Lale Devrin bittiii.....

Borsada tarihi günler yaşıyoruz. İstinye Sarayı'nda Lale Devri'nin sona erip, Fetret Devri'ne oldukça hızlı bir giriş yapıldığını görüyoruz. Son üç haftadır İMKB 100 Endeksi 11 bin-12 bin puan aralığında hareket ediyor ve her gün 50-100 puanlık düşüşlerle 11 bin puana doğru geriliyor.

Haberin Devamı

Bu gerileme ile birlikte piyasadaki dengelerin de bozulduğunu izliyoruz çünkü işlem hacmi de tarihi dip seviyelere yaklaşıyor. Haftanın ilk işlem gününde birinci seansta sadece 55 trilyonluk işlem hacmi vardı.
 
Ne olacak bu borsanın hali?
Biz ne olacaksak, borsa da o olacak...
Nasıl mı?
Şöyle ki:

Bugün elektronik postalarımı kontrol ediyorken şöyle bir mesajla karşılaştım:
"TBMM de, görev yapmakta olan Sayın Milletvekillerinin bir çoğunun elektronik posta adresleri yok.  E - posta adresi olanların önemli bir bölümünün de; E- postası çalışmıyor. E - postaları çalışan çok az saydaki sayın Milletvekili de kendilerine  gönderilen e- postalara cevap vermiyorlar.
Merak ettim. Acaba neden?
Bize bu konuda açıklayıcı bir bilgi verme lütfunda bulunursanız memnun oluruz.Â
Saygılarımızla.
Selami SERHATLIOÄžLU"

Haberin Devamı

Sayın Serhatlıoğlu'na teşekkür ederim. Bu sorunun cevabını vermek istemiyorum, çünkü rakamlara ve verilere dayalı bir yanıt verme imkanım yok. Gerisi ise hem malumun ilanı hem de laf-ı güzaf olacak. Ama bu gibi örnekler, bizi yöneten insanların yapıları hakkında bilgi sahibi olmamızı kolaylaştırıyor.

Aklıma gelmişken; bizim milletvekillerimizin elektronik meselesine yaklaşımını RTÜK Yasası görüşülüyorken çıkan kavgayı Meclis Başkan Vekili Sayın Üsel Yalova'nın yatışırma biçimine bakarak anlayabilirsiniz. Sayın Yalova "Nazi yasaları" ya da "Takrir-i
Sükun" ile eş tutulan bu yasanın görüşmelerinde masalara vurarak protestolarını "dile getiren" sayın milletvekillerini şöyle uyarıyor:
 "Arkadaşlar sıralara vurmayınız. Onların altında elektronik cihazlar var. Bozuluyor, geçen kaç tanesini tamire yolladık! Yapmayın Alla Alla!!!"

Şimdiye kadar bu ülkenin milletvekillerinden kaçının Sermaye Piyasası ile ilgili bir şeyler söylediğini duydunuz. 2 milyon yatırımcı, bunlara bağlı aile, çoluk, çocuk falan eder sana 5 milyon insan. Bir de "fırsat bulsam da borsaya girsem" diyen bir o kadar kalabalık grup. Bari oy kaygısı ile bir şeyler yapılsa.
Ya da vazgeçtim, bir şey yapılmasın. Birden kendi yazdıklarım geldi aklıma da, tüylerim ürperdi.

Haberin Devamı

Borsanın yazılmamış kuralarına devam edeyim bari...

Son iki aydır yazıyoruz. Tekrar yazalım:
1-Bankalar Kanunu
2-İstanbul Yaklaşımı
3-Tüpraş Halka arzı (Sonrasında Erdemir gelir mi?)
4-Vadeli ve türev piyasaların olmayışı
5-Yatırımcıyı koruyacak kanalların bir türlü oluşturulamaması
6-Sermaye Piyasası Kanunu ile Türk Ticaret Kanunu ve Bankalar Kanunu arasındaki uyuşmazlık
7- Spekülatörün piyasadan kaçışı
8-Öyle üç ay tutma ile filan olmaz, hisse senedine tam vergi muafiyeti olmaması
9-Daha yazayım mı?
10-Sırası kapalı şirketler
11-Hesabı kilitli 300 bin yatırımcı
12-Artık sayısını hatırlayamadığım kadar çok işlem yasaklı oyuncular (Habire mahkemeler SPK'nın yasaklarına iptal kararı veriyor)
13-Manipülasyon incelemesinde yıllara yayılan prosedür (İnceleme bitene kadar Atı alan üsküdarı geçiyor)
14-Aaaaaaaaaaaaaaaahhh!!!!

Haberin Devamı

Bu kadar şimdilik yeter. Çünkü devam edersem yazı bitmeyecek.

 

Yazarın Tüm Yazıları