Paylaş
Uğurtaş diyor ki...
“Belki Türkiye’nin en büyük, ciroda ilk organize sanayi bölgesi değiliz, ama iddia ediyorum Türkiye’de hizmet kalitesi en yüksek merkez biziz...”
Ben de aynı görüşteyim.
Kocaeli’nde TÜPRAŞ, Bursa’da Renault fabrikaları hem ciro, hem de büyüklük anlamında bu iki şehri ön plana çıkartıyor.
Ama Uğurtaş’a katılıyorum, Atatürk OSB ve bunun yanında Manisa OSB, bu bölgenin gurur duyacağı iki yatırım merkezi haline geldi.
Uğurtaş, birçok rakam verdi, yaptıkları birçok güzel örnekten bahsetti.
Elbette rakamlar çok önemli...
Ama benim için daha da önemlisi insanların, kurumların gelecekle ilgili hayalleri...
İşte dün buna daha çok sevindim.
TARİŞ’in zor günlerinde AOSB yönetimi yardım elini uzatmış, bu büyük arazinin planlaması yapılmış, imar değişiklikleri uygulanmış, yakında yeni tesisler buralarda yükselmeye başlayacak.
* * *
ATAER Enerji iyi bir noktaya gelmiş.
Bunu kanıtlayan güzel bir örnek verdi Uğurtaş...
“Diyelim ki, Türkiye genelinde bir sıkıntı oldu ve İzmir’e elektrik verilemez bir noktaya gelindi. O zaman biz şalterlerimizi geçici kapatıp, kentin genelindeki bütün konutlara yetecek kadar elektrik verebiliriz...”
Tabii, organizedeki şalterler inmez, ama ATAER’in geldiği noktayı anlatmak adına çarpıcı bir örnek gibi geldi bana...
35 bin çalışan, yeni yatırımlarla 40 – 45 bine çıkacak.
Bu da önemli bir gelişme...
Çünkü AOSB, nitelikli insanlar arıyor. Bu da piyasa koşullarına göre daha iyi maaş, daha iyi sosyal haklar demek...
AOSB yönetimi şöyle bir karar almış...
“Tesislerimiz tam kapasiteyle çalışsınlar, ama kent adına, ülkemiz adına bize düzen sosyal konulara da desteğimizi verelim...”
Bu çok önemli...
Çünkü ilk adım, üniversite sanayi işbirliği olmuş.
İzmir’deki üniversitelerle ortak projelere başlanmış, yenileri için görüşmeler yapılıyormuş.
Uğurtaş’ın isteği, AOSB’nin hem üretim, hem de araştırma bölgesi haline gelmesi...
O yüzden İzmir’in yeni üniversitesi Katip Çelebi ile teknopark yapılması konusunda prensipte anlaşılmış.
Bürokratik başvuralar kısmına gelinmiş...
İsteniyor ki, sanayici bazı desteklerini proje bazlı versin, katma değerli üretim teşvik edilsin...
Uğurtaş’ın dikkat çektiği bir de detay vardı...
“Urla’da teknopark İzmirlilerin istediği gibi olmadı. Bazı dezavantajlar oluştu, nedenlerini konuşabiliriz. Burasını geliştirmek için gayret gösterelim, ama bir yandan da organize bölgesinin gücünden de faydalanalım. Başlangıç hedefimiz teknopark, sonraki adımımız bir teknik üniversite kurmak... Butik, ama nitelikli insanlar yetiştirip, onları bölgemizde, İzmir’de istihdam etmek istiyoruz...”
Bana çok mantıklı geldi.
* * *
Hilmi Uğurtaş’ın bir de önerisi oldu.
Uğurtaş, alanlarının kısıtlı olduğunu, TARİŞ arazisi üzerindeki planlamanın da birkaç yıl içinde biteceğini söyledi ve ekledi:
“O yüzden yeni yerlere ihtiyacımız var. Bazı incelemeler yaptık. Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Başkanı olarak tarihe not düşmek adına şunu söylemeliyim. En uygun yer Kaklıç’a doğru sanayinin büyümesidir. Burada bir askeri alanımız var. Bir pistinin olduğu bölgeyi kullanabiliriz. Altyapımız müsait ve genişlemeye imkan veren bir yer... Bu bölgenin bize verilmesi İzmir’i özellikle yabancı sermayenin gelmesi bakımından çok rahatlatır...”
AOSB, genişleyebilir mi, genişlerse bu nasıl olur, bürokrasi nasıl aşılır, bilemem...
Ama şu bir gerçek ki...
Hilmi Uğurtaş’ın açıklamalarından İzmir’e olan ilgi giderek artıyor ve yatırımcı altyapısı güçlü yerlerde olmayı daha çok istiyor.
Paylaş