Paylaş
Kampanya kapsamında geçtiğimiz hafta sonu reklam kampanyasını yürüten ekip Ankara’daydı. İki gün boyunca Ankara’da çekimler yapıldı.
Çekimler sırasında Ankara’yı simgeleyecek bir eser için şehirde “dört döndüler.”
Ancak şehirle özdeşleşen Anıtkabir ve eski Meclis dışında bir şey bulamadılar. Ankara Kalesi’ne aracı çıkaramadılar. Çıkarsalar da kaledeki düzensizlik, görsel bir güzellik yerine kirlilik yarattığı için, etkileyici fotoğraf kareleri çıkaramayacaklarını düşündüler.
Anıtkabir ve Meclis’in yanı sıra simge olarak da Hitit Güneşi’ni eklemişler araçların üzerindeki çizimlere. Koca Başkent’te simgesel bir şey bulamayınca Beypazarı’na gitmişler ve restore edilmiş bir evin önünde çekimlerini yapmışlar.
Simgeyi önce Ankaralı kabul etmeli
Kampanyanın fotoğraf sanatçısı Yıldırım Çelik’le telefon sohbetimizde, “Başkentte simgesel bir şey bulamamak çok üzücü. Eski Meclis’in önünde fotoğraf çekeceğiz, kocaman simit aracını giriş kapısının yanına koymuşlar. Zaten az olan görsel ve tarihi güzelliği bozan bir görüntü oluşturuyor. O simit arabasını 50 metre yukarı ya da aşağı koymak kime ne kaybettirir ki” serzenişinde bulundu.
“Bir İstanbullu olarak Ankara’da bu kadar çok alışveriş merkezi olması beni çok şaşırtıyor” diyen Çelik, “Başkenti simgeleyen sanatsal ve insanların kabul edeceği bir şeyler olmalı, yoksa da yaratılmalı. Bunun dışında yerel yönetimler kesinlikle tarihi ve sanatsal eserlerin çevresindeki düzenlemelerle ilgili fotoğrafçıların da görüşlerini almalı. Güzelliklerin bütünsel görüntüsü seyyar satıcılarla ya da büfelerle bozulmamalı. Kenti tanıtan çalışmalarda küçük ayrıntılar bile puan kaybettirir” yorumunu yaptı.
Yüksel’in işi zor
Aklın yolu bir...
Ankara Turizm ve Tanıtma Konseyi Toplantısı yapılalı 15 gün olmadı. Gazi Üniversitesi’nin yaptığı turizm planındaki handikaplardan bir tanesi de, kenti temsil edecek bir simgenin eksikliği olarak, turizm planına yansımıştı. Kenti özellikle yurt dışında tanıtacak amblem için bile yıllarca süren bir siyasi savaş varken, nasıl ortak akıl ve uzlaşı sağlanacak kara kara düşünüyor insan.
Geldiği günden bu yana, “ortak akıl”dan ve Ankara’nın önde gelenlerinin ve siyasilerin oluşturduğu “Ankara takımı”ndan bahseden Vali Alaaddin Yüksel’e Allah kolaylık versin.
Vali Yüksel bir simgede bile uzlaşamayan Ankara’yı bir araya getirirse -en azından turizm konusunda- kuşkusuz Ankara’nın unutulmazları arasına girecektir.
Karış Karış Ankara’da konuk Mesut Akgül
TRT Ankara Kent Radyosu’nda (105.6) her perşembe 11.00-12.00 saatleri arasında yaptığım “Karış Karış Ankara” programında bu haftaki konuğum Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül olacak.
Kentsel dönüşüm projeleriyle yeni bir kimliğe kavuşmaya çalışan Mamak’ta olanı biteni Mesut Akgül’le konuşacağız.
Sorunlarıyla anılan Mamak Çöplüğü’nde bugün elektirik üretilen, gecekonduları bir bir yıkılan Mamak’la ilgili gelecek planlarını ve hayallerini Akgül anlatacak.
Akgül’e sorularınızı “kentimizankara@gmail.com” adresine e-posta göndererek sorabilirsiniz.
Bir garip okul hikayesi devam ediyor
PURSAKLAR’da ciddi bir anaokulu sorunu yaşandığını geçtiğimiz haftalarda Başkent Fısıltıları köşesinde duyurmuş, yeni yapılan bir anaokulunun da açılan bir dava sonucunda kullanılamadığını anlatmıştım. Hem Pursaklar Belediye Başkanı hem de İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün isyanını dile getirmiştim.
Olayın diğer iki tarafı da görüşlerini belirtmek istemiş. Davacı taraf Bulgaristan Göçmenleri Derneği Başkanı Sebahin Ahmetoğlu, belediye başkanının, “Dava açan derneğin başkanına ulaşamadık” ifadesinin gerçekçi olmadığını belirtiyor. “Benim adresim belli, telefonum belli” diyerek söze başlayan Ahmetoğlu, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Bizim bulunduğumuz site 1989 yılında zorunlu göçle gelen kişiler için yapıldı. Bizim dava açtığımız kreş yeri, sitenin tek spor tesisinin olduğu yer. Buradan biri Halil Mutlu diğer Taner Sağır olmak üzere iki olimpiyat şampiyonu çıkardık. Okulun planda görünen yerde yapılmaması hepimizin aklında soru işaretleri yarattı. Biz 100 metre yakın ya da uzağın derdinde değiliz. Devlete ait arazinin amacına uygun kullanılmasından yanayız. Endişemiz bundandır. Burada bizim davamızın sorgulanması değil, yapı izni olmayan bir alana doğalgazını elektiriğin suyun nasıl bağlandığını sorgulamamız lazım.”
İl Özel İdare belediyeyi göreve çağırdı
Açılamayan okulu yaptıran davalı taraf İl özel İdaresi’nden yapılan açıklamada ise, Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin’in, “İl Özel İdaresi davayı yeterince takip edemedi” sözlerine tepki gösterilmiş ve hukuki sürecin devam ettiği ve nihai kararın verilmediğine değinilmiş.
İl Özel İdaresi’nden yapılan yazılı açıklamada Pursaklar Belediyesi’ne yönelik eleştiriler şöyle devam etti:
“İmar Planı yapmaya Haiz Pursaklar Belediye Başkanlığınca Faruk Duman İlköğretim Okulu bahçesine anaokulu yapılmasına yönelik bir Meclis kararı alınmadığı gibi, bu konuda bir plan değişikliği de yapılmadığı gerekçesiyle mahkemece yürütmenin durdurulması kararı verilmiştir.
Yürütmeyi durdurma kararında sözü edilen İmar Planı yapmaya haiz kurumun Pursaklar Belediye Başkanlığı olduğu açık olup, Mahkeme kararında belirtilen hususların, ilgili Pursaklar Belediye Başkanlığınca Mahkemenin esasa dair kararını vermeden önce ivedilikle tamamlaması gerekmektedir.”
Davacı da davalı da açıklamasında anaokulunun yapılamaması konusunda belediyeye topu attı. Bakalım hukuki süreç nasıl sonuçlanacak.
Paylaş