Paylaş
Elbette tüm handikaplarına rağmen hayat devam ediyor. Hararetli siyasi tartışmalara her gün bir yenisi -sanki pandemi yokmuş gibi- ekleniyor. Erken seçim tartışması, muhalefetin cumhurbaşkanı adayı, anayasa tartışmaları, HDP’nin kapatma davası derken son olarak emekli amirallerin bildirisi akla gelen ilk başlıklar. Bu tartışmaların arasında virüse yakalanmamaya, ekonomik olarak ayakta kalmaya çalışıyoruz.
* * *
Biz de Ankara’nın gündemine şöyle bir bakalım. Mansur Yavaş döneminin ikinci yılı geride kaldı. Bugün Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin faaliyet raporunun görüşüleceği Meclis toplantısının ilk günü. Yavaş’ın bir yılı masaya yatırılacak. Hem kendisi ikinci yılını anlatacak hem de CHP ve İYİ Parti grupları geride kalan seneyi değerlendirecek. Meclis’te çoğunluğu olan AK Parti ve MHP grupları da Yavaş dönemiyle ilgili eleştirilerini sıralayacak.
* * *
Türkiye’deki siyasi figürler, içinde bulunduğumuz olağan dışı şartların da etkisiyle, görev tanımlarından ziyade gösterdikleri reaksiyonlarla halkta karşılık buluyor ya da tepki çekiyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da kamuoyunda karşılık bulan figürlerden.
Hemen hemen tüm anketlerin ilk üçünde. Bu da Yavaş’ı Ankara’da değil, ulusal siyasette önemli bir güç odağı haline getiriyor. Uzun zamandır canlı yayınlara çıkmayan Yavaş, art arda katıldığı üç yayının ardından ulusal siyasette bir figür olma özelliğini daha da pekiştirdi.
* * *
Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili soruları, ‘Gündemim Ankara’ diyerek geçiştirse de yarının belirsizliği ile ilgili açık kapı bırakıyor. Yavaş’ın ulusal bir figür olması muhalefet açısından handikap yaratıyor. Belediye Meclisi’nde çoğunlukta olan AK Parti-MHP ittifakı iki yıldır Yavaş’ı ‘belediyecilik’ alanına tam olarak çekemiyor, sebeplerine gelince...
* * *
Yavaş’a seçilmesinin ardından belediye şirketlerinin geç teslim edilmesi, ardından istenilen kredinin Meclis tarafından ilk sene verilmemesi ‘mağduriyet’ algısı yarattı. Ekrem İmamoğlu-Mansur Yavaş kıyaslamasında, AK Partililerin olduğu ortamlarda bile ‘Yavaş bize daha yakın’ düşüncesi ‘siyasi dokunulmazlığı’nı pekiştirdi. Bütün bunlar yaşanırken, Belediye Meclisi’nde çoğunluğu olan AK Parti yerelde çabalasa da ulusal bir figüre dönüşen rakibini sarsamadı.
* * *
“Bundan sonra ne olur?” sorusuna cevap arayacak olursak... Ankara’da 19 AK Partili, 3 MHP’li ilçe belediye başkanı var. CHP’li yalnızca 3 ilçe belediyesi var, Büyükşehir’i de eklersek 4.
Belediye Meclisi’nde Cumhur İttifakı’nın ezici çoğunluğu var. AK Parti bu çoğunluğunu Yavaş’a karşı kolektif olarak kullanamadı, hatta birlik görüntüsünü bile tam olarak sağlayamadı. Muhalefet ya bu duruma göre stratejisini belirleyip, yeni bir dille hareket edecek, ya da geride bıraktığımız dönemdeki stratejik hataları tekrarlayıp, Yavaş’a ‘rüzgar’ olacak.
İzleyip göreceğiz...
