Lojman merakına orman feda

Eeskişehir Yolu üzerindeki tarihi Şap Enstitüsü’nün imar planı değişikliği hafta başında Hürriyet gazetesinin ulusal sayfalarına konu oldu.

Haberin Devamı

Haberi görmeyenler için yeniden hatırlatıp akabindeki gelişmeleri değerlendirelim.
“Ankara’da Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na ait tarihi Şap Enstitüsü’nün de bulunduğu 120 bin metrekarelik alanda 10 kat yoğunluk artışına gidildi. İmar değişikliğine gidilen araziye artık 30 bin metrekare yerine 300 bin metrekare inşaat yapılabilecek.”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan bu değişiklik sonucunda Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na bina yapılacağı ifade edilirken, pek çok yetişkin ağacın inşaata kurban gidebileceği iddia edilmişti.

* * *

Haberin ardından pek çok telefon aldım. Bir tanesi de Bakanlık yetkililerindendi: “Haberin ardından emsalin 2.5’tan 2’ye inmesi gerektiğini ilgili birime belirttik. Bakanlık değerlendiriyor muhtemelen inecek.”
Yani 300 bin yerine 240 bin metrekare inşaat yapılacak. Kamu binası yapılmasına elbette karşı değilim ancak konunun uzmanlarıyla konuştuğumda o bölgeye bir kamu binası için en fazla 1 emsal verilmesi gerektiğini, 120 bin metrekarelik inşaatın fazlasıyla yeteceği tespitini yaptılar.

* * *

Haberin Devamı

“Peki Ankara’da onca boş alan dururken, hatta o alanın karşısında uygun yapılaşma alanları varken kentin ortasındaki ormanlık alan neden Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na bina yapılması için planlanır?” soruna gelince...
Cumhurbaşkanlığı Sarayı inşaatı yapılırken, alandaki Orman Bakanlığı lojmanları yıkılmıştı. Bakanlık’taki bir grubun yeni lojmanın kentin merkezinde bu kıymetli alana yapılması için ısrarcı olduğu bilgisine ulaştım.
AK Parti kendi döneminde milletvekili lojmanlarını boşaltarak kamuoyunda takdir toplamıştı.
Şimdi ki lojman ısrarı, geçmişle bugün arasında çelişki oluşturuyor. Diğer taraftan rezidans gibi lojmanlarda oturacak olan Orman ve Su İşleri Bakanlığı memurlarıyla diğer memurlar arasında eşitsizlik olmayacak mı?
İlgililere duyurulur...

Kuleyi patlatacak

Demir Kafes’ten kurtulan Başkentliler, Keçiören’de kaderine terk edilen Cumhuriyet Kulesi’nin akıbetini merak ediyor.
Kuledeki son karar yıkım yönündeydi. Keçiören Belediyesi ‘son bir şans’ diyerek kule için yeni plan yaptı ama Büyükşehir Belediyesi bu planı kabul etmedi. Hal böyle olunca mahkemenin verdiği yıkım kararı kulenin kaderi oldu.
Yerel seçim, Cumhurbaşkanlığı seçimi, genel seçim derken kule unutuldu gitti. Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak’a konuyu sordum.

Haberin Devamı

GAZİ’DEN RAPOR BEKLENİYOR

Ak’ın verdiği bilgiler şöyle:
“Biz yıkım için ihaleyi yapmıştık ama ‘acaba kurtarabilir miyiz’ diyerek Büyükşehir’e bir plan yolladık. Plan kabul edilmeyince yeniden ihaleye çıkma kararı aldık. Önceki ihalede kırarak yıkımı yapacaktık. Ama Demir Kafes’te de gördük ki zahmetli ve uzun bir süreç. Bu yüzden binanın patlatılarak yıkılabileceği yönünde çalışma başlattık. Dünyanın pek çok yerinde dev binalar bu yöntemle yıkılıyor. Gazi Üniversitesi bölgede tespit yapıyor. ‘Böyle bir yıkımda etrafta zarar oluşur mu, zemin atında herhangi bir sallanmaya neden olur mu, çevredeki yapılar bunda etkilenir mi’ diye.
Rapor önümüzdeki günlerde sonuçlanacak. Eğer olumlu olursa kuleyi patlatarak yıkacağız. Ama uygun olmazsa kırarak yıkmaktan başka çaremiz kalmayacak.

Yazarın Tüm Yazıları