96 dostun tarifi yemek kitabında

Kütüphanemde “yemek kitapları” bölümü bir hayli zenginleşmeye başlamış.
10 yıl önce bu tür kitaplar ya bu kadar ilgi görmüyordu ya da yazan sayısı azdı.
Tam bilemiyorum...
Her ikisi de olabilir.
Ama artık İngilizce ve Fransızca yazılmış; müthiş fotoğraflarla süslenmiş kitapları almak zorunda değiliz.
Yemek kitaplarını neden seviyorum? Anlatayım...
Bir çoğunu tarifler için değil, yemeklerin hikayeleri için okuyorum.
Görüyorum ki, o müthiş lezzetler yıllar hatta yüzyıllar içinde şekillenmiş, yenilenmiş, değiştirilmiş, bugüne adapte edilmiş.
“Bir tabak yemek” demeyin. İçinde öyle öyküler var ki...
Beni ilgilendiren de bu...
Ya bir bölge anlatılıyor, ya bir coğrafya ya da o lezzetleri yaratan insanlar...
Kimisi yerel, kimisi geleneksel, kimisi de dünya çapında bilinen...
Yemek kitapları benim için sıradan tarifler olmaktan çoktan çıktı.
Okudukça da fark ediyorum ki, Anadolu müthiş bir yer, müthiş bir zenginlik...
Bu mozaik bizi dünyada öylesine farklı bir yere koyuyor ki...
Sevindiğim bir ayrıntı daha var.
O da Ege mutfağının giderek yükseliyor olması...
Tıp fark etti ki, dünyanın en sağlıklı beslenme biçimine en fazla Ege’nin coğrafyası uyuyor.
Otlarımız bol, balığımız da öyle... Zeytinyağımızın aromasının dünyada bir eşi yok.
Organik tarımın başkenti Ege’nin lezzetleri artık evrensel bir kabul görüyor.
Dedim ya...
Kitapçıya gittiğimde anı, tarih kitapları kadar yemek kitaplarına da gözüm takılıyor.
Ve her seferinde bir tane daha alıp arşivime koyuyorum.
Tabii, sadece okumak için değil, evime misafirliğe gelen dostlarıma yapmak için de...
¡¡¡
Geçenlerde yine keyifle okuduğum bir kitabı elime aldım. Bu sefer ki, iyi tanıdığım bir dostumdan...
Sevgili Aynur Tartan’dan...
Aslında kitabın öyküsünü çok iyi biliyorum.
Bir fikir “Bak Mutfakta Kim Var” kitabını yarattı.
Hemen söyleyeyim; Aynur Tartan çok güzel yemek yapar. Hem de öylesine hızlı ve pratiktir ki, birçok kişinin bir tüm gün boyunca yaptıklarını bir saate sıkıştırır ve ortaya dillere destan bir sofra yaratır.
İçinde Ege mutfağı da vardır; doğunun lezzetleri de... Bazen de Fransız usulü, özel soslu bir balık ya da bir et...
Ama her seferinde alternatifleri olan bir sofra...
Nasıl olmasın?
Tartan’ların evinde misafir bitmez, öyle bir iki kişi değil, kalabalık gruplar hem de...
Yıllar içinde Aynur Tartan, her gelen misafirden aldığı tarifleri biriktirmeye başlamış.
Birikince de bir kitap fikri ortaya çıkmış.
Türkiye’nin çok yakından bildiği 96 dosttan lezzet tarifleri yeniden alınmış.
Ve ortaya çok keyifli bir kitap çıkmış.
Ajda Pekkan’dan kahvaltıların vazgeçilmezi yumurta... Ali Sabancı’dan gece yarısı helvası, Bekir Coşkun’dan kara gün aşı...
Beyazıt Öztürk’ten süzme kuzu kol tandır, Doğan Hızlan’dan sıhhi karnıyarık, Ertuğrul Özkök’ten tek kişilik “hakuna matata” salatası...
Haşmet Babaoğlu’dan tutku böreği somonlu milföy, İnci Aral’dan avokado salatası, Kadir İnanır’dan hamsi kuşları...
Lucien Arkas’tan horto köfte, Mustafa Denizli’den radika salatası, Mustafa Erdoğan’dan Filistin pilavı...
Müjdat Gezen’den Çin tavuğu, Müjde Ar’dan erikli bonfile ve Aysel sütlacı, Nebil Özgentürk’ten patlıcan kebabı...
Saba Tümer’den karidesli makarna, Sezen Aksu ve Nihat Yıldırım’ın annesi Şehriban Yıldırım’dan Rumeli yemeği, Volkan Konak’tan hamsili pilav, Yılmaz Erdoğan’dan patlıcan patates yemeği...
¡¡¡
Ben de içlerinden birkaç tarifi seçip; hafta sonu misafirlerim için yapmaya karar verdim.
Teşekkürler Aynur Tartan...