4 BAŞKAN 4 GÖRÜŞ
Geçen yılın değerlendirileceği faaliyet raporu görüşmeleri öncesi Meclis’te grubu olan 4 partinin grup başkanvekilleriyle görüştüm. “Yavaş’ın ikinci yılı nasıldı, 3 başlıkta açıklar mısınız?” diye sordum. İşte yanıtlar:
2 YILA RAĞMEN HÂLÂ ESKİ OLAYLARDAN BAHSEDİYOR
AK Parti Grup Başkan Vekili Murat Köse: “İlk sıraya Sayın Yavaş’ın geçmişi kötüleyip enkaz edebiyatı yapmasını koyarım. Aradan geçen 2 yıla rağmen, seçim havasıyla, hâlâ eski olaylardan bahsediyor, iftira ve yalan yanlış ithamlarla gününü geçiriyor. Kendi belediye hizmetlerindeki beceriksizliğini örtmek amacıyla böyle yapıyor. Bizi eleştiriyorsa daha iyisini kendisi yapmalıydı. Ama bizi yakalayabilmesinin imkânı olmadığını, böyle bir ufkunun da olmadığını 2 yılda gösterdi. İkinci sırada 2 yılda harcadığı 20 milyarlık bütçe ve ortaya konulamayan hizmeti sayarım. 20 milyar kullandığı bütçeye ilave, Sayın Yavaş’a Meclis’ten istediği 3 milyarlık krediyi kullanma yetkisini de verdik. Başkent’te dünya şehirleri içinde şehircilik hizmeti açısından fark yaratacak bir hizmet dahi ortaya koyamamıştır. Güzelim park ve bahçelerin yeşil dokusu, bakımsızlıktan sararmış ve solmuş, ağaçlar kurumuştur. İki yıldır az kar yağmasına rağmen karla mücadelede de başarısız olmuştur. Bunun karşılığında hesap vereceğine özür dileyerek, beceriksizliğini örtmeye çalışmıştır. Üçüncü olarak Sayın Yavaş, Büyükşehir Belediye Meclisi’ni antidemokratik, otoriter ve despotça yönetti ve çalışma barışını ortadan kaldırdı. Meclis üyesi arkadaşlarımıza çoğu zaman kaba bir şekilde davranarak, konuşmalarına izin vermedi, mikrofonları kapattı, konuşmalara müdahale ederek insicamı bozucu davranışlarda bulundu. Meclis üyelerinin en temel hakkı olan önerge vermelerine engel oldu. Geçen ay mahkeme, Sayın Yavaş’ın önerge almaması ile ilgili davranışını haksız bularak mahkum etti. Sayın Yavaş, bırakın belediyeyi, Belediye Meclisi’ni bile maalesef yönetmekten acizdir. İki yılı özetleyen bir sözcük kullanmak gerekirse, Sayın Yavaş, bu kadar büyük imkânlara rağmen, bu imkânları kullanmamış ve beceriksiz bir belediye başkanı olarak Ankara tarihinde yerini almıştır.”
HESAP VEREN BİR YÖNETİM ANLAYIŞINI SERGİLEDİ
CHP Grup Başkanvekili Yaşar Neslihanoğlu: “Başkanımız Mansur Yavaş’ın ikinci yılı da tıpkı ilk yılı gibi belediyecilik açısından da yöneticilik açısından da çok başarılı bir dönemdi. Çünkü pandeminin tüm ağır şartlarına rağmen insan odaklı hizmet anlayışını benimseyerek insanların birbirine güzel bakmasına, yardım kampanyaları ile de toplumsal birlik ve dayanışmanın artmasına ciddi katkı sağladı. Pandemi süresince vatandaşlarımıza ve esnafımıza ‘Yalnız değilsiniz biz varız’ diyerek umut oldu. Başarılıydı, çünkü katılımcı, saydam, şeffaf, hesap veren bir yönetim anlayışını sergiledi. Aslında hep olması gereken buydu. Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne artan güven sayesinde açık, şeffaf ihaleler yapılarak, canlı yayınlanarak katılımın artmasını ve işlerin daha yüksek kırımlarla ihale edilmesini sağladı. Başarılıydı çünkü yıllardır Ankara halkına zehirli su taşıyan asbestli borularla ilgili adım atılarak yenileme çalışmalarına başlandı. Yıllardır alınmayan itfaiye araçlarını almak, EGO otobüslerini yenilemek için adımlar atıldı. Bunların hepsi insan odaklı, insana dokunan işlerdir.”
