Paylaş
“Bir şeyler oluyor” diyen de vardı, “Darbe” diyen de...
İnanın çoğumuzun aklından darbe olabileceği geçmezdi.
O günlerin çoktan geçtiğini, demokrasimiz böyle bir kesintiye asla izin vermez diye düşünüyorduk.
İlerleyen saatlerde anladık ki; Türkiye bir uçurumun tam ucunda duruyor.
O dakikadan sonra görevimizin başına döndük, olayları izlemeye, olanları aktarmaya başladık.
Bir paralel devlet kurma çabasında olan FETÖ’cü hainlerin bu teşebbüsü halkımızın, devletimizin iradesiyle püskürtüldü.
O gece ne düşünüyorsam bugün de aynı noktadayım.
Şunu biliyorum.
Türkiye’nin çok eksikleri var, iyileşmesi zor yaraları da var.
Ama bütün bunlara rağmen yürüyen, çarkları dönen bir demokrasisi var.
İnsanımız devletini, vatanını, bayrağını sever.
Gerektiğinde de canını vererek bunları korur.
Asla geri adım atmaz; yüreğiyle, inancıyla meydanlara dolar, göğsünü siper eder.
Ve bunu zorla değil; bütün samimiyetiyle yapar.
O gece bir dakika bile paniğe kapılmadım.
İçim rahat ve huzurluydu.
Türk insanını tanımayanlar asıl darbeyi yiyenlerdi.
O yüzden Türkiye’nin dinamiklerini, gerçeklerini, geçmişini tam bilmeden yapılan yorumlar hep havada kalır.
Daha fazla demokrasi isteyelim
TÜRKİYE’nin yapması gerekenler var.
İlk ödev demokrasiyi güçlendirmektir.
Hepimiz bilmeliyiz ki;
Daha güçlü bir ekonomi için de, teknoloji için de daha güçlü bir demokrasi gerekir.
Daha iyi bir sivil toplum istiyorsak da önerim demokrasidir, daha güçlü adalet için de cevabım demokrasidir.
Türkiye zor bir coğrafyadadır.
Etrafımız istikrarsızlık adasıdır.
Buna rağmen Türkiye’nin yaptıkları bir başarı öyküsüdür.
Avrupa’nın bize
ihtiyacı var
BEN Türkiye’nin Avrupa Birliği yolculuğundan vazgeçmemesi gerektiğine inananlardanım.
Avrupa kendi içinde birliği tartışıyor, geleceğiyle ilgili bir kafa karışıklığı da yaşıyor olabilir.
Yine de AB çıpasının Türkiye’ye iyi geldiğini, bu hedefte atılan her adımın toplumu rahatlattığını biliyorum.
Türkiye’nin yeri Avrupa’dadır.
AB de eninde sonunda Türkiye’ye ihtiyacı olduğunu anlayacaktır.
Dostluklar unutulmaz
TÜRKİYE’nin önemini, değerini iyi bilen diplomatlardan biri olan Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu Bertrand Buchwalter görev süresi bittiği için yakında Türkiye’den ayrılacak.
Buchwalter iyi anılar, dostluklar bırakarak gidiyor.
Dostluklar da, iyi anılar da asla unutulmaz.
Kaç nesil okudu
ADALET Ağaoğlu’nun kitaplarıyla büyüdük. Bana kitabı, romanı, hikayeyi sevdiren isimlerden biriydi. Benim için büyük bir yazardı. Şimdi oğlum Atlas’a Ağaoğlu gibi bana hayal kurduran yazarları okuyacağım. İnsanlar ölür, düşünceleri devam eder.
Adalet Ağaoğlu nurlar içinde uyusun.
Okullar için erken tarih
GEÇENLERDE yazmıştım, yine tekrar edeyim.
31 Ağustos okulların açılması için erken bir tarih...
Biliyorum telafi yapılmak isteniyor, aradaki farkın kapanması gerekiyor. Ama şunu unutmamak gerekir ki, binli sayılarda devam eden vaka sayıları olduğu sürece okulları açmak tehlikeli olabilir. Zaten uzmanlar da uyarıyor. O yüzden ihtiyatlı olmak, tarihi yeniden konuşmak gerekebilir.
Paylaş