Bazı kareler vardır ki unutulmaz

Hakkari Çayırlı Sınır Karakolu’nda...

Tarih 1991, yani tam 25 yıl önce...
Geçen gün Alaçatı’daki RUE 1387’de sevgili meslektaşım Korcan Karar bir sergi açtı.
İşte bu fotoğrafı orada gördüm.
Ve uzun süre olduğum yerden ayrılamadım.
O fotoğraftaki Mehmetçiğimizin yüzüne baktım.
Elindeki gitara, sırtındaki silaha...
Bir yanda hayaller, bir yanda terör gerçeği...
Ve korumamız gereken vatanımız, milletimiz, insanımız, değerlerimiz, bizi biz yapan herşey...

***

Sınırda kaçakçılığı önlemek için kurulan karakollar uzun bir süre teröristlerin hedefi haline geldi.
Hakkari Çayırlı Sınır Karakolu 7 Ekim 1991 günü teröristler tarafından basıldı ve 11 vatan evladımız şehit düştü.
“Vatan evlatları Mehmetçik” sergisinde işte o karakolun askerlerinden kareler vardı.
Ben fotoğraflardan çok etkilenirim.
Hafızamdaki arşivime işte bu fotoğrafı da koydum.
Eline sağlık Korcan...

Alaçatı’da sanat var

Korcan’ın sergisi için Alaçatı’daydım. Köşe Kahve’den Hacı Memiş’e doğru giderken sağlı sollu mağazaların vitrinlerine baktım. İçim açıldı, kendimi iyi hissettim. İster istemez İtalya’nın, Fransa’nın Alaçatı’ya benzer yerleriyle kıyasladım. Atölyeler, antikacılar, resim sergileri, edebiyat söyleşileri...
Söyleyeyim; Alaçatı giderek daha çok sanatın, kültürün konuşulduğu bir adres haline dönüşüyor.
Örnek vereyim.
Korcan Karar’ın sergisinin açıldığı RUE 1387, yani 1387 sokak...
Korcan’ın sergisini gezdikten sonra içeridekilere bir göz attım.
Bıraksalar bütün bir günümü orada geçiririm.

***

Hemen yanında Eser Elgür’ün ART’es’i var.
Eser, iyi bir sanatçıdır.
Ve yine döktürmüş, burayı bir mücevher fabrikası haline getirmiş.
İçeride tasarımlar da var, tasarıma meraklılar da...
ART’es’te de bir günümü rahatlıkla geçirebilirim.

***

Biraz gerisinde Kapari Bahçe’nin hemen yanında “Bazen Atölye” var.
Afişlerine baktım; bazen değil, sürekli bir atölye gibi çalışıyor.
Konuklar, söyleşiler, buluşmalar hiç eksik olmuyor.
Buna benzer birbirinden daha çok mekan var.
Hepsini yeri geldikçe yazacağım.
Uzun bir süredir Alaçatılıyım.
Ve gün geçtikçe Alaçatı’yı daha çok seviyorum.

Kemeraltı’nda nostalji yaşamak

Bazen Kemeraltı’nda kaybolmayı seviyorum.
Havra Sokağı da; buranın en renkli yerlerinden biridir.
İzmir Kent Değerlerini Koruma ve Geliştirme Derneği güzel bir çalışma başlattı.
Projeye Havra Sokağı esnafını da kattı.
Koordinasyon İzmir Akdeniz Akademisi’nde...
5 Mayıs’ta Prof. Dr. İlhan Tekeli başkanlığında bir atölye çalışması yapıldı.
Sokağın mimari sorunlarından vitrinlerine kadar pek çok konu masaya yatırıldı.
Kemeraltı’nın nostalji deneyimi yaşatması hoşuma gidiyor.
Ve şunu söylüyorum;
Bir yeri düzenlediğinizde zaman içinde çevresi de şekilleniyor.
Kemeraltı’nda ihtiyaç olan işte bu...
Altyapıyı düzenlemek ve bazı sokakları 24 saat yaşanır hale getirmek...
Bakın göreceksiniz; çok şey değişecek.

Devlet protokolüne İzmir ayarı

Dün de yazdım.
Ama düşününce çok daha anlamlı olduğunu düşünüyorum.
Binali Yıldırım bugün AK Parti Kongresi’nde genel başkan seçilecek ve dolayısıyla Başbakanlık koltuğuna oturacak.
İzmir milletvekili olan Yıldırım için buradaki Başbakanlık ofisinin önemi daha farklı olacaktır.
Geçmişte hatırlayın; devlet adamları, başbakanlar, cumhurbaşkanları Başkent’te ağırlanır, gezinin bir ayağında da İzmir mutlaka olurdu.
Binali Yıldırım ile bu geleneğinin yeniden hatırlanacağını düşünüyorum.