PaylaÅŸ
Futbolun siyasileşmesi kaçınılmaz bir süreçti. Ali Şen başkanlığındaki Fenerbahçe'den Ağar destekli Galatasaray'a kadar hemen herkesi kapsayan bir süreç. Süleyman Seba başkanlığındaki Beşiktaş'ın hala MİT takımı imajını silemediğini de hatırlayalım. Ayrıca son günlerin hedefteki adamı Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy'un ANAP ile ilişkisi herkes için aşikar.
Ama Ayaş'da düzenlenen ve çok sayıda koyu renk takım elbiseli ve kara gözlüklü, Ekensever ve futbolseverin izleyici olarak katıldığı Korkut Eken Futbol Turnuvası ile futbolumuzun siyasetle dansını taçlandırmış olduk.
Tanrı futbolu korusun!
Türkiye'de spor kulüplerinin başarısını siyasi otorite ile olan mesafesi belirliyor.
Borsa için de durum farklı değil. Aslında Türkiye'nin hiç bir kurumu için farklı bir senaryo çizmek mümkün değil. Borsanın bugünkü durumunu değerlendiriyorken bugüne kadar yazdığımız iç dinamikler kısa vadeli meseleler dışında da sorunlar var. Çok basit bir örnek verelim. Vadeli işlemler piyasasının kurulması.
Konunun tartışıldığı son iki yılık dönemde bu piyasanın Ä°MKB bünyesinde deÄŸil Ä°zmir'de ayrı bir yapılanma olarak kurulması uygun görüldü. Oysa bu aklı selime sığmayacak bir karar. Türkiye'nin ekonomi ve finans baÅŸkenti Ä°stanbul iken vadeli iÅŸlemler borsasının Ä°zmir'de kurulması daha baÅŸtan bu piyasanın ölü doÄŸmasına neden olacak. Peki o halde Ä°zmir ısrarının sebebi ne? Malumu ilana gerek yok.Â
Oysa tam anlamıyla işleyebilen bir vadeli işlemler piyasası borsanın önünü açacak, yabancı yatırımcıyı, türev piyasa oyuncularını buraya çekecek, yatırımları hedge etme (yani bir anlamda sigortalama) şansı olacak ve borsa, önemli bir atılım yapmış olacaktı.
Peki ya sırası kapalı şirketler. Bilançoları 4 aydır açıklanmayan bankalar...
Tanrı borsayı da korusun.
Başka ilgilenen de kalmadı zaten.
PaylaÅŸ