Tepede neler oluyor?!?

Belki çok ilgisi yok diyeceksiniz ama Kıbrıs meselesi gündemde üst sıralara doğru yükseliyor. Son olarak Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman’ın Kıbrıs ziyareti “hükümetle devlet arasında ipler geriliyor mu?” sorusunun sorulmasına yol açıyor.

Haberin Devamı

Bu soru da piyasaların vazgeçilmezlerinden güven denilen o ürkek kuşun en büyük düşmanı bugünlerde.

Borsa yatırımcısı için kazanç umudunun azalmaya başladığı günlerdeyiz. Siyaset riskinin popülaritesinin yükselmeye başladığı bir dönemdeyiz çünkü. Ve bu sefer piyasalarda normal gidişatı ortadan kaldırıp olağanüstü hal yaşanmasına neden olan olumsuzluğun kaynağı hükümetteki partinin, hükümet dışındaki lideri ve yeni genel başkanı Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs meselesi konusundaki tavrı. Piyasa uzmanları son gelişmeler üzerine “AKP ile devlet arasında ipler geriliyor mu” sorusunu sormaya başladı.

Bugünlerde sıkça duyduğum bir söz var. Hemen her sohbette birileri “Türkiye’de hükümet olmakla iktidar olmak arasında çok ciddi fark var” cümlesini sarf etmek durumunda kalıyor, AKP hükümetinin icraatını değerlendirirken.

Haberin Devamı

3 Kasım seçimlerinden sonra İMKB 100 endeksini 9 bin puanlı dip seviyelerden 14 .bin puan seviyelerine bir anda taşıyan hareketin nedenleri neydi dersiniz. Hepimiz biliyoruz ki siyasi kimliği ne olursa olsun bir partinin, hele de biz Türk milletinin sevdiği iş bitiricilik mesajları veren türden bir partinin, tek başına iktidara gelmesi içimizi biraz rahatlattı.

Devletin işleyişi ile ilgili bir çok sorunun bu dinamizm ve parlamenter çoğunluk sonucu ortadan kalkacağını umduk. Kopenhag Zirvesi’nde hükümet olan yeni kadroların ilk icraatını izlerken yavaş yavaş “kıllanmaya” başladık, “aman ne oluyor, Tayyip bir yanda bir şeyler söyler, öteki tarafta Gül başka bir şey anlatır” dedik... Sonra işler koptu.

Bugün artık hükümet “Para yok nema ödemeyeceğiz” derken ertesi gün Tayyip Erdoğan kalkıp, “Yok canım ödeyecekler” diyor. Ekonomi alanında bunun örneklerini geride bıraktığımız üç aylık süre içinde bolca gördük zaten. O yüzden fazla ayrıntıya girmeyeceğiz.

(Bu arada nasıl kumpasa gelmişiz farkında mısınız? Meğer Tayyip Erdoğan kurucu üyelikten ayrıldıktan sonra genel başkan da değilmiş. E öyleydi madem, nasıl seçim yapıldı? Sayın Erdoğan aylardır sağa sola gidiyor, bir sürü yerde bir şeyler yapıp bir şeyler söylüyor. Nasıl oluyor ki bunlar? Sonra YSK’nın yaptığı ne öyle, apar-topar “seçim geçerlidir” kararı veriyorlar... Acayip bir durum var ortada... Kanun, nizam en önemlisi hukuk... Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’ni, muz cumhuriyeti yapmaya çalışıyorlar.)

Haberin Devamı

Ekonomide işadamları ekonomik programın devamını istedikleri için hükümete gerekli uyarıları iletebiliyorlar. O yüzden kısa sürede hükümetin Sayın Erdoğan karşısında kendisini toplayabiliyor.

Lakin mesele Kıbrıs olunca işler değişiyor. En azından bizim için. Yoksa AKP kadroları için değişen bir şey yok pek. AKP’nin birkaç gün önce resmen genel başkanı olan Sayın Erdoğan için özellikle. Sayın Erdoğan, kendi partisine ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temel önceliklerine muhalefet etmeyi sürdürüyor. Davos zirvesinde Kıbrıs sorunu ve KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş hakkında sarf ettiği sözler bunun en önemli kanıtı. Üstelik bu sözler, ne devlet kademesi ne de, son tahlilde “Kıbrıs milli meseledir” görüşüne sahip olduğuna inandığım Türk halkının önemli bir yüzdesi açısından pek yenir yutulur cinsten değil kanımızca..

Haberin Devamı

Zaten cevap de gecikmedi. Kara Kuvvetleri komutanı Orgeneral Aytaç Yalman Kıbrıs ziyareti’nde cevabı çok net verdi: “Sayın Denktaş, size ve mücadelenize hayranız!” Tek başına bu açıklamalar trafiği bile piyasaların gerilmesi için yeterli. Hele de daha önce YAŞ kararlarına şerh ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ten gelen “YAŞ karalarına şerh irticayı cesaretlendirdi” açıklaması hatırlanınca.

Analizimizin genel akışı içerisinde kritik bir noktaya geldiğimiz için bir hususu belirtmem elzem oldu. Buraya kadar okuduklarınız hiçbir siyasi görüşün savunması ya da eleştirilmesi maksadını taşımıyor. Sadece, borsa koridorlarında, fon yöneticilerinin odalarında ve aracı kurumlarda bugünlerde en çok konuşulan konunun sistematik bir biçimde ve fazlalıklardan arındırılarak tahlil edilmesi maksadını taşıyor.

Haberin Devamı

Piyasaların kafasındaki “AKP ile devlet arasında ipler geriliyor mu, ufukta yeni bir Refah-Yol hükümeti dönemi benzeri yaşanması tehlikesi mi görülmeye başlandı” sorusunun yanıtını kısa vadede bulmamız pek mümkün değil. Zaten bu korkunun da etkisini henüz görmeye başlamadık. Daha çok başlardayız. Ya da şöyle söyleyelim, piyasalar açısından bu korkunun henüz somut bir göstergesi yok.

Ama bu olasılığa karşı ayrılan risk primi payının artmaya başladığını görüyoruz. Uzmanlar da bunu kabul ve ifade ediyor zaten. Irak meselesi çözülene kadar aklı başında yatırımcıya borsaya girmesini tavsiye etmiyoruz zaten. Onların da farklı bir durumda olduğunu da düşünmüyoruz. O yüzden mevcut durumu sürdürmekte fayda var. Hele şu Irak işi “hayırlısıyla” bir geçsin de sonra bakarız borsaya...

Yazarın Tüm Yazıları