Aile anayasası yazmak kolay uygulaması çok zordur

Bazı kavramları ithal edip kullanıyoruz.
Örneğin “Aile Anayasası...”
Bence hiç sakıncası yok, hatta iyi işlerin kopyalanarak yapılmasına bile itirazım yok.
Yeter ki; karşılığı olsun, bize uysun.
Kopyala yapıştır olmasın.
Türkiye’de birçok şirket kendi “aile anayasasını” yazdı.
Ama çok azının gerçek anlamda hayata geçirebildiğini düşünüyorum.
Çünkü kolay değil; kağıt üstünde ideal gibi gözüken detaylar hayatın gerçekleriyle bazen örtüşmüyor.
Büyük şirketlerde kurucu başkanların etkisi uzun süre devam ediyor.
Çocuklar şirket içinde görev alırlarken bazı stratejiler planlanmıyor.
Ya da aile anayasası geç yazıldığı için grup içindeki uygulamaları buna uydurmak çok zor oluyor.
Sonrasında üçüncü, dördüncü kuşaklar devreye giriyor.
Aileden her kişiye bir yer bulma, bir koltuk, bir unvan yaratma çabası bir süre sonra iyi kurgulanmış aile anayasasında da bozulmalara neden oluyor.

***

Tabii en önemlisi egolar devreye giriyor.
Egoların anlaşmasını, egoların çarpışmasını, egoların krizlerini yönetmek de ayrı bir beceri gerektiriyor.
Dediğim gibi “aile anayasaları”nı yazmak kolay; hayata geçirmek zordur.
Bunu başarabilenlerden biri de İzmirli İnci Holding’tir.
Cevdet İnci’nin beş kızı babalarının vefatından sonra bir araya geldiler ve kurgulanan yasayı eksiksiz uygulamaya başladılar.
Her üç yılda bir holdingin başkanı değişiyor.
Kararlar ortak alınıyor.
Aile bireylerinin holdingde çalışma şartları önceden belirlenmiş durumda...
Herkes bu şartlara uymak zorunda...
Mümkünse holdinge gelmeden önce başka şirketlerde çalışıp deneyim kazanmaları, farklı tecrübeleri edinmeleri tercih ediliyor.
Aile bireyleri icranın içinde değiller; profesyoneller günlük işleri yürütüyorlar.
Yatırım kararlarında, gelecek stratejilerinde aile bir araya gelip karar veriyor.
İş alanlarında yabancı ortaklarla büyüme tercih ediliyor.
Araştırma geliştirmeye bir bütçe ayrılıyor, teknoloji geliştirmeye dönük projeler teşvik ediliyor.
Sonuçta İnci Holding “aile anayasası” konusunda başarılı bir model...

***

Geçen akşam İnci Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Perihan İnci’yle sohbet ederken bu ayrıntıları aktardı.
Grup; uzun bir süredir yılda yüzde 15 büyüyor.
Bu Türkiye ortalamasının çok üzerinde bir büyüme demek...
80 farklı ülkeye ihracat yapılıyor.
Bunda yabancı ortakların da büyük payı var.
Yani iyi partnerlerle yapılan evlilikler şirketleri de büyütüyor.
İnci benim beğendiğim şirketlerden...
Girdikleri sektörlerde hep ilk üçte olmayı, mümkünse lider olmayı isteyen bir grup...
Aile içinde uyum da olunca; işler çok daha iyi gidiyor.

Çalışırken aşka düşmek

Son dönemde duyduğum en güzel yorumlardan biri...
“Çalışırken aşka düştük” demiş Fahriye Evcen...
“Aşk sana benzer” setinde çok yoğun bir dönem geçiren Burak Özçivit ile Fahriye Evcen, filmdeki aşklarını gerçek hayata da taşımışlar.
Ne güzel, Allah mesut etsin.
Ama bu aşkı da çok güzel anlatmışlar.
“Aşkın içine düştük” diyerek...
Aşk iki kişiliktir ve herkesin tarifi farklıdır; bunu çok iyi biliyorum.
Ama bu tarif, bu yorum, bu aşkın çok tutkulu olduğunu gösteriyor.
Tutkulu aşklar önünde saygıyla eğiliyor ve uzun sürmesini diliyoruz.