Akıllarda hep kalacak bir öykü

GAZETECİLİĞİN en güzel yanı çok sayıda insanla tanışmaktır.

Haberin Devamı

O insanlardan biri de Zeynep Erkunt Armağan’dı.
Özellikle kadınlarımızın, gençlerimizin başarı öyküleri beni her zaman daha çok etkilemiştir.
Türkiye’nin ilk yerli traktörünü üreten Erkunt Traktör’ün ikinci kuşak yöneticisiydi.
Ankara Sanayi Odası’nın eski başkanlarından Mümin Erkunt’un kızıydı.
Erkunt Döküm’den 2003 yılında Erkunt Traktör’e geçerken; firmanın Türkiye’nin ilk yerli tasarım traktörünü üretmeye başlamasını sağlamıştı.
Üretimden kısa bir süre sonra Erkunt Traktör’ü pazarda ilk üç firma arasına sokma başarısını da göstermişti.
Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu arasına da yine Zeynep Erkunt’un bildiğim o hamleleri sokmuştu.
Şirket 2017 yılında Hindistan merkezli Mahindra & Mahindra’ya satılmıştı. Zeynep Erkunt Armağan, şirket yönetiminden ayrılmamıştı.
Çok sayıda sivil toplum örgütünün kurucusu, yöneticiydi aynı zamanda...
Zeynep Erkunt Armağan bir süredir tedavi görüyordu.
Vefat haberi herkes gibi beni de çok üzdü.
Zeynep İzmir’e her geldiğinde soluğu gazetede alırdı.
Her zaman harika sohbetler yaptık.
İddialı biriydi; yaptığı işi severdi ama Anadolu’yu daha çok severdi.
Türk insanını tanımıştı.
Çünkü yaptıkları traktörü anlatmak için yollara düşmüştü.
İki yıl boyunca Türkiye’nin tamamını gezip traktörlerini anlatmıştı.
Çiftçi markayı yakından tanısın diye traktörlerle bedava sürmüşler tarlaları...
Hep üretimden, hep tasarlamaktan bahsederdi.
Ki; Türkiye’nin iki konuya daha çok kafa yorması gerekiyor.
“Tasarım yaptığımız sürece ayaktayız...” sözünü ağzından çok sık duymuşumdur.
Rakiplerinden yüzde 40 daha az mazot yakan bir motor tasarladıklarındaki heyecanı unutamıyorum.
Zeynep Erkunt Armağan her zaman gururlu anlattığım, başarı öykülerinden biriydi.
Akıllarda hep kalacak...

Haberin Devamı

Akıllarda hep kalacak bir öykü

 

Bence herkes işine odaklansın

BU ara toplantıların sayısı hayli arttı.
Pandemi sonrasında herkesin anlatacakları birikti.
Çok da normal, hepimiz sıkıldık ve salgın döneminde de boş durmadık.
Yine herkes “Erken seçim olur mu?” diye soruyor.
Gazeteciyim; siyasetçi değil.
O yüzden her zaman ihtiyatlı yorumlar yapıyorum.
“Beklemiyorum” derim; bir ay sonra Türkiye seçime gider, cevap veremem.
“Bekliyorum” desem; “Hani kasımda, aralıkta seçim var” demiştin diyecekler.
Dediğim gibi gazeteciyim; siyasetçi değil.
Ama şunu biliyorum.
Seçim takvimine 1 yıldan daha az kaldığı bir dönemde Türkiye zaten seçim sürecine girmiştir.
Bence herkes işine konsantre olsun.
Takvimi de siyasetçiler düşünsün.

Haberin Devamı


Meşhur Po Nehri bu halde

BU fotoğraf Türkiye’den değil; İtalya’dan...
Meşhur Po Nehri’nden...
Ama emin olun bizde de benzer görüntüler var.
İklim değişikliği çok uzun yıllar sonra yaşayacağımız bir felaket değil.
Artık böyle bir krizin içindeyiz, belki de başlangıcındayız.
İtalya, 70 yılın en kötü kuraklığını yaşıyor.
Po Nehri ve doğu Alp havzalarında yaşanan bu görüntünün İtalya’nın farklı bölgelerinde de olacağı uyarısı yapılıyor.
Buğday ve pirinç de dahil olmak üzere ülkenin gıdasının yaklaşık yüzde 40’ını üreten Po Nehri vadisi, yaklaşık dört aydır neredeyse hiç yağış görmedi.
İtalya’nın en uzunu olan nehir, ortalamanın yedi metre altında. Bu yıl İtalya son 30 yılın ortalama yağışının yalnızca yarısını aldı.
İtalya’da hayvanların neredeyse yarısı tehdit altında...
Yağış alan ve bu yağışla ürettiklerini anlatan, satan İtalyan toprakları büyük bir tehlikenin içinde...
Emin olun; bu dalgalar yayılacak ve eninde sonunda bizi de bulacak.
O yüzden iklim değişikliğiyle ilgili önlemlerimizi artıralım.
Ve konuyu hafife almayalım.

Haberin Devamı

Akıllarda hep kalacak bir öykü


UNESCO kararı hızlandıracak

KEMERALTI İzmir’in, Türkiye’nin bir değeri...
Ve Kemeraltı’nı daha iyi korumalı ve değerlendirmeliyiz.
TARKEM gerçekten önemli işler yapıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile TARKEM arasında imzalanan protokolle UNESCO Dünya Mirası Adaylık Dosyası ve Alan Yönetim Planı hazırlandı.
Şimdi sıra UNESCO’dan bu kararı almakta.
Ben iyi haberlerin önümüzdeki yıl geleceğini düşünüyorum.
Ve Kemeraltı’ndaki sürecin de hızlanacağını biliyorum.
İzmir’in yeniden bir turizm destinasyonu olabilmesi için yapmamız gerekenler var.
Kentte otel sayısı artıyor ama mutlaka yenileri yapılmalı.
Şehrin altyapısı yenilenmeli, ulaşım ağı güçlendirilmeli.
Ve Kemeraltı gibi cazibe merkezlerinin dünyaya anlatılması gerekir.
UNESCO kararı bunu yapacak.
Her şeyi hızlandıracak.

Yazarın Tüm Yazıları