8 puan nasıl geldi

Dün detaylarıyla, AK Parti’nin 7 Haziran’a göre 1 Kasım’daki 8 puanlık artışını Başkent Fısıltıları’nda masaya yatırmıştık.
Peki ne oldu da 5 aydan kısa sürede Ankara’da AK Parti oyunu 300 bin artırdı, oy oranını yüzde 41’den yüzde 49’a çıkardı?
7 Haziran öncesi Türkiye genelindeki konjonktürden Ankara da etkilenmişti. 1 Kasım’ın dip dalgası Türkiye’de olduğu gibi Ankara’da da etkili oldu.
Bunun yanı sıra ülkenin pek çok şehrinde yaşanan ‘liste sorunu’ Ankara’da da dillendiriliyordu.
3 dönem kuralının kalkmasından en çok etkilenen kentlerin başında kuşkusuz Ankara geldi ve önemli değişiklikler yaşandı.
AK Parti’nin taraflı tarafsız bütün kesinlerde karşılık bulan isimlerinden Ali Babacan’ın 1. Bölge’den liste başı olması etkiliydi.
2. Bölge’nin ilk sırasındaki Cemil Çiçek de AK Parti’ye Başkent’te güç kattı. Seçim sonucu, MHP seçmeninin yoğun olduğu aynı bölgenin ikinci sırasındaki Tuğrul Türkeş’in de ‘kabul’ gördüğünün göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.
Tüm bunların yanında, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in seçimin son 10 gününde 49 ayrı televizyon kanalında ve gazetelerde yürüttüğü propaganda sürecinin de etkili olduğu AK Parti kulislerinde konuşuluyor.
Gezi olaylarında, seçim süreçlerinde benzer propagandalarına alıştığımız Gökçek’in bu seferki argümanlarının Ankara kadar Türkiye genelinde de etkili olduğu düşüncesi hakim.

‘Sincan mitinginde açıklamıştım’

AK Parti adına Melih Gökçek’in seçimle ilgili değerlendirmesi şöyle:
“Millet istikrardan yana oy kullandı. İstikrarın ne anlama geleceğini tescilledi. Piyasaların bozukluğu, doların durumu, insanları ziyadesiyle tedirgin etti. Ayrıca PKK’nın ve PKK’yla birlikte HDP’nin tavırları insanları endişeye sevk etti. İnsanlar; Mersin ve Adana’da HDP il binalarında patlatılan bombaların HDP’li kişi tarafından patlatıldığını gördü. Ankara ve Suruç bombalarının arkasında PKK destekli çakma IŞİD’in olduğunu gördü. Sayın Başbakan’ın yapmış olduğu açıklamalarda ekonomik müjdeler yerini buldu ve bütün bunlar AK Parti’ye tek başına iktidarı getirdi.
* * *
Ben yaptığım anketlerde Ankara’da yüzde 48.6’yı bulmuş, onu da Sincan mitinginde açıklamıştım. Ankara’da yüzde 48.7 geldi, yurt dışı da eklenince yüzde 48.9 oldu. Seçimi bilen tek kuruluşun sahibi olan Adil Gür’ün hakkını vermek lazım ama benim anketim daha isabetli oldu.
* * *
(Seçimde aktif olarak çalışıp televizyonlara çıkmasıyla ilgili) Ben hayat boyu siyaseti Allah rızası için yaptım. Doğru bildiğim yoldan tek adım geriye atmadım. En zor olanları ekranlarda her zaman ben söyledim. Bu bugün ya da 7 Haziran öncesinde de Gezi olaylarında da böyleydi. Böyle zamanlarda ‘acaba sonuç beklediğimizin aksinde gelişirse bana ne olur’ gibi düşünmem söz konusu olamaz.
* * *
Bundan sonra kesinlikle daha çok çalışmak zorundayız. Halkın bize gösterdiği teveccühün karşılığını vermezsek hüsrana uğrarız. Daha çok çalışıp bize oy verene de oy vermeyene de ‘Bu oyu hak ettiler’ dedirtmeliyiz.
* * *
Belediyemizin ekonomik sıkıntıda olduğu doğrudur. Geçtiğimiz 5 aylık süreç de bunu tetikledi. Ama şimdi istikrarın etkisiyle 5-6 aya toparlarız ve yatırımlarımız Ankara özelinde de hızlanır ve vaatlerimizi yerine getiririz.

