Gözü tamamen kapalı-2

Böylelikle 26 Mayıs’ta 24 bin 54 puan seviyesinden başlayan yükseliş daha önce hedef olarak gösterilen 30 bin sınırına dayanmış oldu.

Borsacılar şimdi ise endeksin 40 bin puan seviyesine doğru hareket edeceğini belirtiyor.

Dolar bazında endeks rakamına bakalım şimdi.

Yükselişin başladığı 26 mayıs tarihinde İMKB 100 Endeksi dolar bazında 1,73 seviyesindeymiş.

Dünkü tarihi zirvesi ile de 2,25 cent seviyesine ulaşmış oldu. Ama buradan gelen kar satışları ile bugün birinci seans sonu itibariyle 2.23 cent seviyesine indi.

Endeksin TL bazındaki 40 bin seviyesi dolar bazında 3.00 cent seviyesine denk geliyor.

Rakamlarla devam edelim...

TL bazında bakılırsa; demek ki endeks 26 mayıs tarihinden bu yana yüzde  24,4 oranında yükselmiş.

Dolar bazında aynı zaman dilimi içindeki yükselmiş ise yüzde 30 olmuş.

Şimdi hedeflenen endeks rakamlarını yorumlayalım.

Bugünkü seviyelerden endeksin 40 bin puana çıkması ise daha yüzde 34 oranında yükselmesi anlamına geliyor.

Aynı şekilde 3.00 cent seviyesine çıkış ise (dolar sabit kalırsa) daha 33.3 oranında bir yükseliş yaşaması anlamına geliyor.

Trend hareketi olarak bakarsak, yani yükselişin başladığı yerden 40 bin puan seviyesi ise yüzde 66.2 oranında bir yükseliş yaşaması anlamına geliyor.

Aynı hareket dolar bazında (yine dolar sabit kalırsa) yüzde 73.4 oranında bir yükseliş anlamına geliyor.

Peki endeks bu kadar süre içinde hangi beklenti ile hareket etti ve etmesi bekleniyor?

3 Ekim tarihinde müzakerelerin başlayacağı beklentisi ile...

Tüm bu veriler toplayaylım şimdi. Bugün itibariyle Türkiye’nin 3 Ekim’de müzakerelere başlayacağı beklentisi ile TL bazında yüzde 24,4, dolar bazında ise yüzde 30 değer kazanmış bir borsa endeksi var. Piyasada bu yükselişin daha süreceği ve bugünden itibaren TL bazında yüzde 34, dolar bazında ise yüzde 33.3 yükselecçeği varsayılıyor.

Unutumadan, bir de şu aşağıdaki haberler var:

- Fransa Başbakanı Dominique de Villepin, Türkiye'nin Avrupa Birliği  ile katılım müzakerelerine başlamadan önce Güney Kıbrıs'ı tanımak zorunda olduğunu söyledi. Villepin, bu durumun müzakerelerin ertelenmesine yol açıp açmayacağının sorulması üzerine ise  "Tabi ki" yanıtını verdi. (REUTERS)

- Avusturya Başbakan Yardımcısı Hubert Gorbach, Türkiye'nin  Avrupa Birliği (AB) ile katılım müzakerelerine başlayabilmesi için Güney Kıbrıs'ı tanımak zorunda  olduğunu söyledi. Gorbach, "Türkiye'nin uluslararası hukuk ile belirlenen sınırları çerçevesinde Kıbrıs'ı Avrupa  Birliği'nin tam üyesi olarak tanımaması halinde, Türkiye'nin tam üyeliği de olası değildir" dedi. Gorbach, "İmtiyazlı ortaklık kesinlikle daha uygun bir seçenek olacaktır" dedi. (REUTERS)

- Alman Der Spiegel dergisinin dünkü bir haberine göre, Avusturya Başbakanı  Wolfgang Schüssel, AB'nin Türkiye'yi içine almayı kaldırabileceği konusunda duyduğu kaygıları dile  getirerek, müzakerelerin tam üyelikten daha dar bir kapsamı  amaçlamasını önerdi. (REUTERS)

-  ... Erdoğan hükümetinin AB'yle gümrük birliğini aralarında Kıbrıs'ın da bulunduğu 10 yeni AB üyesini kapsayacak biçimde genişleten ek protokolü imzalamasına ilişkin bildirisi birçok soruyu beraberinde getirdi. Aynı zaman zarfında bütün göstergeler bu bildirinin hiçbir siyasi veya pratik geçerliliği olmadığına işaret ediyor. Zira protokolü imzalamak bile Türkiye'nin Kıbrıs'ı 'pratik' olarak tanıdığı, siyasi ve diplomatik tanımanın ise yolda olduğu anlamına gelmekte.  (Ürdün gazetesi Rey, 1 Ağustos 2005) www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=160294

- Temmuz ayında ihracatın yıllık artış hızını % 1.1 gibi düşük bir düzeye indirmesinin yankıları sürerken, ihracatın önümüzdeki dönem seyrine ilişkin öncü veriler de fazla iç açıcı bir görünüm sergilemiyor. Veriler, son aylarda duraklama eğilimine giren ihracatın önce yükselme eğilimine gireceğini, Ekim’de ise sert bir düşüş ihtimali olduğunu gösteriyor. (MAKROSKOP / Dışbank ekonomik araştırmalar)

- Ankara anlaşması ek protokolünün imzalanması ile birlikte Türkiye’nin tam üyelik müzakerelerine başlayacağını açıklayan AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Rehn, yayınlanan deklarasyonun hukuki boyutunun ise inceleneceğini belirtti. Deklarasyona AB’nin nasıl bir karşılık vereceği ay ortasındaki AB büyükelçilerinin toplantısı ve Eylül ayı başındaki AB dışişleri bakanları toplantılarında netleşecektir. (Güne başlarken / Garanti Yatırım Araştırma)

Bugün sadece Villepin ve Gorbach’ın herhangi siyasi yaptırımı olmayan açıklamaları kar satışına bahane olarak sunuldu.

Yarın daha sert açıklamaların geleceği aşikar.

Bu açıklamalar geldiğinde ise bugün küçük yatırımcıyı davul zurna eşliğinde piyasaya davet edenler çoktan ellerindeki ıskarta senetleri küçük yatırımcının sırtına yıkmış, kazandıkları paralarla Türkbükü barlarında gönül eğlendiriyor olacak.

Küçük yatırımcıyı korumak istemem sanırım bazı “oyuncuların”hoşuna gitmedi. Gönderdikleri elektronik postalarda aba altından gösterilen sopalar da rüşvet olarak fısıldanan hisse senedi tüyoları da beni doğru bildiğimi yazmaktan vazgeçiremeyecek.
Bilginize..