Paylaş
Muhafazakar Ulusal Koalisyon Partisi, Finlandiya genel seçimlerinde 200 sandalyeli parlamentoda 48 sandalye kazanarak zafere ulaştı.
Aşırı sağcı popülist Finliler Partisi 46 sandalyeyle ikinci olurken, Sanna Marin’in solcu Sosyal Demokratları 43 sandalyeyle üçüncü oldu.
Sonuçlar dünyanın en genç Başbakanı Marin’in yeni dönemde Başbakan olarak kalamayacağını gösteriyor.
Finlandiya seçimlerinde ilgimi çeken birkaç detay var.
Kadınların Meclis’te aldıkları görevler ve her seçimde olduğu gibi bu seçimde de parlamentonun büyük bölümünün yenilenmesi...
Seçimlerde en çok oy alan üç kadın vardı.
Finliler Partisi lideri Riikka Purra 42 bin 589 oy aldı. 2019’da aldığı oyun altı katına ulaşmış durumda.
Sanna Marin, 2019’da aldığından yaklaşık 15 bin daha fazla oy alarak 35 bin 623 oyla ikinci oldu.
Üçüncü olarak da Elina Valtonen en fazla oyu aldı.
Meclis’in yarısı da kadınlardan oluştu.
Bu seçimde 61 yeni milletvekili parlamentoya girdi. Bu da yüzde 30’luk bir değişim anlamına geliyor.
Yeni milletvekilleri arasında 30’lu yaşlarda yedi milletvekili var. Sosyal medya platformlarını çok iyi kullandıkları için Finlandiya medyası onlara “Tik Tok yıldızları” diye anıyor.
Yani Finlandiya Parlamentosu gençleşmeye devam ediyor.
Bu seçimlere damgasını vuran bir diğer gelişme de göçmen ve
Azınlıkların listelerde yer bulmasıydı.
Türkiye’ye gelince...
Özlemimiz ve isteğimiz daha güçlü bir demokrasiye sahip olmamız. O yüzden toplumun genelini kucaklayan bir Meclis arzu ediyoruz.
Kadınlarımızın daha fazla olduğu, gençlerimizin kendilerini daha iyi ifade edebilecekleri bir Meclis...
Ve elbette her seçimde en azından yüzde 30’unun yenilendiği bir Meclis...
Geleceğe yatırım yapmak
şampiyonluktan daha önemli
PAZAR günü herkes gibi ben de ekran karşısındaydım. Bir ara Fenerbahçe - Beşiktaş derbisini tribünlerde izleyeyim diye düşündüm ama son dakika vazgeçtim.
Öncelikle Beşiktaş’ı tebrik ederim. Müthiş bir geri dönüş yaptılar. 10 kişi kaldıkları maçta olağanüstü bir performans göstererek Fenerbahçe’yi evinde mağlup ettiler.
Tabii bu sonuçtan sonra Ali Koç ağır eleştirilere maruz kaldı, istifaya davet edildi.
Şunu da unutmamak gerekir.
Valencia ikinci penaltıyı atsaydı maç başka bir yere de gidebilirdi.
Ali Koç yönetimi genel kurul kararı alıp seçime gider mi bilemem.
Ya da dünyanın en iyi teknik direktörlerinden biri kabul edilen Jesus ile yollar ayrılır mı izleyeceğiz.
İkinciliğin bile başarısızlık kabul edildiği bir futbol ülkesinde Fenerbahçe’nin yıllardır şampiyon olamaması kabul edilemiyor.
Acaba sorun burada mı?
Bence bu ve benzeri soruların cevabını çok başka yerlerde aramalıyız.
Sorun sadece futbola özgü de değil.
Altyapıya önem vermek yerine milyonları çar çur eden sistemde... Kalıcı başarılar yerine günlük kazançları düşünen anlayışta...
Kendi gençlerimize yatırım yapmak yerine popüler isimlere ayrılan kontenjanlarda...
Ali Koç’tan da beklenen bence bu yazdıklarımı tersine döndürecek bir zihniyet devrimiydi.
Geleceğe yatırım yapmak bugünün şampiyonluklarından çok daha önemlidir.
Ali Koç bunu yapmadan görevinden ayrılmamalıdır.
Caniko’yu mutlaka izleyin
PAZAR günü Yıldız Kenter’in hayatını anlatan Caniko’yu izledim
Netflix’te...
Vaktiniz olduğunda mutlaka izleyin.
ENKA Sanat’ın yapım sponsorluğunu üstlendiği belgeselin danışmanlığını Prof. Dr. Dikmen Gürün, yönetmenliğini Selçuk Metin yapmış, senaryosunu Zeynep Miraç kaleme almış. Oyuncu Ayça Bingöl’ün seslendirmesini yaptığı filmin müzikleri ise Murat Evgin imzası taşıyor.
Yıldız Kenter ile Kenter Tiyatrosu’nun tarihini de aktaran belgeselde, İzzet Günay, Erdal Özyağcılar, Genco Erkal, Göksel Kortay, Haldun Dormen, Güzin Özyağcılar, Hakan Gerçek, Ali Poyrazoğlu, Ayça Bingöl, Demet Akbağ, Demet Evgar, Deniz Yüce Başarır, Dikmen Gürün, Mustafa Alabora ve Tilbe Saran’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda ünlü isim, usta oyuncuyu ve anılarını anlatıyor.
Tiyatro büyüleyici bir sanat...
Yıldız Kenter ve Müşfik Kenter de; müthiş oyunculardı…
Herkesin ortak fikri Yıldız Kenter’in sadece Türk tiyatrosunun değil, dünya tiyatrosunda da bir yıldız olduğu yönündeydi.
Belgeseli çok sevdim.
Bir dönemin izleri de vardı; aşk da, tutkular da, sanat da, hayaller de...
Başarılı insanların ortak yönleri var.
Elbette zeki, yaratıcı, cesur, disiplinli olmaları önemli ama Yıldız Kenter’de de gördüğümüz gibi hiçbir şey çalışmadan, çok çalışmadan olmuyor.
Mutlaka izleyin.
Fransa’da 68 kuşağına göndermeler
FRANSA’daki protestolar ilginç bir görüntü almaya başladı. Önce daha ileri yaşta olanlar ön saflardayken, şimdi gençlerin protestolarda ön sıralarda olduğu görülüyor. Küresel ısınma ve işsizlik gibi sorunlarla karşı karşıya kalan Z kuşağının, emekli maaşlarını da düşünmek zorunda olduğunu yazıyor Fransız medyası...
Z kuşağının yüzde 56’sı seçimlerde Macron’a gidip oy vermiş. Yüzde 41’i ise hiç sandığa gitmemiş. Şimdi rüzgar tersine dönmüş gibi gözüküyor. Fransız siyaset bilimciler protestoları 1968’de Fransa’daki gençlik hareketine benzetiyor.
Herkes gibi ben de yakından izliyorum.
Paylaş