Paylaş
Diyor ki;
“Önümüzdeki iki üç hafta içinde tüm dünyada vaka sayılarında büyük bir pik yaşanmasını ve sonra yavaş yavaş azalarak en geç 2022 yazına kadar pandeminin bitmesini bekliyorum.”
Ben de katılıyorum.
Etrafımdaki birçok kişinin testi pozitif çıkıyor.
Takip ediyorum; çoğunun durumu gayet iyi...
Hafif bir nezleymiş gibi geçiriyorlar.
Daha ağır olanlar ise üçüncü aşılarını olmayanlar ya da aşı sırasını bekleyenler...
Ama uzmanlar aşısızların hastaneye yatış oranlarının arttığını söylüyorlar.
“Omicron’u aşılılar da oluyor. Üçüncü dozu niye oluyoruz?” Prof. Dr. Derya Unutmaz şöyle yanıt veriyor.
“Çift doz aşının koruma etkisi yüzde 90’lardan yüzde 20’lere düşmüş durumda. Bu yüzden hatırlatma dozu olan üçüncü doz şart. Üçüncü dozda sadece vücudunuzdaki antikorların yani akıllı füzelerin sayısını artırmıyorsunuz, kalitesini de artırıyorsunuz. Hastalıktan korunma oranı yüzde 70’e kadar çıkıyor. Ama yine de yüzde 30’luk bir kısım hastalanabiliyor. Bu yüzde 30’un yüzde 98’i üçüncü doz sayesinde hastalığı hafif geçiriyor. Uzun Kovid dediğimiz kalıcı hastalık yaşanmıyor. Özellikle bağışıklığı iyi eğitilemeyen 60 yaş üstü kısım için üçüncü doz çok önemli ve acil. Çocukların da aşılanması çok önemli. Kısaca Omicron’dan kaçış yok. Aşısızların hastanelik olma ve hayatını kaybetme riski devam ediyor.”
Aslında bugünkü durumu çok net ve basit anlatan bir yorum...
Ama asıl dikkat çekmek istediğim konu 5 – 11 yaş arasındaki çocuklarımızın aşılanması...
Oğlum Atlas 9 yaşında ve arkadaşları da virüsü geçirmeye başladı.
Ayakta, biraz ateşle, biraz da boğaz ağrısıyla geçiriyorlar.
O yaştaki çocuklar hafif atlatıyor da; aile büyüklerine, anne, babalarına da geçiriyorlar.
Avrupa’nın birçok ülkesi bu yaştaki çocukları aşıladı.
Biz ise bu uygulamaya girmedik.
Sanki biraz da geciktik gibi gözüküyor.
Belki yarı yıl tatilinde Bilim Kurulu bu konuda bir adım atar.
Oyunu değiştiren sen ol
SİNEM Özusta’yı uzun yıllardır tanırım.
Hem başarılı bir iş insanıdır, hem de sosyal sorumluluk projelerinin bir çoğunda vardır.
2013’te Designers of OZ adıyla Alaçatı’da moda tasarımcıları bir araya getiren ilk konsept mağazalardan birini yaptı.
Bu onun ilk girişimcilik macerasıydı.
Alaçatı’da vaktim olduğumda uğrayıp vakit geçiriyorum.
Her konudaki yeni tasarıma merakım var.
Günlük tempodan uzaklaşıp bunlarla uğraşmak bana da iyi geliyor.
Şimdi ise yeni bir serüvene başlıyor.
Generation OZ adıyla İzmir Alsancak’ta yeni nesil mağazacılık modelini hayata geçirdi. Özusta, bu yeni konseptte Türkiye’nin başarılı sokak modası markalarını aynı platformda bir araya getirirdi.
Daha da önemlisi gençlerin yarattıklarını, kurguladıklarını, hayal ettiklerini bu mağazada uygulamaya başladı.
Bu hareketin ismini de “Oyunu Değiştiren Sen Ol!” koydu.
Ezber bozan bir slogan değil mi?
Gençler bizlerden daha cesurlar bana göre...
Oyunu değiştirmek istiyorlar ve bunu da yeni trendlere, yeni kavramlara, yeni bakış açılarına göre yapıyorlar.
