Paylaş
Milli Güvenlik Kurulu’nda nelerin konuşulacağı yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Ankara kaynaklı haberlerde bu toplantı ile ilgili ayrıntılar az da olsa yer bulmaya başladı. Avrupa Milli Görüş Teşkilatı ile ilgili meselenin gündeme getirileceği artık neredeyse kesin gibi. Ayrıca Genel Kurmay’ın AKP’nin kadrolaşma hareketi ile ilgili bir raporu gündeme getireceği de belirtiliyor.
Merkez Bankası’nın geçen hafta Cuma günü kısa vadeli faizlerini indirmesi ve Hazine’nin başına BDDK ikinci Başkanı İbrahim Çanakçı’nın atanmasının yarattığı olumlu etki işte bu toplantının gölgesi altına kaldı. Yani daha ekonomik verilere bile bakamadan siyaset riskinin yeniden gündeme geldiği talihsiz bir dönem yaşıyoruz. Öngörülemeyen riskler ekonomi ve yatırımcı açısından her zaman hesaba katılmalı ama kim nereden bilebilirdi ki hükümetin atamalar ve Avrupa Milli Görüş Teşkilatı gibi meselelerde bu tarz adımlar atacağını.
Aslına bakılırsa ekonomik verilerden de ekonominin gidişatına ilişkin net bir yoruma varmak çok zor. Çünkü önceden kestirilemeyen risklerin bir hayli fazla olduğu bir döneme yaşıyoruz.
Örneğin Şubat ayındaki yüzde 32'lik aylık düşüşün ardından iç piyasa beyaz eşya satışları Mart ayında yüzde 58 oranında artış gösterdi. Mart ayında beyaz eşya satışları yıllık bazda yüzde 27 ve aylık bazda yüzde 39 yükseldi. İhracattaki büyüme de sürdü ve Şubat ayına kıyasla yüzde 25, 2002 mart ayına kıyasla ise yüzde 38 oranında bir artış izlendi. Beyaz eşya bu rakamlara bakarak üreticileri Irak krizinin etkisine rağmen hem iç talebin hem de ihracatın oldukça iyi seviyede olduğunu söylüyor.
Fakat şirket karlarında ilk üç rakamları pek de iyi gelmeyecek gibi. Örneğin Garanti Yatırım araştırma bölümünün İMKB 30 şirketlerini dikkate alarak hazırladığı kar tahminleri raporunda 2003 yılı ilk çeyrek karlarının 2002 yılı son çeyreğine göre dolar bazında yüzde 80, 2002 yılının ilk çeyreğine kıyasla yüzde 23 oranında gerileyeceği öngörülmüş. Yani iç talep artıyor ama hala şirket karlarını düzeltecek oranda bir artıştan söz etmek mümkün değil. Tabii 2003 yılı ilk çeyreğinde Irak krizi nedeniyle yüksek faiz ve kur rakamı da bu durumda etkili ama asıl mesele iç talepte canlanma olmaması. Yine aynı araştırmaya göre İMKB şirketlerinin bu yılki karlarını 2002 yılına kıyasla sınırlı miktarda artırabilecekleri yönünde. Ve bu sınırlı seviyede yüzde 20 olarak tahmin ediliyor. Yani 2002 yılında 2.9 milyar dolar olan toplam karın bu yıl en çok 3.5 milyar dolar olabileceği düşünülüyor.
Sonuç olarak kısa vadede piyasaların olumlu beklentileri rakamlara yansıtması için 30 nisan tarihinin geçmesi gerekiyor. Ama eğer bu tarihteki MGK toplantısının yumuşak geçmeyeceğini düşünüyorsanız bu seviyeler satış için uygun görünüyor.
Paylaş