1 Aralık önemli bir tarih bakalım kimler istifa edecek

1 Aralık önemli bir tarih...
Kamuda görev yapanların o tarihe kadar görevlerinden ayrılmaları gerekiyor.
O yüzden kasımın ikinci yarısı bir hayli hareketli geçiyor.
Kulislerde her parti için birçok isim konuşuluyor.
Türk siyasetinde kırılmalar geçmişte yerel seçimlerle birlikte oldu. Bunu en iyi bilen isim Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır.
94’teki belediye seçimleri hem Erdoğan’ın siyasi yolculuğunu değiştirdi, hem de Türkiye için...
Geçen seçimlerde İstanbul ve Ankara gibi önemli şehirleri kaybeden AK Parti, bu sefer işi sıkı tutuyor.
Bugünlerde anayasa değişikliği; daha doğrusu Türkiye için yeni bir anayasa ihtiyacı da konuşuluyor.
Bütün bu tartışmaların içinde ittifak arayışları da yeni bir şekil alacak.
İttifakları teşvik eden, ittifakı bir anlamda da zorunlu kılan bir sistemden daha başka bir seçeneğe gidip gitmeyeceğimizi de konuşuyor olacağız.
Ama bu seçimlerde ittifaklar kaçınılmaz olarak masaya gelecek gibi gözüküyor.
Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’u, Mansur Yavaş’ın Ankara’yı kazanmasında; CHP’nin İYİ Parti’yle yaptığı ittifakla; HDP’nin desteği önemliydi.
Bu seçimde İYİ Parti Lideri Meral Akşener net bir dille bunun olmayacağını söylüyor.
Partinin önemli isimleri de aynı görüşte...
Siyaset bu; her şey değişebilir ama böyle bir durumda seçim matematiğini de yeniden yapmak gerekir.
AK Parti ve MHP’nin İstanbul ve Ankara’da ortak adayla gitmesine kesin gözüyle bakılıyor.
İzmir için de bunun geçerli olabileceği konuşuluyor.
CHP’nin artık yeni bir genel başkanı var; Özgür Özel de bu ilk sınavından en güçlü şekilde çıkmak isteyecektir.
Siyasetin imkanlar sanatı olduğunu unutmayalım.
1 Aralık’a odaklanalım.
Bu tarihten sonra adaylar şekillenmeye başlar.

Soyer siteminde haklı

CHP’de genel başkan değişikliği olunca denklem değişti.
Bu sadece CHP için değil; diğer partiler için de geçerli...
Doğal olarak iki adaylık kurultay sürecinde Kılıçdaroğlu’nu destekleyenler de oldu, Özgür Özel’i de...
Sonuçta ipi Özel göğüsledi.
Özel seçildiği gece kucaklayıcı bir konuşma yaptı.
Türkiye’de siyaset çarkı hızlı döner.
Özel yapmasa da kurultay kulisleri hala devam ediyor.
O yüzden de yaklaşan seçimler için çok sayıda ismin adı geçiyor.
Geçenlerde meslektaşlarımın sorularına yanıt veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer aday gösterilmeyeceğiyle ilgili söylentileriyle ilgili şöyle konuştu; “Ciddi olarak bunu haketmediğimi düşünüyorum. Türkiye’ye ve dünyaya örnek projeleri hayata geçirmiş biri olarak kamu vicdanının bu konuda doğru şekillenmesini bekliyorum.”
Birincisi Özgür Özel’in kurultay bitimindeki kucaklayıcı tavrı doğruydu.
İletişim dili olarak böyle bir yöntem kullanması parti içi siyaseti de yumuşatır.
Kulislere yansıyan anket sonuçlarına göre adaylıkların şekilleneceği yorumlarına gelince…
Her genel merkez doğal olarak bu yönteme başvurabilir, halkın nabzını ölçebilir, kararlarını buna göre verebilir.
Ama bunu kendi içinde yapmalı.
Soyer’in sitemini de haklı buluyorum.
Elbette son karar her zaman partilerin yetkili organlarınındır ama siyaset gönül kırmak için değil gönül kazanmak için yapılmalıdır.

Sürpriz isimler de konuşuluyor

ADAYLIK süreci yönetiminde AK Parti’yi başarılı buluyorum.
Anketler sadece seçim döneminde değil, sürekli yapılıyor.
Karar aşaması öncesinde de ölçümler gerçekleştiriliyor ve adaylık süreci böyle noktalanıyor.
Büyük ihtimalle bu anket süreci çoktan başlamıştır, yakında yenileri yapılacaktır.
1 Aralık’tan sonra yeni isimler eklenecektir.
Ve temayül yoklaması...
İzmir özeline gelince...
AK Parti’de öne çıkan ilk isim Hamza Dağ gözüküyor.
Spor eski Bakanı, İzmir milletvekili Mehmet Kasapoğlu ve Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü de bir diğer isim...
Birkaç sürpriz isim de duydum ama yazmak içim 1 Aralık’ı bekleyeceğim.
Zaten sayılı günler kaldı.