Sinem her zamanki gibi yaptığı bir işin yanına sosyal bir katma değer de katıyor.
Generation OZ de öyle bir adım...
Tasarlanan ilk drop koleksiyon markanın mağazaları ve online satış sitesinde satılacak ve elde edilecek gelirle belirlenen pilot bölgelerdeki öğrencilerin robotik kodlama eğitimlerine destek olunacak.
Sinem mağazalarında başlattığı sürdürülebilirlik hareketi kapsamında OZ mağazalarından alınan her ürün karşılığında ihtiyaç sahibi kuruluşlara iletilmek üzere kullanılmış sağlam bir ürününüzü bağışlamaya da teşvik ediyor.
Döngüsel ekonominin işlerliğine destek ve farkındalık sağlamayı da hedefliyor Sinem Özusta...
Destekliyoruz...
Bir harfle anlatılmaz bu gençler
GENÇLERİ; harflerle anlatmaya çalışıyoruz ya...
Y - Z kuşağı diye...
Sinem Özusta’yla konuşurken arada ders verdiğim üniversiteler aklıma geldi.
Uzun yıllar derslere girdim artık yoğun tempodan misafir olarak katılıyorum.
Ama gençlerle olmak her zaman bana iyi geliyor.
Hepimizi diri tutuyor, gelen sorular, yorumlar beni de besliyor.
Geçenlerde girdiğim bir derste öylesine farklı sorular geldi ki...
Siyaset o kısır gündemiyle boğuşan benim gibi bir gazeteci için nefes almak oldu.
Bir kere söylemem gerekir ki; gençlerimiz insan odaklı hayata bakıyorlar.
Geçmişten daha çok gelecekle ilgileniyorlar.
Büyük fotoğraf kadar küçük fotoğrafa da bakmayı unutmuyorlar.
Karamsar olmak için elbette çok nedenimiz var.
Ama içimi rahatlatan, gelecek için umutlandıran sohbetler de olunca yarınlara insan daha iyi bakıyor.
O yüzden bizlerin yapamadığı, eksik bıraktığı birçok şeyi gençler tamamlayacak.
Yeter ki; onların hayallerini heba etmeyelim.
İlginç şeyler oluyor
bu kripto dünyasında
DİJİTAL varlıklarla ilgili bütün dünyada kafalar karışık. Bazı ülkeler kriptolara yasaklar getirirken, bazıları da düzenlemeler yapıyor. Örneğin Miami ve Austin gibi ABD şehirleri dijital varlık şirketleriyle mahkemelik olurken; New York Ava Labs gibi blok zinciri girişimlerini teşvik ediyor.
Ava Labs’ın Başkanı John Wu New York’ta bir ofis açacağını açıkladı. Bunda New York Belediye Başkanı Eric Adams’ın büyük rolü olduğunu açıkladı. Wu, Big Apple’ı bir kripto merkezine dönüştürme sözü veren bir Bitcoin meraklısı olan Adams’ın seçilmesinin önemli bir rol oynadığını söylüyor.
Wu ve diğer kripto para birimi yöneticileri de belediye başkanının dostane duruşunun yatırımcı tabanına dokunmaya istekli dijital varlık girişimlerini çekebileceğini söylediler.
Bir kripto para birimi veri platformu olan Chainalysis de 2021’de New York Manhattan’da 200 kişilik bir ofis alanı sözleşmesi imzaladı.
Chainalysis’in CEO’su ve kurucu ortağı Michael Gronager, Reuters’e yaptığı açıklamada, “Yeni belediye başkanının sektöre desteği, New York’un Chainalysis’in genel merkezi için en iyi yer olduğuna dair inancımı güçlendiriyor” dedi.
Kampanyası sırasında Adams, şehir çalışanları ve kamu yardımlarından yararlananlar için dijital bir cüzdan geliştirmeye ilgi duyduğunu dile getirmişti. Seçiminin ardından, ilk üç maaş çekini bitcoin ile almaya söz verdi ve New York okullarında kripto para birimi ve blok zinciri teknolojisi üzerine dersler vermesini önerdi.
Yani ilginç gelişmeler oluyor dünyada, takip etmenizi öneririm.
Paylaş