Paylaş
Hal böyle olunca bir kaç hafta sonra yazmayı düşündüğüm konuyu öne çekmek kaçınılmaz oldu.
Üye sayısı olarak da ticari hacim olarak da Ankara’nın çok üstünde olan İstanbul Ticaret Odası seçimlerini merak eden yokken, Ankara Ticaret Odası seçimlerinin halen konuşuluyor olması rakiplerin ‘özel’ durumlarından kaynaklanıyor
* * *
Öyle ki, ne ATO Başkanı Gürsel Baran’ı ne de Baran’a karşı yeniden rakip olmaya hazırlanan Osman Gökçek’i tanıtırken, sıfat eklemeye gerek yok. Bu iki ismi Türkiye’de siyaseti-ticareti biraz takip eden herkes biliyor, tanıyor.
ATO için seçim süreci 1 Ekim’de başlayacak, kasım sonuna kadar tamamlanacak. Başkanlık seçimi kasım ayının son haftası gibi gözükse de seçimin 2 ay daha ötelenebileceği ihtimali üzerinde duruluyor.
* * *
Gürsel Baran’dan başlayalım. Seçimin ardından tartışmalardan uzak kalmaya çalıştı. Fuar meselesinin çözüme yaklaşıyor olması, hanesine artı olarak yazıldı. Seçim ittifakı yaptığı Mustafa Deryal’le ‘ters düştüler’ iddiaları ortaya atılsa da, Baran ekibi bir çözülmenin yaşanmayacağından emin bir tutum sergiliyor. Gürsel Baran bugüne kadar ‘adayım’ demese de adaylığına kesin gözle bakılıyor.
* * *
Osman Gökçek de ATO defterini kapatmadı. Seçim için çalışıp, birebir ziyaretler yaparak önümüzdeki seçimde ‘Ben de varım’ demeye devam etti. Mevcut yönetime yakın isimlerin ‘Seçim için şirket kurduruyorlar’ iddiaları ise Gökçek cephesinin bugün için gündeminde değil. Osman Gökçek de Baran gibi ‘adayım’ demese de aday gibi çalışmaya devam ediyor.
* * *
İkili bir yarış olması halinde, hareketli günlerin bizi beklediğini öngörmek için kahin olmaya gerek yok.
Parti içi çekişmeler erken başladı
Yerel seçime 20 ay kaldı. Planlar yapmaya, hedefler koymaya başlayanlar var, olması da doğal.
“Erken çıkan yıpranır” anlayışıyla yüksek sesli adaylık dile getiren yok ama muhalefet eden çok.
Kentin iki ucunda sert rüzgarlar esiyor.
İlki AK Parti’nin kalesi Sincan’da. Son seçimde Etimesgut’tan aday olan Rıza Gezer kendi partisinin yöneticilerini, lider politikalarını ve belediye başkanlarını eleştiriyor. Hem de muhalefetin bile eleştirmediği bir dille, alaycı ifadelerle...
İkincisi Pursaklar’da. Büyükşehir Belediyesi’nin ilçeye ‘atadığı’ temsilcisi, meclis üyesi Hamdi Kesgin kendi partisinin belediye başkanı Selçuk Çetin’e ağır ifadelerle yükleniyor. Çetin’in ‘yanındakiler’le Kesgin arasında ağza alınmayacak kelimeler havada uçuşuyor.
Muhabirimiz Murat Yılmaz’ın dikkatinden kaçmayan bu iki konu sosyal medya üzerinden, herkesin görebileceği şekilde cereyan ediyor.
Bir uyaran, ses eden olmuyor mu, merak ediyorum...
Paylaş