Paylaş
Anlatayım.
23 aydır gündemde olan “IMF ile yeni bir anlaşma yapılacak mı, yapılmayacak mı” sorusu geçen gün nihayet cevabını buldu.
Ve stand-by rafa kaldırıldı.
Yani, IMF’yle görüşmeler rutin bir hale girdi.
IMF yetkilileri, mayısta Türkiye’ye gelecek ve bir rapor hazırlayıp ülkelerine dönecek.
Peki, IMF’le bu noktaya gelinmesinde hangi kriterler etkili oldu?
Basına yansıyan görüşler şöyle:
Gelir İdaresi siyasetten bağımsız olsun, özerkleştirilsin.
Vergi mükellefine “Nereden buldun?” diye sorulsun.
Belediyelere genel bütçeden kaynak artırılması durdurulsun.
Hükümet bu üç maddeye de “Hayır” dedi.
Ama özellikle belediyelerin Hazine’ye olan borçları konusunda hükümetin geri adım atmadığı konuşuluyor.
Sizi rakamlara boğmak istemiyorum.
Ama çarpıcı olduğu için bir iki hususu aktaracağım.
Belediyelerin borçları 2008 yılı sonunda 22.3 milyar TL’yi geçmiş.
Belediyelerin giderleri ise yüzde 16.7 artmış.
Toplam borçların yüzde 47.8’lik bölümünü oluşturan 10.7 milyar TL büyükşehir belediyelerine aitken, borcun yüzde 10.3’lük bölümünü de büyükşehir ilçe belediyeleri yaptı. Belediyelerin İller Bankası’na olan toplam borcu ise 5.5 milyar TL.
İl belediyeleri de, belde belediyeleri de hızla borçlanıyor.
***
İşte bu noktada Sezar’ın hakkını Sezar’a teslim ediyorum.
İzmir Büyükşehir Belediyesi 2000’lerin başında Türkiye’nin en borçlu belediyelerinin başında geliyordu.
Eski parayla 2 katrilyon sınırına gelen borçlar, büyükşehri yatırım yapamaz hale getirmişti.
IMF’yle ilişkiler ara verebilecek kadar önemli olan bu borçları İzmir özelinde incelediğimizde karşımıza çok farklı bir tablo çıkıyor artık...
Birkaç yıl öncesine kadar İzmir Büyükşehir hanesinin karşısında 1.8 milyar TL yazan borç, 2010 Mart’ı itibariyle artık 418 milyon TL’ye inmiş durumda.
Daha da önemlisi vadesi geçmiş borcu olmayan tek kent İzmir Büyükşehir Belediyesi...
Büyükşehir 2007’de Hazine’yle uzlaşmaya gitti. Yıllara bakıyorum; uzlaşmalar ve ödemelerle 2006’da 1.2 milyar TL’ye inen borçlar zaman içinde 400’lere kadar çekilmiş.
Üstelik Türkiye’nin en kapsamlı metro projelerinden biri devam ederken...
Ankara’ya bakalım.
Vadesi geçmiş borcunun miktarı 2 milyar 388 milyon TL.
ASKİ’nin 280 milyon TL’lik borcuyla birlikte bu rakam 2.5’u buluyor.
Marmaris İçmeler Armutalan Belediyeler Birliği’nin borcu eskisi gibi 1.1 milyar TL’de duruyor.
İstanbul’u, diğerlerini tek tek yazmıyorum.
***
O yüzden Sezar’ın hakkını Sezar’a teslim ediyorum.
Ve...
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun bu konudaki performansını iyi bulduğumu belirtmek istiyorum.
En Velo yirminci yaşını kutluyor
GEÇEN gece Uğur Özden’le konuşurken, farkına vardım ki...
Club En Velo, yirminci yaşını kutluyor.
Sadece İzmir’de değil, İstanbul’da bile bir işletmeyi yirmi yıl yaşatmak hiç de kolay değil.
İzmir’in bazı klasikleri vardır.
En Velo da o klasiklerin başında geliyor.
Hiçbir zaman popülaritesini kaybetmeden ve İzmir’in gece hayatında hep var olarak geçen yirmi yıl...
Club En Velo 22 Mart 1990’da İzmirli “Soylu Grubu”nun sahibi Levent Soylu tarafından kuruldu.
Kurucu ortaklar arasında Türkiye’nin çok sevdiği müzisyenlerden Atilla Demircioğlu da vardı.
En Velo, 2003’te Çeşme’ye de bir şube açtı.
Çeşme’nin en güzel otellerinden Dalyan Plaza Otel’in içinde Club En Velo İzmir gecelerine renk kattı.
1 Ocak 2007’de Özgörkey Holding işletmeye ortak oldu.
Ama en büyük başarı elbette Uğur Özden’e aittir.
Özden, İzmir’in sosyal hayatının her zaman içinde olmayı başarmış kişilerden biridir.
22 Mart’ta tam 20 yılını kutlayacak Club En Velo’nun sahnesinden kimler gelmiş kimler geçmiş?
Attila Demircioğlu, Ufuk Bigay, Grup+1, Kaan Bozkaya, Pınar&Cihat, Burcu Güneş, Şebnem Özsaran, Murat Dalkılıç...
Hepsi de En Velo’da vitrine çıktılar; CD yaptılar, Türk müziğinin en popüler isimleri oldular. Daha nice yirmi yıllara...
Paylaş