Tüpraş, YÖK ve IMF

Özelleştirmelerde gelenektir. İhale yapılır süreç işlemeye başlar ardından da özelleştirilecek kuruluşta çalışan işçilerin bağlı olduğu sendika idare mahkemesinde dava açar. Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verir. Ardından da Özelleşirme İdaresi bu karara itiraz eder. Bölge idare mahkemesi de yürütmeyi durdurma kararını kaldırır. Süreç işler. Özelleştirme tamamlanmıştır.

Haberin Devamı

Tüpraş ihalesinin farklı olacağını kim söyledi ki!

Nitekim yukarda örneğini yazdığımız ve önceki özelleştirmelerde defalarca izlediğimiz senaryo yine hayata geçti ve bugün itibariyle süreç devam etmeye başladı. Eğer bir aksilik olmazsa sözleşme bu hafta imzalanacak; hem Zorlu Grubu hem de Tatneft’in Tatar temsilcisi Mavlutov paranın hazır olduğunu ve Cuma gününe kadar özelleştirmenin tamamlanacağını yani sözleşmenin imzalanacağını dünkü açıklamalarında dile getirdiler.

Piyasaların gözü ayrıca aydın, YÖK Yasa tasarısı’nın veto edilen bölümleri de seneye kaldı. Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek konu ile ilgili kararın, yani yasanın veto edilen maddelerinin akibetinin ne olacağını ilişkin kararın, bugün açıklanacağını söyledi ama hemen hemen herkes AKP’nin “ortamı” germemek için yasayı yeniden Çankaya’ya göndermeyeceği konusunda hemfikir. İsteyen AKP hükümetinin tavrını “şeriata giden yolda ön yoklama yöntemi ile, iki adım ileri bir adım geri stratejisi” olarak tanımlasın, şu bir gerçek ki bu karar Nisan ayından bu yana Türkiye ekonomisindeki makro dengeleri bile etkiler, yılsonu hedeflerini tehlikeye sokar hale gelen gerilimin önemli unsurlarından biriydi ve şimdi gündemden kalkmış olması ekonomik ve parasal rahatlamanın da önünü açacak etkenlerden biri olacak.

Haberin Devamı

Lakin, (osmanlıca vurgusu ile) bu durum herşeyin güllük gülistanlık olduğu manasına da gelmiyor. Bunun tek başına piyasalardaki rakamsal gelişmelerden yola çıkarak bile söyleyebiliriz. Çünkü belirli bir rahatlamaya rağmen hem döviz hem faiz hem de borsada öyle aman aman bir alım eğilimi yok. Her üç piyasada da rakamlar startejik seviyeleri aşmamaya gayret ediyor.

Bunun da tek bir nedeni var. 2005 yılından itibaren Türkiye’inn nasıl bir ekonomik yol izleyeceği.

Aslında bu da sorun olmazdı ama AKP hükümetinin bazı bakanları kalkıp da “2004’ten sonra IMF filan yok. Kendi başımızayız.” demeseydi bugün bu konu piyasaların ve uluslararası yatarımcıların gündemine bu kadar girmiş olmayacaktı.

Neyse gündeme girdi bir kere. Bundan sonraki gelişmeler önemli. Hükümet yetkilileri (Babacan) şimdiye kadar haziran ayı içinde 2005 yılına ilişkin yol haritasının netleşeceğini söylüyordu. Ki bu da aslında piyasalar için yeterliydi. Ama bugün gazetelerde yine bazı yetkililerin (Babacan)  “karar temmuza sarkabilir” açıklaması biraz iç sıkıcı. Çünkü her ne kadar IMF Türkiye temsilcisi Odd Per Brekk “IMF İcra Kurulu Ağustosta tatile girmeden önce 8. gözden geçirme ve artikel 4 konsültasyonunu yapacak” dese de bakanın açıklamaları Türkiye hala ayak sürüyormuş gibi bir izlenmi yaratıyor. Bu da zaten ürkek olan yatırımcıları biraz daha sıkıntıya sokuyor.

Haberin Devamı

Piyasalar bu yaz da tatil yapamayacak. Ama umutsuz olmak için çok da fazla sebep yok. Şimdilik.

Yazarın Tüm Yazıları