Paylaş
Neyse ki son yıllarda organik gıdaya dönüp uzunca bir süre hakir gördüğü köy hayatına özenen kesimler, kentin ‘eski ve gerçek’ merkezine dönmeye başladı. Şimdi başta Büyükşehir Belediyesi ve Altındağ Belediyesi olmak üzere bu şehirden kazanmış iş insanları el ele vererek sadece Başkent’in değil Türkiye’nin kurulduğu toprakları hak ettiği yere getirmeli.
* * *
Böyle bir girişin ardından AK Parti İl Başkanı Hakan Han Özcan’la sohbetimizi aktarmam garip gelebilir. Ancak Özcan’ın davetinin Ankara Kalesi’nin eteğinde nostaljik atmosferiyle çok sevdiğim Gramofon Kafe’de olması, yokuşu tırmanırken aklımdakilerin küçük bir kısmını aktarma zorunluluğu doğurdu. Gelelim sohbetimize. Kurulduğu günden bu yana ilk kez yerelde muhalefette olan AK Parti’nin İl Başkanı Özcan’a 31 Mart seçimlerinin ardından belediye yönetiminin ve muhalefetin performansını sordum:
*
“Mansur Yavaş seçildiği günden bu yana ‘Bana hiçbir şeyi yaptırmıyorlar’ algısı oluşturmaya çalışıyor. Seçildiği günden bu yana neler yapıp neleri yapamadığını yıl bitmeden düzenleyeceğimiz toplantıyla görsellerle anlatacağız.
Ankara’da koskoca bir yaz geçti. Havuzların içinde su olmadığını, ağaçların sulanmadığını, kuruduğunu gördük. Koskoca bulvarların kazılıp bırakıldığını, asfaltlanmadığını gördük. Asfaltın atılmamasını, peyzaj çalışmasının yapılmamasını ABB Meclis üyeleri mi yaptırmıyor? Ben Meclis’te çoğunlukta değilim diye vatandaşı kandırıyorsun, insanların aklıyla dalga geçiyorsun. Vatandaşımız ferasetini gösterir. Meclis’e gelen Başkanlık yazılarına bakın, yüzde 95’i oy birliğiyle geçmiştir.
YAN GELİP YATIRMAZLAR
Belediye başkanının ne istediğini bilmesi lazım. İlk Meclis toplantısında misafir localarında kendi örgütlerinden adamlarla slogan atarak Meclis’i baskı altına alarak orayı tribüne çevirmeye çalıştı. Biz bununla ilgili uyarımızı kendisine yaptık. Senin amacın kavgadan kaostan beslenip, kendini mağdur gösterip, iş yapmadan ‘Cumhur İttifakı bana iş yaptırmıyor’ diyerek 5 yıl yan gelip yatmaksa, yatırmazlar adamı.
İŞPORTACI MI KOVALIYORSUN
Sen artık belediye başkanısın, herkesin başkanı olmalısın. Yönetim tarzı olarak öğretmen öğrencisini azarlarmış gibi Meclis üyelerini azarlıyor, ‘Zabıtayla seni çıkartırım’ diyor, işportacı mı kovalıyorsun? Sen nasıl belediye başkanı olarak oy aldıysan bizim Meclis üyelerimizin de orada yasama yetkisi var. Milletimiz sana yürütmeyi verdiyse Meclis’e de yasama yetkisi vermiştir. Kendine saygı duyulmasını istiyorsan, oradaki bütün Meclis üyelerine saygı duyman gerekiyor.
SİYASİ PRİM PEŞİNDE
Otobüs ile ilgili kredi konusunu Meclis’te 4 siyasi partinin grubuyla konuşmadan çıkmış ‘Böyle bir kredi alacağım umuyorum verirler’ diyor. Bunu ilk önce kendi partin ve ittifak parti grubuna anlatırsın, ardından diğer partilerin grup başkan vekilleri ile istişare edersin, destek istersin. Dış borç konusunda CHP’nin genel başkanı bizi suçluyor, kendi partisinin belediye başkanı dış krediyle borç alıyor. Euro borcuyla borç alıyor, düşük bulduk diyor. Zaten herhangi bir iş adamımız da Euro ile borçlanmak istese Merkez Bankası’ndan daha düşük faizli kredi bulur. Kaç yıllık borç bilinmiyor, ödeme planı nedir komisyonla paylaşılmamış. AK Parti ve MHP ‘hayır’ versin dozajı yükselteyim buradan siyasi prim elde edeyim istiyor. Ama tüm kışkırtmalarına rağmen Cumhur İttifakı otobüs kredisine onay verdi ama krediyi kendi iş bilmezlikleri yüzünde alamadılar. EGO’ya kredi alamayacaklarını bilemeyecek kadar yönetimden bihaber oldukları ortaya çıktı.
Mansur Yavaş şu ana kadar gördüğümüz şekliyle belediye başkanlığını beceremiyor. Adaylık zamanında ABB’de imkânların olduğunu, bütçesinin çok büyük olduğunu, tasarruflarla ve mevcut kaynaklarla bunları yapacağını söyledi.