YETERLİ GÖRMÜYORUM  MESAJI

ARADIĞINI Türkiye’de olduğu gibi Ankara’da da bulamayan CHP, 7 Haziran’da yüzde 29.4 olan oyunu yüzde 30.8 çıkardı. 1. Bölge’de 7, 2. Bölge’de 4 olan milletvekili sayısını korudu.
Oysa CHP, 2014 yerel seçimlerinde Mansur Yavaş’la Ankara’da yüzde 44’e yakın oy almıştı.
‘Yavaş’a MHP’liler de oy vermişti’ ya da ‘O seçimin havası başkaydı’ diyerek kolaya kaçanlar için Yenimahalle örneği ortada.
1 Kasım’da yüzde 36 oy alarak Yenimahalle’de AK Parti’nin gerisine düşen CHP’nin 2014 yerel seçimlerinde aldığı oy oranını hatırlatalım. Yenimahalle halkı yüzde 50’nin üzerinde oyla Fethi Yaşar’ı belediye başkanı yaptı. Hem de CHP’nin oy deposu Çayyolu’nun ilçeden ayrılmasına rağmen...
Kılıçdaroğlu’nun geniş kitlelerce takdir edilen son 5 aylık performansına rağmen aday listelerinin karşılık bulmaması ve CHP kadrolarının halkla kaynaşamaması da başarısızlığa sebep olarak gösteriliyor.
CHP’li üst düzey bir ismin değerlendirmeleri ise şöyle:
“Halkın bize verdiği mesaj, “Ben seni yeterli görmüyorum. Daha inandırıcı daha umut verici mesajlar vermelisin. Bu konuda parti içi çalışmanı yap. CHP’nin oyunu düşürmüyorum ama artırmıyorum da” şeklinde oldu.
Bu seçim bir kez daha gösterdi ki oylar yüzer gezer. CHP’nin iktidar alternatifi olacak ve iktidara karşı umut olabilecek kadrolara ihtiyacı var. Ancak bunu becerebilirsek istediğimiz oy oranına ulaşırız.”

DAHA ÇOK ÇALIŞMALIYIZ

DÜNKÜ değerlendirmemin ardından Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen aradı. Yazımdaki ‘kayda değer bir artış olmadı’ ifademe kendi ilçesi açısından takılmış. Taşdelen, “Çankaya’da 7 Haziran’a göre yüzde 5’lik bir artış oldu” dedi. Beklentilerinin daha yüksek olduğunu bundan sonrası için daha çok çalışacaklarını da sözlerine ekledi.

GENEL POLİTİKANIN KURBANI OLDU

TÜRKİYE’de olduğu gibi Ankara’da da büyük hayal kırıklığına uğrayan MHP’nin yüzde 18 olan oyu, yüzde 14’e düştü.
1. Bölge’deki 3 milletvekilinden birini kaybederek, Ankara’da 5 olan milletvekili sayısı 4’e geriledi.
7 Haziran’a göre büyük değişikliğe uğrayan Ankara listesi genel politikanın karşılık bulamamasının kurbanı oldu.
MHP’li bir yöneticinin yorumu ise hem Ankara’yı hem Türkiye’yi özetledi:
“2002’den bu yana AKP’ye giden ‘emanet oylar’ maalesef son yıllarda sadık seçmene dönüşmüştü. 7 Haziran’da bu kez bize dönme eğiliminde olan ‘emanet oylar’ istediği karşılığı alamayınca AKP’ye geri döndü. Kendisini milliyetçi olarak tanımlayan ama MHP’ye oy vermeyen seçmeni 1 Kasım’da da ikna edemedik.”