740 araçla nöbette

Türkiye’yi sarsan darbe giriÅŸiminde en çok zarar gören kent Ankara.Â

Bu hain girişimin izleri Başkent’in pek çok noktasında kendini gösteriyor.
TBMM, Ankara Emniyeti ve Kızılay ağır hasarlı.
Elbette önümüzdeki günlerde darbe girişiminin izleri silinecek, zarar gören binalar yollar yeniden yapılacak.
Bu olayın hafızalardan silinmesi ise belki yıllar alacak. 
Mühim olan kaybedilen onca canın ardından benzeri bir tehlikenin yeniden yaşanmaması için gereken önlemleri almak, bu ülkenin bir daha böyle acılar çekmemesini sağlamak.
* * *
15-16 Temmuz olaylarının en sıcak anlarında darbe girişimini protesto eden halkla birlikte iş makineleri ve kamyonlar tankları engelleme çalışıyordu. 
Darbe girişimin bastırılmasının ardından o kamyonlar ve iş makineleri kentin kritik noktalarından çekilmedi.
Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanı Vedat Üçpınar'ın verdiği rakamlara göre 470 kamyon ve 270 iş makinesi halen ‘nöbette.’
Aralarında Cumhurbaşkanlığı Sarayı, TBMM, Başbakanlık, Genelkurmay Başkanlığı, Zırlı Birlikler, Türksat, Polatlı Zırhlı Tümen’in de bulunduğu 20’nin üzerindeki noktaya 740 kamyon ve iş makinesiyle çevrelenmiş durumda.
 
BIKMADAN SIKILMADAN ANLATILMALI
 
Provokasyon uyarısı devletin en üstünden defalarca yapıldı. Siyasiler de sık sık provokasyona karşı halkı uyarıyor. Ankara’nın merkezinde ve çevresinde pek çok askeri nokta var. Bu da provokasyon riskini artırıyor. Çok dikkatli ve itidalli davranmak gerekiyor. Burada en büyük iş meydanlarda kalabalıklara hitap edenlere düşüyor. Bıkmadan sıkılmadan her konuşmada provokasyona karşı uyarılar yenilenmeli. Çok kızgınız, üzgünüz ama yeni bir gerginliğin kimseye faydası yok. 
 
KENTSEL BARIÅž ÅžART
 
Ne kadar zaman alır kestiremiyorum ama hayat normale döndüğünde Ankara’da yeni bir sayfa açılmalı.
Artık, farklı partilerden belediyeler arası saçma çekişmeleri bir kenara bırakmalıyız. 
Ankara’yı yönetenlerle meslek odaları arasındaki faydasız kavgaları bir kenara bırakmalıyız.
Kentsel barışın olmadığı yerde, toplumsal barış olmasını beklemek hayalcilik olur. 
Anlaşamadığımız konular elbette olur ama kavga etmeden de tartışabilmeyi öğretmeli bu yaşadıklarımız.
Kamplaşmayla, tahammülsüzlükle, kavgalarla geldiğimiz nokta ortada.
Yazarın Tüm Yazıları