Paylaş
İşgal birliklerinin ülke sınırlarını terk etmesi daha sonra gerçekleşse de, 30 Ağustos sembolik olarak ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eder.
O yüzden önemlidir.
9 Eylül 1922’de de İzmir’in kurtarılmasıyla Türk toprakları Yunan işgalinden kurtulmuştur.
Bu da sembolik bir değerdir.
O yüzden 9 Eylül’ler de bizim için çok önemlidir.
Yıllardır yazıyorum; bu günler daha görkemli kutlanabilir.
Daha doğrusu İtalya’nın, İspanya’nın yaptığı gibi bir festival kıvamında olabilir.
Sadece o gün değil; öncesinde ve devamında birçok etkinlik yapılabilir.
Ege’de eylül ayları güzeldir.
Okullar öncesinde herkes şehre dönmüş, kent kalabalıklaşmıştır.
Sanat ve spor aktiviteleri, kent buluşmaları olabilir.
Körfez canlandırılabilir.
Marka şehirlerde olduğu gibi bir İzmir maratonu yapılabilir.
Bu etkinlikler kent merkezinde olduğu gibi semtlere de yayılabilir.
Nedense yıllardır böyle bir hayalim var.
9 Eylül’ler İzmir’e gelmek için bir neden olmalı.
Bu yıl fuar da 6 – 15 Eylül arasında yapılacak.
Tarih aralığı da bu etkinlikler için bir fırsat yaratıyor.
2019 Eylül için sayılı günler kaldı ancak önümüzdeki yılları daha iyi planlayalım.
Bu gençlerle gurur duyuyorum
DÜN U16 Milli Takımı’nın vazgeçilmezi İzmirli Cem Özgener’i yazdım. Bugün de Burak İnce’den bahsedeyim. Cem Altaylı idi, Burak ise Altınordulu... Yani Türk futboluna birçok yıldız kazandıran Altınordu’nun yeni vitrine çıkardığı isimlerden... Burak’ın gelecekte çok başarılı olacağını biliyorum. Türkiye’nin Rusya, Özbekistan, Sırbistan maçlarında oynadı, şampiyonlukta büyük etkisi vardı. Burak “En değerli oyuncu” da seçildi. Rusya’ya iki gol atan Burak, Avrupa’nın en iyi 15 yaş turnuvası MTU Hallen Cup’ta da en değerli oyuncu seçilmişti. 15 yaşında Altınordu’nun A Takımı’nda yer bulan Burak’ı tebrik ediyorum. Elbette bir tebriği de Altınordu Kulübü hakediyor. Kalıcı başarılar peşinde koşan bir kulüp olarak görüyorum Altınordu’yu... Gençlerimize önem veriyor, onların sadece futbolda değil, hayatta da başarılı olmaları için yoğun bir çaba sarf ediyorlar.
Tesislere her gittiğimde gözlerim yaşararak dönüyorum.
Gençlerimizle gurur duyuyorum. Onlara imkanlar verilince neler yapabileceklerini düşünüyorum.
O yüzden Burak’ı, Altınordu’yu tebrik ediyorum.
Sadece müzik dinlemiyorum
artık müzik de okuyorum
DİJİTAL müzik platformlarının bana çok faydası oldu. Bir kere daha çok müzik dinlediğimi söyleyebilirim. Hatta uyamadığım, ayakta kaldığım her dakika neredeyse müzik dinliyorum. İşimi yaparken, yazımı yazarken, sohbet ederken arkada, fonda kısık da olsa bir müzik hep var.
Bir de şu oldu. Sadece müzik de dinlemiyorum, müzik de okuyorum. Keşfettiğim müzisyenleri araştırıp okuyorum. Bu çok daha keyifli oluyor. O yüzden dijital müzik platformları iyi ki varlar.
Bir de Shazam var
HAYAT benim için keşfetmek demektir. O yüzden hep yeniliklere açık oldum. Kendime sınırlar koymadım. Yeni ekonominin bizlere getirdiği bütün yeni fikirleri de takip ediyorum. Aslında yeni değil; Shazam uygulaması eski sayılabilir. Ama o da keşfetmemi sağlayan ve hayatımın içinde olanlardan biri... Örneğin bir yere gittiğimde çalan müzik nedir diye düşünür çoğu zaman da bulamazdım. Telefonunu açıp Shazam’a basıp birkaç saniyede öğrenebiliyorsun. Hatta o şarkının klibi varsa, klip eşliğinde de dinleyebiliyorsun. Hayat keşfetmek üzerinedir.
Ligin sürprizi Denizli mi
Süper Lig’in eskilerinden Denizli ama zor günlerin ardından yeniden dönüş yaptı Süper Lig’e... Ve hem de ne başlangıç... Galatasaray karşısında müthiş oynadılar ama aynı oyunu Antalya karşısında da sergilediler. Bu hafta ise iki Egeli kozlarını paylaşacak. Denizli – Göztepe maçını büyük bir merakla bekliyorum. Göztepe kötü, Denizli müthiş bir başladı. Bakalım iki Egelinin maçında sonuç ne olacak?
Paylaş