Paylaş
Ardından pek çok belediye başkanı, kendi ilçe sınırlarındaki alanlarla ilgili proje geliştirmeye başladı.
Kimi yol olsun diyor, kimi yeşil alan, kimi toplu konut alanı...
Daha askeri alanların nereye taşınacağı belli olmadan, kalan alanlarla ilgili yetkiyi kimin kullacağıyla ilgili bir yol haritası çizilmeden fikirler havada uçuşuyor.
* * *
Askeri alanlar, Ankara’nın göbeğinde binlerce metrekare yer kaplıyor. Çoğu yemyeşil. Yılların emeği var. Bakandan belediye başkanlarına ‘yeşil alan yapılacak’ dense de akıllarda ‘acaba’ sorusu var.
Ya buralar ranta açılırsa korkusu da...
* * *
Madem darbecilerin önünde kaya gibi duran halk bu ihaneti önledi.
O halde taşınacak kışlaların yerine ne yapılacağı vatandaşa sorulsun.
Böylesi daha doğru olmaz mı?
YOĞUNLUK ARTIŞI VE CEBECİ STADI
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin geçtiğimiz günlerde Hürriyet’te yayınlanan röporajında, “Bizim bakanlık ‘paralel belediye meclisi’ gibi çalışmış. İnsanlar ellerine almış parsellerini, ‘plan tadilatı istiyoruz’ diye gelmişler. Yoğunluk artıran onlarca plan yapılmış. Ben bu makama oturduğum günden itibaren ilan ettim, ‘burası belediye meclisi değil, yoğunluk artışıyla bana gelmeyin’ dedim” sözleri çok önemli.
Son yıllarda imar planlarındaki değişiklikler kentlere karşı işlenen cinayetlerin sebebi. 100 daire yapılabilcek olan bir alana bir anda bin izni çıkıveriyor, villaların arasında devasa rezidanslar yükseliyor.
Bir yandan büyükşehir belediyeleri, bir yandan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kentlerde yoğunuk yarışında. Belediyeyle işini halledemeyen bakanlığın kapısını çalıyor ya da tam tersi.
Eski bir belediyeci olan Özhaseki bu durumu tersine çevirebilir mi, göreceğiz.
Not: Tarihi Cebeci Stadyumu da rant kurbanı olan yerlerden. İlk kez Aralık 2013’te bu köşeden stadın yıkılıp yerine konut ve ticaret alanı yapılacağını duyurmuştuk. Meslek odalarının hukuk mücadelesi sürerken bakanlık bu işten vazgeçse çok şık olmaz mı?
YAPMA BAŞKAN TABİ Kİ ELEŞTİRİLECEK
Ankara’da ne zaman yoğun yağış olsa aynı tartışma yaşanır.
Büyükşehir Belediyesi alt yapı eksikliği yüzünden eleştirilir, Başkan Melih Gökçek buna dünyadaki sel baskınlarından örneklerle cevap verir.
Eleştiri ne kadar sertse, Gökçek de o kadar sertleşir.
Londra’nın, New York’un yağışa teslim olduğu da doğrudur, itirazım yok ama hakarete dönüşmediği sürece vatandaşın mağduriyeti yüzünden belediyeyi eleştirmesi normal değil mi?
Londra’da, New York’ta baskınlardan sonra altyapı meselesi tartışılmıyor mu? Belediye başkanları eleştirilmiyor mu?
Balgat’taki 70 Gün Alt Geçidi’ne 2011 yılındaki su baskınından sonra balıkadamlar dalmıştı. Dünkü yağışın ardından kenti gezen muhabirimiz Sedat Cenikli’nin anlattığına göre bu kez sıkıntı yaşanmamış. İyi örnekler olduğu gibi Akay’daki gibi kötü örnekler de var.
İçinden geçtiğimiz normalleşme ve birbirini anlama sürecini ‘iki damla suya’ kurban vermemek lazım...
Paylaş