‘Beypazarı’nı yönetmek daha zor’ Mansur Bey’in kendi sözü. Gelir gelmez ‘ASKİ için kredi almam lazım’ diyerek borçlanma istedi.
CUMHURBAŞKANIMIZIN ‘YARARLI İŞLERİN ÖNÜNÜ AÇIN’ TALİMATI VAR
* Özcan’a soruyorum, “Yavaş’ın engellemelere maruz kaldığı iddialarında gerçekçi olan hiç bir yön yok mu Cumhurbaşkanı’nın bakışı nasıl, sizlere vermiş olduğu bir talimat var mı?”
“Biz 2020 bütçesini oy birliğiyle onaylamışız. Mansur Bey’in vatandaşa yaptığı algı bu. Engelleyecek olsak herhalde bütçede zorluk çıkarırız. ABB çok büyük bir organizasyon. Şirketleri var, daire başkanlıkları var. İyi bir yönetici de olsanız kadronuzu iyi belirleyemezseniz geçmiş olsun. Bunu Büyükşehir bütçesinin hazırlığında gördük. Bütçeyi direkt imzalamış Mansur Bey, hiç bakmamış, direkt Meclis’e getirmiş. Komisyondaki Meclis üyelerimiz bütçeyi üç defa düzelttiler. Görünen o ki Büyükşehir ehil ellerde değil. Kendisine bürokratlarının verdiği bilgiler yanlış. Meclis’te ‘Bu bana yanlış verilmiş, bu bana niye verilmiş’ diye kendisi de bunu söylüyor. Sosyal belediyecilik anlayışını ortadan kaldıran bir bütçeydi, bunun uyarısını yaptık, engel olmadık. Bizim engel olacağımız şey şu; vatandaşımıza zarar verecek şeye engel oluruz yapılan hayırlı işte önünü açıp destek oluruz. Cumhurbaşkanımızın bize talimatı Ankara’ya yararlı olan işlerde destek olacaksınız, Ankara’ya zararlı olacak, Ankaralının hayatını zorlaştıracak şeylere müsaade etmeyeceksiniz. Cumhurbaşkanımızın aksi yönde bize bir talimatı yok. Cumhurbaşkanımızın gündeminde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ya da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı yok. Cumhurbaşkanımızın gündeminde dünya var. Dünyadaki gelişmelerden Türkiye’nin en kazançlı şekilde çıkması var. İsmi geçen yerel yöneticiler Cumhurbaşkanımızla muhatap olmaya çalışıyorlar. İşi farklı yöne çekmeye çalışıyorlar.”
ASKİ’NİN KREDİSİNE ONAY VERMEDİK ÇÜNKÜ...
* ASKİ de yatırım için borçlanma istemişti. Onu reddettiniz? Bu hizmetin engellenmesi değil mi?
“Bir yandan borçlanma için Meclis’ten yetki isteniyor, öncesinde de şu kadar tasarruf ettik diye siyasi hareketlere giriliyor. Madem tasarruf ettin, o zaman oy birliğiyle geçen ve seçim öncesi ‘çok büyük, dediğin bütçeyle yap o zaman. Yani olay tamamen belediye başkanının konuyu siyasallaştırmasından ibaret. Eğer engel olsak bütçeye engel olurduk. Kredi vermeyecek olsak kendi eksikliklerinden alamadıkları otobüs kredisine onay vermezdik.
KOPYACILIĞI BIRAKMALILAR
Özcan’la sohbetimiz, önümüzdeki yıl gerçekleşecek kongre süreci, yeniden görev bekleyip beklemediğiyle son buldu:
“Kongre süreçlerimizi 2020’de bitireceğiz. Ocak-Şubat itibarıyla ilçelerimize başlıyoruz. Delege seçimlerimiz devam ediyor, kongre havasında gerçekleştiriyoruz. Şubat’ta ilk ilçe kongremizi yaparız. Temmuz-ağustos il teşkilatımızın kongresini yapmış oluruz. Bu bir bayrak yarışıdır, genel merkezimiz devam edin de diyebilir etmeyin de. Bizim için önemli olan arkadaşlarımıza bu bayrağı en güzel şekilde teslim etmek, bu bayrağı tekrar yükseltmektir. Hangi görev olursa olsun elimizden geleni yaparız. Görev aldık almadık, şöyle bir şey olamadım diyerek yolunu değiştirenlerden olmayız. Bazı mecralarda partimizden istifa haberleri yayılmaya çalışılıyor. Delege seçimlerimizde ilçelerimizdeki azmi, kararlılığı gelsinler görsünler. Biz 700 bine yakın üyemizle güçlü bir teşkilatız. Yeni oluşumlar duyuyoruz. O parti kuracak, bu parti kurdu diye. Cumhurbaşkanımız sayesinde toplumda yer edinen veya edindiğini zanneden kişi ya da kişilere diyorum; bizim genel başkanımıza dil uzatırken, bizim davamıza dil uzatırken iki kere düşünsünler. Vefa kelimesinin anlamını bile bilmeyen, Reisimiz sayesinde tanınan bu şahıslar kopyacılığı bırakmalıdır.
Bunlarla ilgili bizim bir gündemimiz yok. Biz kendi işimize bakıyoruz.
Paylaş