BÜYÜKŞEHİR Belediyesi’nin seçim öncesi yaşadığı ve yaşattığı ilginçlikler yeni dönemde de tam gaz devam ediyor.
Hatırlayacak olursanız 29 Mart seçimlerine bir yıl kala belediye şirketlerinde yaşanan skandallar hep Gökçek’e mal edilmiş, seçim propagandası döneminde de Gökçek ve AKP’ye bürokrat hataları ciddi sıkıntılar yaşatmıştı. Anlaşılan o ki yeni dönemde de bürokratları Gökçek’e sorun yaşatmaya devam edecek. Yeni dönemin ilk ‘bireysel’ sıkıntısı özel bir günde 13 Ekim Ankara’nın Başkent ilan edilişinin 86. yıl dönümünde yaşandı. Ulus’taki tarihi Atatürk heykelinin sapsarı rengi bir de güneşte parlayınca başta protokol olmak üzere tüm Ankaralıların gözünü aldı. Sonrasında belediye suçu taşeron firmaya attı, ardından sahiplendi falan filan... Akay Kavşağı, Bahçelievler Referandumu, Atatürk Heykeli’nin sarıya boyanması daha şimdiden haftalarca gündemi oyaladı. Sonuç ise koca bir sıfır. Ne Akay Kavşağı’nda ne de Bahçelievler’de vatandaş ne olduğunu anlamadı. Eminim yakın zamanda bunlara yenileri eklenecektir. Ya belediyeden bir bürokrat çıkacak kafasına göre bir yeri boyatacak ya da tarihi bir yapıyı kaldırtacak, muhalefet eleştirecek, günler böyle geçip gidecek. (Muhalefet afaki konulardaki performansını kentin kangren olan sorunlarında göstermiş olsa bugüne kadar iktidar olurdu ya o konuya başka bir yazıda değinmekte fayda var.) Geçmiş dönemde de yaşanan bu tablodan rahatsızlığını Gökçek hem sözde hem icraatta göstermişti. “Benimle aynı heyecanı taşımayan arkadaşlarımla yolları ayıracağız” sözlerinin altında da belli ki bu rahatsızlık yatıyordu. Nitekim seçimin ardından Gökçek belediyede bir değişiklik furyası başlatmıştı. Gökçek yeniden yapılanmaya yaklaşan genel seçimler öncesi devam edecek mi yoksa bürokratlarının seçimlerde muhalefete malzeme vermeye devam etmesine seyirci mi kalacak bekleyip göreceğiz. Teşekkür notu: İktidarıyla, muhalefetiyle AOÇ’deki hemzemin geçide bir çözüm bulmayan hatta Ankaralıyı canından bezdiren bu geçidi Büyükşehir Belediye Meclisi’nde konuşmaya bile layık görmeyen yerel parlamenterlerimize de teşekkür etmeden geçmeyelim.
Turan Güneş’in farkı ne?
BAŞKENT’İN İl Emniyet Müdürü Orhan Özdemir göreve geldiği günden bu yana trafik uygulamaları ve polisler üzerindeki yaptırımlarıyla gündeme geldi. Bazıları Özdemir’i eleştirdi, bazıları takdir etti. Özellikle Tunalı Hilmi Caddesi ve çevresi ile Bahçelievler genelindeki trafik uygulamaları dikkat çekti. Doğru mudur yanlış mıdır sil baştan tartışmaya gerek yok ama bir çifte standarttan bahsetmek istiyorum. Gerek Tunalı Hilmi Caddesi’nde gerek paraleli Bestekar Sokak’ta gerekse Bahçelievler çevresinde, polis yol kenarına ateş almak için bile park etmiş olsa vatandaşın gözünün yaşına bakmadan cezayı kesiyor ya da arabayı çekiyor. Ama Turan Güneş Bulvarı’nda araçlar neredeyse çift sıra parketmiş şekilde trafiği gönlünce tıkıyor, polis buna göz yumuyor. Bu çifte standart değil mi?