana çok iyi geliyor.
***

Sonra Murat Dernek ile buluştuk.
Murat yakından tanıdığım bir turizmci...
Genç ve başarılı...
Club Marvy’nin Genel Müdürü...
Marvy buranın yeni adı...
Oysa burası hepimizin yakından bildiği bir yer...
Eski adı Sultan...
Turizmin patladığı, Avrupa’nın Türkiye’yi çok konuştuğu dönemin en çok tercih edilen otellerinden biriydi Sultan...
Fransızlar, Almanlar çok gelirdi.
Ve biz de o güzelim sahilinden çıkmazdık.
Denize girebileceğiniz en güzel yerlerden biriydi burası...
Müthiş bir koy ve kendine has bir doğası...
Yıllar vardı, o koya gitmeyeli...
Tavsiye ederim.
Bir cennet yaratılmış.
Türkiye’nin işte böyle güzellikleri var.
İzmir’e yarım saat mesafede bir cennet...
Fotoğrafı koysanız; “Maldivler...” diyen olabilir.
Ya da Phi Phi adaları...
Paloma Hotels Grubu, burayı alıp bambaşka bir hale dönüştürmüş.

***
Benim gittiğim gün büyük bir organizasyona hazırlanıyorlardı.
Türkiye’nin en büyük acentaları gelip tesisleri inceleyeceklerdi.
O büyük incelemeyi ben onlardan önce yaptım.
Türkiye şanslı bir ülke...
Müthiş bir doğamız ve müthiş güzel tesislerimiz var.
Ve ben Türkiye’nin geleceğine çok inanıyorum.
Yeter ki; ne yapmamız gerektiğini bilelim.

Egeli ve Akdenizli olmak iyidir

HER detayı düşünülmüş mekanları seviyorum.
Hele bir de bulunduğu coğrafyaya ve doğaya saygı varsa...
Mimaride ve dekorasyonda doğallık, özgünlük çok önemli...
Bir de doğanın içinde kaybolan binalar da varsa...
Club Marvy’nin mimarlığını Fahrettin Aykut yapmış.
Söke ve Tireli ustaların hasır işleri, unutulmaya yüz tutmuş el işçiliğinin simgesi bambu kargılardan yapılmış lambalar, Buldan yöresinden getirilen yerel tekstiller çok hoşuma gitti.
Bana her şey çok Egeli, Akdenizli geldi.
Yemekler de öyle...
Egeli, Akdenizli...
Bol otlu, bol zeytinyağlı...
Ve sanat da unutulmamış.
Atölyelerinde Harun Antakyalı, Hakan Kırdar, Osman Dinç, İsmet Doğan, Aykut Cömert, Ali Şentürk gibi önemli sanatçıları ağırlamışlar.
Ferhan İstanbullu ve Döne Otyam’ın sanat yönetimini üstlendiği Atelier Marvy’de beş yeni sergi açılacakmış.

Tanıtımı sürekli yapmalıyız

BİR de başarılı insanları desteklemek gerekir.
İşinin hakkını verenleri, onun da ötesine geçip sektörüne katkı sağlayanları...
Murat Dernek de işte onlardan biri...
İzmir, Antalya, Paris, Moskova, Malta’daki birçok otelde önemli görevler yaptı Murat...
Diyor ki...
“Türkiye’yi daha iyi anlatmalıyız. Tesislerimizi daha iyi tanıtmalıyız. Turizmimizi daha alternatifli hale getirmeliyiz...”
Bütün bunlar için olanaklarımız var.
Hep söylüyorum.
Tanıtımı asla kesmemeliyiz.
Kriz diye gördüğümüz zamanlarda bile kendimizi anlatmalı ve değerlerimizi söylemeliyiz.
Türkiye’nin her yeri bir cennet...
İnanın bizim tesislerimiz ne İspanya’da, ne Yunanistan’da var.
Hem daha yeniler, hem daha donanımlılar...

O yanan ormanlar

GÜMÜLDÜR’e giderken geçen yıl yanan ormanların içinden geçtim. Bir kez daha içim yandı. O güzelim ormanları gidip görmenizi isterim. İnsan böyle bir coğrafyaya nasıl zarar verebilir. Bir dikkatsizliğin verdiği zararı birkaç nesil ödüyoruz. Şimdi fidanlar dikilecek de, o ağaçlar büyüyecek de, orman olacak... Ne zaman, kaç yıl sonra...
Bizim bu meseleyi çok küçük yaştan itibaren anlatmamız gerekir.
Çocuklarımızı alıp o yanan ormanları yerinde göstermemiz gerekir.
Okullar bunu yapmalı...
İnanıyorum ki; o manzarayı gören çocuklar büyüdüklerinde çok daha dikkatli olacaklardır.