Paylaş
Era Bodrum Yelken Kulübü tarafından başlatılan bu deniz festivali artık dünyanın dört bir yanındaki yelken sporcularını ve meraklılarını Bodrum’da bir araya getiriyor.
Bu 34 yılın büyük bir kısmına tanıklık etmiş bir gazeteci olarak rahatlıkla şunu söyleyebiliyorum.
Bodrum Cup Türkiye’nin en önemli markalarında biri haline gelmiştir.
Tabii bunda destek verenleri de unutmamak yazım.
American Hospital güncel sponsor, geçmiş yıllarda birçok marka organizasyonun büyümesine katkı koydu.
Ve gelecek yıl...
Yani Cumhuriyet’in 100’üncü yılında İstanbul ve Selanik etapları da olacak.
Ben hikayesi olan işlerin, fikirlerin, projelerin başarılı olduğuna inanıyorum. The Bodrum Cup Organizasyon Komitesi Başkanı Süleyman Uysal bu hikayenin başlangıcını şöyle anlatıyor.
“Başlangıç noktası ahşap yat yapımının tanıtılması ve Bodrum’da yelken sporunun geliştirilmesidir. Bugün gelinen noktada Bodrum’un yalnızca yaz turizminde değil aynı zamanda yılın diğer sezonlarında da iklimiyle ve atmosferiyle keşfedilmesi gereken özel bir merkez olduğunu anlatmış olduk.
Geleceği konuşacak olursak da bizi de oldukça heyecanlandıran, şimdiden üzerinde çalışmalara başladığımız bir hedefimize doğru ilerlediğimizi söyleyebilirim. Cumhuriyetimizin 100’üncü yaşında ve bu özel yılda The Bodrum Cup’ı İstanbul ve Selanik’e taşıyacağımızı büyük bir heyecanla duyurduk.”
The Bodrum Cup’ı hafızalara kazıyan en önemli yönlerinden biri de kazananlara verilen ödüllerin her sene sanatçıların yeniden tasarlanması. Bir kez daha gördüm ki...
Bodrum bu yarışlarla çok daha güzel...
Bu yılın temasını beğendim
MAVİYE GÜÇ KATIYORUZ
Deniz ayrı bir kültür...
Ve bunu bilen, hisseden, hayat biçimi yapanlar için başka bir şeydir deniz...
The Bodrum Cup Organizasyon Komitesi Başkanı Süleyman Uysal diyor ki...
“Deniz kültürü tüm dünyada kıyı bölgelerini büyük ölçüde benzer şekilde etkileyen bir kültür. Denizlerin sağladığı faydalar, tarih boyunca milyonlara geçim ve yaşam kaynağı oldu, bugün de olmaya devam ediyor. Biz şunu sorduk; bu ne kadar devam edecek? Deniz bize turizm, taşımacılık, ticaret; özetle güçlü bir ekonomi için önemli olan çok değerli bileşenleri vaad ediyor. Bu bileşenlerin her biri doğru ve temiz bir şekilde gerçekleştirilmediğinde denizlerimiz, denizlerde yaşayan canlılar, kıyılar hasar görüyor. Hasar gün geçtikçe büyüyor ama harekete geçmek için geç değil. Dolayısıyla Akdeniz ile var olan The Bodrum Cup’ta Akdeniz’e saygı duruşunda bulunmak; ona duyduğumuz sevgi ve bu sevgiden gelen koruma isteğimizi açıkça ifade etmek üzere ‘Maviye Güç Katıyoruz’ dedik. Çünkü biz bu maviliklerde yaşam bulurken aynı zamanda onun geleceğini de güçlendirmek istiyoruz.”
Güçlü bir tema güçlü mesajlar demek...
Bodrum’da herkes gibi ben de hissettim.
Ve yalnız olmadığımı düşündüm.
Temmuz Ağustos dışında harika
Galiba bütün kıyılar için geçerli...
Temmuz, Ağustos dışında çok güzeller…
Elbette o kalabalığı, coşkuyu, neşeyi, eğlenceyi seviyorum.
Ama o iki aya sıkışmış tatiller olunca Bodrum da, Çeşme de, bütün kıyılar da istilaya uğruyor.
Yapacak bir şey yok.
Ama öyle olunca trafik İstanbul’dan beter oluyor.
Yürüyecek yer kalmıyor.
Kafanızı dinleyeceğiniz bir yer bulunamıyor.
Temmuz, Ağustos dışında buralarda hayat çok güzel oluyor.
Kıymetini bilmek lazım...
Artık büyük bir şehir Bodrum
Denizden Bodrum’u izledim.
Gerçekten çok büyümüş...
Karadayken, trafikteyken farkına varıyor insan ama uzaktan bakınca daha da çarpıcı oluyor.
Evet…
Çocukluğumda, gençliğimde tatiller için geldiğim Bodrum artık yok...
Birçok şehrimizden büyük bir yer artık...
Örneğin Bodrum Muğla’ya bağlı ama Muğla’dan daha kalabalık...
Ve yaz kış yaşayanların sayısı da giderek artıyor.
O yüzden sadece yaz aylarında gördüğümüz o yoğunluk artık bütün seneye yayılmış durumda...
Ve galiba yakında bir çevre yolu ihtiyacı dillendirilmeye başlanacak.
Acaba çok daha önce mi yapılmalıydı?
Yazın Turgutreis’ten havaalanına 1.5-2 saatte zor gitmiştim.
Bu ilgi azalmayacağına aksine artacağına göre alternatifler üzerine çalışmak zorunluluk haline geldi.
Paylaş