Altyapı yatırımları partiler üstüdür

Örneğin tramvay...
İzmir’de birçok kişi tramvayın yapılmasına karşı çıktı. Ben ise, “Keşke 50 yıl önce bitseydi” diye defalarca yazdım. Doğru; imalat uzun sürdü, kent merkezi epeyce karıştı ama ben sonuçlarının iyi olduğunu görüyorum. İzmirliler alıştı, tramvayı kullanıyorlar. O yüzden uzatılması gerektiğini düşünüyorum.
Aslında seçim döneminde de en çok işlenen konulardan biriydi.
Örneğin AK Parti’nin adayı Nihat Zeybekci şunları söylemişti:
“Tramvaya karşı değilim, Yapılmış yapılmıştır. Biz Karşıyaka-Alsancak tramvay hattını Bayraklı üzerinden bağlamayı düşünüyoruz. Karayolu ve Raylı Körfez Geçiş Projesi (İZKARAY) ile İzmir’deki kara, deniz ve raylı sistemin bütünleştirilmesini hedefliyoruz. Çiğli-Balçova arası yolculuk süresinin 5 dakikaya düşürülmesi planlanıyoruz. Böylece, Narlıdere’de oturan bir kişinin, körfezin kıyısından dolaşmadan 10 dakikada bölge hastanesine ulaşabilmesini amaçlıyoruz. Mevcut tramvay hatları Kaklıç ve Sasalı’daki İzmir Doğal Yaşam Parkı’na kadar uzatılacak. Karşıyaka ve Konak Tramvay hattı birleşecek.”
Ben bu sözlerin altına imzamı atacağımı birkaç kere yazdım.
Çünkü bu projeler İzmir’in ulaşım sorunlarını büyük ölçüde çözebilecek projelerin başında geliyor.
***
Yine AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ her seferinde İzmir’in projelerinin takipçisi olduğunu ifade ediyor. “İzmir’de bir ulaşım sorunu olduğu aşikardır. İzmir için her kim taş üstüne taş koymaya çalışıyorsa, bu noktada var gücümüzle destek olur, her zamanki gibi elimizi taşın altına koyarız” diyor.
Ben Dağ’ın bakanlıklar arasında İzmir’in projelerinin takibi konusunda aracılık yaptığını biliyor ve birçoğuna şahitlik yaptığımı söylüyorum.
Hatta Hazma Dağ yakın bir zamanda tramvayın fizibilite eksiklikleri olduğunu, belediyeden bunların tamamlanmasını istediklerini söylemiş ve “Bu eksikliklerin İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından giderilmesiyle birlikte Bakanlık’taki onay aşaması nihayete ermiş olacaktır” demişti.
***
Geçen akşam AK Parti İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ile beraberdik. Sürekli de, körfez geçiş ve tramvay konusunda İzmirlilerle birlikte olduklarını ve projelere sıcak baktıklarını ısrarla söyledi.
***
Ben de bir gazeteci olarak bu yatırımların takipçisiyim.
Bakanlık eksiklerin bitirilmesini talep etmişti, Büyükşehir Belediyesi de bunları tamamlayıp bakanlıklara iletti.
Şimdi sıra imzalara geldi.
Ben toplu ulaşım konusunda hükümetin her projeye destek vereceğini biliyorum.
Tramvay, metro gibi önemli yatırımlarda da hükümetlerle yerel yönetimlerin mutlaka uyum içinde ve mümkünse ortak çalışması gerektiğini düşünüyorum.
Ve imzaları beklediğimizi bir kez daha söylüyorum.

 
İZBAN Türkiye’ye örnek

BAKIN İzmir’deki İZBAN modeli Türkiye’ye örnektir. Ve bu modelin yaygınlaştırılması Türkiye’nin menfaatinedir. Devlet altyapıyı, belediye üstyapıyı üstlenmiştir. İZBAN da ortak işletmedir. Ve sonuçlarından herkes memnundur. İZBAN’da şimdi sinyalizasyon yatırımı gerekiyor. Bunun da hızlı bir şekilde yapılmasını öneriyorum.

 
Yabancı oyuncuya karşı değilim ama

YİNE yazayım. Sporda yabancı oyuncuya karşı değilim. Geçmişte çok doğru örnekler var. Hagi bir efsaneydi, Alex’i kim unuttu? Roberto Carlos’a kim itiraz edebilir ki... Aslında buna benzer çok sayıda oyuncunun ismini sıralayabilirim. Kaliteli oyuncuların maliyetlerinin yüksek olduğunu elbette biliyorum. Ama ortalama oyuncularla başarının gelmeyeceği de çok ortada. Galatasaray’ın UEFA şampiyonu olması nasıl hepimizi gururlandırdıysa, son aldığı sonuçları da eleştirmek hakkımız. İlk 11’de tek bir yerli oyuncuyla eğer bir Türk takımı çıkmıyorsa karşılığında iyi sonuçlar da beklememiz lazım.

 
İddia Aksaray’dan

AKSARAY’da otizmli öğrencilerin okul çıkışında veliler tarafından yuhalandığı söyleniyor.
Milli Eğitim Bakanlığı soruşturma başlattı.
Televizyonlar da bu konunun üzerine gittiler. Dün velilerin ağlayarak olayı anlattıklarını izledim.
Türkiye toplumsal meselelerinin üzerine gitmeli. Bu konuda farkındalığın geçmiş yıllara göre çok arttığını söyleyebilirim. İnsanlarımız çok daha duyarlı ve hassaslar. Bu konular hepimizin gerçeği ve ortak çözümler bulmamız gereken konular. Otizmli çocuklarımızı seviyoruz, onların, ailelerinin üzülmelerini asla istemeyiz. Kimin hatası, yanlışı varsa düzeltilir. Herkesin soğukkanlılıkla ve duyarlılıkla olaylara bakmasını öneriyorum.