“Başka gidecek yerimiz yok”

BU bizim evde çok sık duyduğum bir cümleydi.

Haberin Devamı

Annemin babası, dedem Niyazi Paydar’dan Atatürk’ü, Cumhuriyet’i, Anadolu’yu dinlemeye bayılırdım.
Bıkmadan, usanmadan bizlere anlatırdı.
O çocuk günlerimde bana masal gibi gelirdi.
Oysa bir masal değil, kahramanlık öykülerinin en sahicisiydi.
Yokluklarla, zorluklarla mücadele etmiş bir nesildi.
Üstte yok, başta yoktu belki ama Anadolu’nun gerçek sahipleri olduklarını unutmadan, umut içinde yaşayan insanlardı onlar...
Atatürk’ü fiziken görmüş ama daha çok yaptıklarını özümsemiş, içselleştirmiş, fikirlerini hayata geçirmiş bireylerdi.
Ben geniş, büyük bir ailede büyüdüm.
Dedem gibi yaşadıklarını, anılarını, hissettiklerini anlatanlar çoktu.
Bir serbest kürsü kurulur, hayat konuşmaları yapılır, demokrasi nutukları atılır.
Ve her seferinde aynı cümleyle gece biterdi.
“Başka gidecek bir yerimiz yok...”
Ne zaman bir Cumhuriyet anısı okusam, ne zaman Atatürk’ten bahsedilse, ne zaman bu ülke için kahramanlık öyküleri dinlesem, ne zaman bir bayrağın dalgalanmasını izlesem gözlerim dolar...
Her aile büyüğümüzün anlattığı anılarından sonra yanaklarından süzülen gözyaşları gibi...
Ben de kendimi tutamam.
100 yılı bitiren genç bir Cumhuriyet’e sahibiz.
Yakın coğrafyada yaşananları gördükçe kıymetini daha çok bilmeliyiz.
Evet...
Benim de gidecek başka bir yerim yok.
Ben de dedem gibi, babam gibi, annem gibi, diğer aile büyüklerim gibi aynı şeyi söylüyorum oğlum Atlas’a...
“Başka gidecek bir yerimiz yok... Bu güzel ülkede doğup büyümenin kıymetini bilelim. Daha güzel bir Türkiye için umutlu olmaya devam edelim. Burası bizim son toprağımız... Gidecek başka yerimiz yok...”

Haberin Devamı


Rastgele insanlardan Atatürk okunmaz

GALİBA 7 yıl geçti.
Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda harika bir söyleşi dinlemiştim. Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı ve Hürriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Doğan Hızlan yan yana “Atatürk ve Cumhuriyet: Kültür ve Tarihte Değişimler” başlıklı bir söyleşi yapıyorlardı.
İlber Ortaylı dedi ki; “Tarihçi olmak için önce kronoloji bileceksiniz. Önce kronoloji, sonra senkronoloji yani o olaylar sırasında başka yerde ne oluyor. İkicisi metin okuyacaksın. Gazete değil sadece; kitap okuyacaksın. Kitap da yetmez; el yazısı okumayacaksın. El yazısı sizin bilmediğiniz bir dil ya da yazıysa oturup öğreneceksiniz. Niye ben Andro Mango okuyun diyorum. Rusça bilir, Fransızca bilir, Türkçesi mükemmeldir. Böyle bir adamın Atatürk’e bakışı, Cumhuriyeti anlatışı farklıdır. Bernard Lewis’de aynı şekilde tabii. Öyle rastgele insanlardan Atatürk okunmaz. Çok zor iştir yani...”
Evet; Atatürk’ü anlamak için okumak gerekir.
Doğru insanlardan okuyup içselleştirmek gerekir.
Sonra da hayata öyle bakabilmek gerekir.
O gün söyleşide Doğan Hızlan dedi ki:
“Atatürk’ten sonra gelen kuşağın bir özelliği vardır. Hiçbiri kendi saplantılarının peşinden gitmemiştir. İlber Ortaylı’nın Atatürk kitabı tavsiyeleri önemli... En başta Nutuk var. İki tane yabancı yazar Bernard Lewis, Andro Mango var. Nutuk bir mücadelenin, yenilenmenin, bir Cumhuriyeti kurmanın tarihi, öyküsü vardır. Nutuk’u okuyunca Atatürk’ün Cumhuriyet’i kurarken hangi aşamalardan geçtiğini daha iyi anlayacaksınız. Kuruluşun da omurgası Nutuk’tan öğrenilir.”
Nutuk benim de başucu kitabımdır.

Haberin Devamı


Dünya da Atatürk’e her
zaman saygıyla baktı

PROF. Dr. Fuat Keyman’ın Atatürk ile ilgili şu görüşlerine katılıyorum.
Diyor ki; “Atatürk vizyonerliğinde yarını düşünürken gerçekçi olmak da vardır. ‘Ülkemiz kendi içinde ekonomi, eğitim, kültür ve devletin kurumsallaşmasında ne kadar güçlü olursa dışarıya karşı da o kadar güçlü olur” ilkesini başarılı olarak yaşama geçiren...
Batı, Rusya ve dünya ile ilişkilerinde çok başarılı bir denge politikası izleyerek hem sahada, hem masada, hem de algıda başarılı olan...
Milliyetçilik ile vatanseverliği birlikte yaşayarak ülkesine ve dünyaya bakan...
Gelişmiş ülkelerden daha önce vatandaşlık kavramı üzerinden ülkesinin insanlarına yaklaşan...
Daha o günden küresel ölçekte bir lider olduğunu ve olacağını gösteren...
Bir lider, bir devlet adamı, bir vatanseverdi.
Dünya da Atatürk’e her zaman öyle baktı; saygıyla ve önemseyerek...”
Aslında bugünün dünyasında da böyle bir denge kuracak liderlere ihtiyaç var.
Atatürk’ü büyük bir lider yapan da işte bu özelliklerdi.

Haberin Devamı


Cumhuriyet hep genç kalacak

OĞLUM Atlas Karşıyaka Piri Reis’teki okul arkadaşlarıyla bir Cumhuriyet balosu yaptı. Şiirler okundu, şarkılar söylendi, danslar edildi.

“Başka gidecek yerimiz yok”
“Başka gidecek yerimiz yok”

O gece çocuklarımızın gözlerine baktım.
Ve bir kez daha iyi anladım ki; yıllar geçse de Cumhuriyet hep genç kalacak, hep diri kalacak.
Çünkü kurucu değerlerimiz son derece güçlü ve evrensel...
Bize yani büyüklere düşen; çocuklarımızın, gençlerimizin iyi eğitim almalarını sağlamak ve demokrasimizi güçlendirmekten geçiyor.
Türkiye daha iyisini yapabilir.

Yazarın Tüm Yazıları