Aile yasası için iyi örnek

Cevdet İnci kendi sektöründe önemli işlere imza etmiş biriydi.
Bir gazeteci olarak kendisinden hep çok faydalandım.
Sakin, soğukkanlı, öngörülü kararları olan biriydi.
Türkiye’yi, İzmir’i çok severdi.
Aile bağlarına çok değer verir; şirketlerine de yansıtırdı.
Mütevazi ama iddialı bir kişiydi.
Bu dünyadan ayrılmadan önce şirketin geleceğini de dizayn etti.
Beş kızı da yazılan anayasaya uydular.
Uymakla kalmadılar; kendi çocuklarına da bu önemli mirası aktarmayı ihmal etmediler.
Türkiye’de birçok şirket küçülürken, bölünürken, aile arasındaki geçimsizlik markaya yansırken; İnci Holding büyümeye devam etti.
İnci ailesinin her ferdini yakından tanıdım, onları yakından takip ettim.
Büyüyen her şirkete örnek gösterdim.
Aile anayasasının nasıl faydalar sağladığını merak eden varsa, bence gitsinler İnci ailesiyle konuşsunlar.
Yazılı kurallar kadar yazılı olmayan kurallara da baksınlar.
Çünkü orada gelenekler var, ailenin alışkanlıkları ve aktarılan anılar var.
Nazar değmesin; iyi gidiyorlar.

 
İhracata odaklandılar
şimdi daha mutlular

NEŞE Gök; ailenin üçüncü kuşağı...
Geçen gün ikinci kuşak toplanmış ve yönetim kurulu başkanlığı görevini bir dönem daha uzatmışlar.
Toplam 8 yıl başkanlık yapmış olacak.
Dün biraz sohbet ettik.
Türkiye kadar dünyada da önemli gelişmeler yaşanıyor. Zor bir yıl geçirdiğimizi herkes kabul ediyor.
Ancak İnci Holding için yıl hiç de fena geçmemiş.
Neşe Gök; “2018 yılında 2017 yılına göre TL bazında yüzde 45, Euro bazında yüzde 6 büyüme gerçekleştirdik. 2019’u da yüzde 17 büyümeyle bitirmeyi planlıyoruz. 2020’de de bu büyümeyi sürdürmek hedefimiz olacak” dedi.
Bu rakamlar bana göre de çok iyi...
İnci Holding bünyesinde üretilen ürünlerin yüzde 65’ini dünyanın 100’ün üzerinde ülkeye ihraç ediyormuş.
Neredeyse ihracat yapmadıkları yer yok.

 
Yabancı ortak doğru olunca

İNCİ Holding’i sadece aile anayasasıyla örnek göstermiyorum. Büyüme modellerini de doğru buluyorum. Grup yabancı ortakları sayesinde hem vizyon kazandı, hem de ihracat ayağını güçlendirdi.
Örnek mi?
Aküde Japon GS Yuasa’nın 100 yıllık bilgi, birikim ve tecrübesini yanlarına aldılar. 2017 yılında 120 milyon liralık yatırım ile İnci GS Yuasa’nın üçüncü akü fabrikasını açtılar. Akü üretim kapasitesini 5 milyondan 7 milyona çıkardılar. Bu yatırımla Türkiye’de en yüksek kapasiteli akü üretimine sahip oldular. İstihdamda da yüzde 25 artış sağlandı. 2020 yılı sonuna kadar 350 milyon TL’lik yatırım tamamlanmış olacak. Bir diğer ortaklık da Maxion İnci Jant Grubu’nda... 2019 yılında da 10 milyondan fazla jant üretimi yapacaklar. Dijital dönüşümü ve endüstri 4.0’ı tamamlamışlar, 2030 yılına kadar akıllı fabrikalara dönüşecekler. Maxion İnci Jant Grubu’nun 4 fabrikasında toplamda aktif 285 adet robot bulunuyor. Sektörde en fazla robotu olan fabrikalar arasına girdiler.
Jant üretiminde de büyüyecekler. Brezilyalı ortaklarıyla 5’inci jant fabrikasının temellerini attılar. Yeni fabrika 2020’de açılacak.
Özetle...
Doğru sektörlerde doğru ortaklarla hareket edince; riskler de minimize ediliyor.
Böylece büyüme stratejileri de farklı oluyor.

 
İlham kaynağı oldular

İKİNCİ kuşaktan Şerife İnci Eren, üçüncü kuşaktan Neşe Gök ve Ece Elbirlik Ürkmez de sohbetimize katıldı. Ece dedi ki;
“Bizde yıllık bir takvim yapılır, herkes o takvime uyar. Aile Meclisi iki haftada bir araya gelir yemek yer, aile toplanır.”
Neşe Gök araya girdi.
“Restoran rezervasyonları bile aylar öncesinden yapılır. Ve hatta öneriler alınır, alternatifler belirlenir. Yani o kadar demokrat bir ortam yaratılır. Bu bizi besliyor ve ailemizi bir arada tutuyor.”
Şerife Eren’i gazeteciliğe başladığım ilk günden beri tanırım.
Yani 30 yılı geçmiş.
Gerçekten de öyledirler; programlıdırlar, aile herşeyin önündedir.
TAİDER’in yani Aile İşletmeleri Derneği’nin kuruluşunda Şerife Hanım’ın çok büyük katkısı vardır. Eminim İnci tecrübesi birçok aile şirketine ilham kaynağı oluyordur.