BİR BELEDİYE BAŞKANI ŞEHRİNDEN BU KADAR KOPUK OLMAZ
MHP Grup Başkanvekili Murat Ilıkan: “Maalesef CHP’li Mansur Yavaş yönetimi Ankara’ya beklenen vizyonu kazandıramadı. İki yıllık dönemde Ankara’ya, Ankara’nın marka değerine hiç yatırım yapılmadı. Varsa yoksa kişiye yatırım yaptılar, bu şehrin üzerinden, Ankaralıların iyi niyeti üzerinden isim parlattılar. Oysa bu kent isimlerden daha büyük ve daha önemlidir. Bir belediye başkanı şehrinden bu kadar kopuk olmaz. Kağıt üzerinden gelen bilgiyle bu kenti yönetemezsiniz. Mahalleleri gezmeye başlarsanız gerçekleri görürsünüz. Birçok mahallenin kanalizasyonunun olmadığını, Türkiye’nin başkentinde içme suyu depolarının ne halde olduğunu, caddelerin, bulvarların köstebek yuvasına döndüğünü, şehrin merkezinin renginin yeşil olması gerekirken nasıl da sarıya evrildiğini görürsünüz. Seçimlerden önce yapılan anketlerde vatandaşlarımızın en şikâyetçi oldukları konulardan biri ulaşımdı. Aradan 2 yıl geçti hâlâ bu kentin en büyük problemlerinden birisi ulaşım. Seçimlerin ardından iki yıl geçti. Belediye başkanı ne zaman mikrofonu alsa, ne zaman ekrana çıksa hâlâ geçmişi şikâyet ediyor. Ankaralının kendisinden beklediği en basit hizmetleri bile yapamadığında geçmişten dem vuruyor. Artık Ankaralı’nın şikâyet dinlemeye tahammülü yok. Yeni şeyler yapmanız, katma değer üretmeniz, yeni şeyler söylemeniz lazım.”
‘BELEDİYE BAŞKANI NASIL OLMALI’ KONUSUNDA ÖRNEK OLDU
İYİ Parti Grup Başkanvekili Adnan Beker: “Başkanımız Mansur Yavaş’ın bu dönemini değerlendirmek bizden ziyade vatandaşımıza düşer. Onlar da sağ olsunlar her platformda takdir gösteriyorlar, memnuniyetlerini dile getiriyorlar. Mansur Başkan’ın ilk senesinde olduğu gibi ikinci senesinde de şeffaf belediyeciliğin en güzel örneklerinden biri sergilendi. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı korundu, en güzeli de Ankaralı hemşehrilerimizin gözü hiç arkada kalmadı. Açık ihalelerle, kimseyi ayırt etmeden, ayrıcalık sağlamadan geçen bir faaliyet dönemiydi. 2 milyonun üzerinde yapılan tasarrufla, borçların ödendiği, hizmetin aksamadığı bir yıl geçirdik. İkincisi dünyanın başına bela olan bir pandemi dönemi yaşanıyor. Bu süreçte ekonomik zorluklar had safhada. Vatandaşın birinci önceliği ekonomi. Mansur Yavaş belediyeciliğiyle, yardımlaşma, işbirliği gibi kavramlar Ankara’da hatırlandı, Türkiye’ye yayıldı. Belediye olarak ‘o partili bu partili’ demeden, kimseyi ayrıştırmadan yardıma ihtiyacı olan vatandaşımızın yanında olduk. Bana göre en önemlisi de Mansur Yavaş döneminde Ankara, Türkiye’ye bir belediye başkanı nasıl olmalı konusunda örnek oldu. Burası Atatürk’ün başkenti ve yapılan yapılmayanla her zaman örnek olmalı. Başkanımız dürüst, ahlaklı ve her kesime eşit yönetim anlayışıyla Ankara’yı yönetti, yönetmeye devam ediyor. Zaten iki yılık başarısını da yapılan tüm anketler gösteriyor.”
Paylaş