Paylaş
Gerçekten de TMSF tarafından Pamukbank’a el konulması ve YKB’nin yönetim haklarının alınmasından bu yana yaşanan gelişmeler piyasaların dengesini bozmuştu. Çünkü bir yandan Türk Bankacılık sisteminin en büyük bankalarından biri sistem dışına çıkmış ve düzelme yoluna girdiği umulan mali sistemin hala çok kırılgan olduğu anlaşılmış hem de Çukurova Grubu’nun yargı yoluna başvurması nedeniyle kilitlenen süreç Türkiye’nin IMF ile ilişkilerini sıkıntıya sokmuştu.
Dördüncü gözden geçirmenin 2002 ekim ayında tamamlanmış olması gerekliydi. Bu görüşmenin hala yapılamamış olmasında sosyal güvenlik reformu, vergi reformu, kamuda atıl istihdamın azaltılması gibi konulardan daha etkili bir sorundu mali sistemin sağlığı ve YKB-Pamukbank meseleleri...
ÇDDK ile Çukurova Grubu arasında şimdi imzalanan protokol gelecek hafta kesin anlaşmaya dönüştürülecek. Tabi bu süre zarfında şu an belli olmayan bir çok nokta da açıklığa kavuşacak. Özellikle de Çukurova’nın YKB’ye olan 2.2 milyar dolarlık borçlarının ödeme biçimi...
Nasıl ödenecek
Bilinen, bu anlaşmada Çukurova Grubu’nun 31 Aralık’ta BDDK’ya sunduğu İstanbul Yaklaşımı anlaşmasının yürürlüğe sokulacağı. Elbette ayrıntılar ve vadeler her bir şirket borcu için ayrı ayrı düzenlenecek ama kabaca bu anlaşmanın hükümleri şöyle...
- İlk üç yıl için sadece faiz ödemesi gerçekleştirilecek.
- Üç yıldan sonra 6 ayda bir ana para ve yıl sonunda faiz ödemeli sisteme geçilecek
- Bu anlaşma 9 yıllık bir süreyi kapsayacak.
Bilanço düzelecek
Grubun borçlarının İstanbul Yaklaşımı kapsamına alınması YKB için olumlu olacak çünkü banka bu sayede yıl sonu bilançosunda bu 2.2 milyar dolarlık borç için kaynak ayırmak zorunda kalmayacak. Bu da karlılığını olumlu etkileyecek. Şöyle ki:
YKB 9 aylık bilançosunda 272 milyon dolarlık provizyon karşılı ayırmıştı ve bu nedenle 9 aylık bilançosunda 262 milyon dolar zarar yazmıştı. Şimdi bu karşılığı ayırmak zorunda kalmayacağı karşılık olarak ayrılan kısım bilançoya kar olarak yazılacak.
Ortak işi zor
Bir de YKB’de Pamukbank’ın yüzde 40’lık payına karşılık stratejik ortak bulunması meselesi var ki o kısım biraz kafaları karıştırıyor. YKB’nin grup riskinin devam ettiğini söylemek sanırım yanlış olmaz. Bu ortamda bankanın mali sıkıntılarını çözmeden ortak bulup bulamayacağı konusunda analistler kararsız.
Kimileri artık anlaşmanın yoluna girdiğini ve Çukurova’nın borçlarını ödemesine kesin gözüyle bakıldığı için ortak bulmanın zor olmayacağını, kimileri ise borç yasal sınırlara çekilmeden ortak bulmanın imkansız olduğunu öne sürüyor...
IMF’ye karşı elimiz güçlendi ama...
YKB ve Pamukbank sorunlarının çözülmüş olması bir hafta sonra gerçekleşmesi beklenen dördüncü gözden geçirme toplantısında IMF’ye karşı elimizi güçlendirecek. Ama bu IMF ile tüm sorunların çözüldüğü anlamına gelmiyor. Yapısal düzenlemeler bir yana artık IMF ile görüşmelerde bir de AKP hükümeti ve onunu uygulamaları meselesini dikkate almak gerek. Daha önce yazmıştık.
Hükümet kaynağını açıklayamadan verdiği harcama kararları için ABD’Den Irak savaşı tazminatı olarak gelecek paraya güveniyor diye... Oysa bugünkü Financial Times Gazetesi’nde yer bir alan haberde Türkiye’nin bu paraya fazla güvenmemesi gerektiği ifade ediliyor. Yani yine kemer sıkma durumları görünüyor ufukta...
Paylaş