Paylaş
Riskleri şöyle sıralamak mümkün. Öncelikle geçen hafta açıklanan cari işlemler açığı ve bunun gelecek aylarda da artacağı yönündeki beklentiler son bir haftadır sıkıntı yaratıyor. Buna ek olarak da yaklaşık iki hafta sonra, 10 Ağustos’ta, yapılacak olan ABD Merkez Bankası FED toplantısından çıkacak faiz kararı ile ilgili endişeler geliyor. Fakat bunlar kısa vadeli gelişmeler.
Anlaşılan asıl sıkıntıyı bugüne kadar “kesin” gözüyle bakılan AB’den müzakere süreci alınacağı ve IMF ile 2005 yılında ilişkilerin hangi formatta yürütüleceğine ilişkin beklentilerin hala alacakaranlıkta olması oluşturuyor.
Yoksa faiz neden yüzde 27’ye dolar 1 milyon 500 bin liraya kadar yükselsin ki?
ABD’nin faiz artırımı ile ilgili beklentiler son bir haftadır gelişmekte olan piyasalardan para çıkışı yaşanmasına neden oldu. Ama görünen o ki bu çıkıştan en çok etkilenen ülke Türkiye oldu. Eurobondlarda dün yine ciddi bir satış gördük. Çünkü alacakaranlık sürüyor.
Cari işlemler açığının çok ciddi bir sorun olmadığını bir kere daha hatırlatmak lazım. Bu konu tartışılıyorken sık sık 2001 krizi ile bağlantı kurulmasına karşılık şunu söylemek gerek. Evet şu anki cari işlemler açığı rakamı 2001 döneminin üzerine çıkma eğilimi gösteriyor. Ama bu kez ekonomi büyüyor ve sabit değil dalgalı kur rejimi uyguluyoruz. İhracat ve turizm gelirleri de 2001’in çok çok üzerinde. Yani sıkıntıya en azından şimdilik gerek yok. Zaten yabancılar da aşağı yukarı aynı şeyi söylüyor. İşte önde gelen yabancı yatırım bankalarının Türkiye ve cari açıkla ilgili son raporlarından özetler.
Merrill Lynch
Yıl sonuna kadar 3-4 puan faiz indirimi gelmesini bekliyoruz. Ancak zamanlama belirsiz, Merkez Bankası’nın 2005 programı açıklanıncaya kadar beklemesi akıllıca. Yıl sonunda doların 1.520 ve cari işlemler açığının 10,7 milyar dolar olmasını bekliyoruz. Cari işlemler açığının finanse edilebileceğini düşünüyoruz, ancak bu düşünce hükümetin iç talebi yavaşlatmak için frene basacağı öngörüsünü de içeriyor. TL, bono ve borsa yatırım açısından çekici.
Deutsche Bank
Cair işlemler açığında haziran-eylül gerçekleşmeleri önemli rol oynuyor, (turizm gelirlerinin gidişatı açısından) önümüzdeki aylarda ithalat yavaşlamazsa TL üzerine baskı artacak. IMF ile yeni programın açıklığa kavuşması giderek daha önem kazanıyor.
JP Morgan
İthalat haziran ayında da yüksek gelecek, dolayısıyla haziran ayında da cari işlemler açığının 1,2 milyar dolar olmasını bekliyoruz. Ama gelecek üç ayda, turizm gelirlerinin hız kazanması ve ithalatın iç talepteki durulmayla beraber yavaşlayacağı öngörüsüyle piyasanın seveceği cari işlemler rakamları göreceğiz. Yıl sonu tahminimiz 10, 5 milyar dolar, ama yukarı riski artıyor.
Paylaş