Adalardaki her deprem bizleri tedirgin eder

Dün kimle konuştuysam tedirgindi.
Hatırlayın 30 Ekim’de yaşanan depremin merkez üssü İzmir değil adalardı.
Ve ne zaman adadan bir deprem haberi gelse; Egeliler yatağa tedirgin yatar.
İzmir depreminin üzerinden bir yıl geçti.
Doğruyu söylemek gerekirse kentsel dönüşümün çok daha hızlı başlayacağını düşünmüştüm.
Yıkılan, hasar gören binalarla ilgili çalışmaları takip ediyorum. Devlet, ilgili bakanlıklar dönüşümle ilgili çalışmaları yürütüyor.
Yerel yönetimler mağdurlara çözüm üretmek için elinden geleni yapıyor.
Özellikle Bayraklı ve Bornova bölgesinin orta hasarlı evlerde yaşayanların da bu stresi devam ediyor.
Çünkü yıkılıp yeniden yapılacak bu binalar için kaynağa da ihtiyaç var.
Bu bölgede yaşayanların çoğu emekli ya da sabit gelirli insanlardan oluşuyor.
Dolayısıyla kentsel dönüşüme girecek bu binalar için uzun vadeli kredi ihtiyaçları bulunuyor.
Biliyorum kaynaklar sınırlı ve devletin her alana yetişmesi kolay değil.
Ancak böyle de bir gerçek var.
Dolayısıyla birkaç gün sonra bir yıl olacak İzmir depremiyle ilgili yeniden düşünmek zorundayız.
Üstelik kentsel dönüşüme sadece deprem bölgesinin değil bütün Türkiye’nin ihtiyacı var.
Daha modern kentler yaratmak için bu süreci iyi yönetmemiz gerekir.

 
Stone bile menajersiz
teklif alabiliyorsa

SHARON Stone’un açıklamalarını Euronews’te okudum.
Zürih Film Festivali’nde Altın İkon Ödülü’nü alan Stone, çıkışta gazetecilerin sorularını cevaplamış.
Ve şöyle demiş: “Instagram’dan beni temsil eden profesyonellere kıyasla son aylarda daha fazla iş teklifi alıyorum...”
Temel İçgüdü, Total Recall ve Martin Scorsese’s Casino gibi başarılı filmlere imza atan ve dünyanın en tanınmış aktrislerinden biri olan Sharon Stone bunları söylüyor.
Bu konudaki görüşlerini şöyle devam ettiriyor: “Bir süredir menajerim yoktu. Şimdi ise bir menajerim olmasına rağmen daha çok ve doğrudan Instagram aracılığıyla benimle iletişime geçiliyor. Ve bir menajerim olduğunda aldığımdan çok daha fazla teklif aldığımı fark ettim. Ajansları düşünüyorum, tekliflerinizi alıyorlar ve yönetim kurulu toplantılarında tartışıyorlar ve başka bir müşteri için daha iyi olup olmayacağını konuşuyorlar. Son gelişmeleri görünce tüm teklifleri aldığımı düşünmüyorum.”
Stone’un sözleri şundan dikkatimi çekti.
İlginç bir dönemden geçiyoruz.
Artık birçok kişiyle direkt temas kurabiliyor, tekliflerinizi iletebiliyor, sonuç da alabiliyorsunuz.
Yakın bir tarihe kadar bunları yapmak neredeyse imkansızdı.
Netflix’te severek izlediğim bir Fransız dizisi var.
“Menajeremi arayın” diye...
Dizinin benzeri Türkiye’de de yapıldı.
Aslında orada da bu yeni dönemin ipuçları veriliyor.
Dünyada her konuda yeni adımlar atılıyor ve dijitalleşme eninde sonunda kaçınılmaz hale geliyor.
Böyle bir gerçek ortadayken iletişimle uğraşan şirketler, ajanslar, danışmanlar acaba bu yeni dünyaya ne kadar hazırlıklılar?
Bu konuyu ben de uzun zamandır sorguluyorum.
Sharon Stone bile aracısız, menajersiz teklif alabiliyor, değerlendirebiliyor, karar veriyorsa iletişimde yeni bir dünyaya geçilmiş demektir.

 
Herkes kendi markasını yönetmeli

ALGIYI yönetmek düşünüldüğünden daha zordur. Hele bugünün iletişim dünyasını düşünecek olursak. Oysa çoğu şirketin, kurumun eski, geleneksel tekniklerle yollarına devam ettiğini görüyorum. İşler yolundayken sorun değil de; bir kriz anında ne yapacaklarını şaşırıyorlar.
Bir de artık şirketler kadar bireyler de kendi markalarını iyi yönetmek zorundalar. İşte Sharon Stone... Bazen menajerli, çoğu zaman menajersiz kendi ismini yönetiyor, gündemde tutuyor, tutmanın stratejilerini geliştiriyor.
Biraz da bunlara kafa yoralım.

 
Diğer takımlara örnek olsun

SÜPER Lig’in şampiyonlarından Bursaspor sıkıntılı günler yaşıyor.
TFF 1. Lig’de 7 hafta sonunda yalnızca 5 puan toplayabildi ve düşme hattına geriledi Bursa...
Ligin kadro değeri en yüksek takımı yeşil beyazlılar, üstelik daha şimdiden üç teknik direktör değişikliği yaptı.
Bursaspor ligin en heyecan verici takımlarından biri oldu her zaman...
O yüzden kısa sürede toparlayacağını düşünüyorum.
Ama şunu da söylemem gerekir.
Demek ki:
Her şey transfer, kadro zenginliği değil.
Bunu harmanlamak, buna göre stratejiler geliştirmek önemli.
Diğer takımlara da örnek olsun.

 
İyi gidiyorlar

MUSTAFA Denizli bilgisini, tecrübesini yine konuşturuyor. Ligin sürpriz takımı Altay olabilir. Teknik direktör seçimi, oyuncuların belirlenmesi ve uyumu çok önemli. O yüzden bütün bunlar bir ekip işi... Ekibin başı olan Altay’ın Başkanı Özgür Ekmekçioğlu’nu o yüzden tebrik ederim. İyi gidiyorlar...