Bu da insider değilse...

Dün borsada bir hayli ilginç bir işlem günü yaşadık. Borsada 10.000 puan sınırına yaklaştığımız için dün zaten bir tepki alımı bekliyorduk. Ama bu tepki alımının bu kadar hızlı olması ve hele de Yapı Kredi Bankası hisse senetlerinden kaynaklanması açıkçası biraz aklımızı karıştırdı.
 
Çukurova Grubu’nun Yapı Kredi ve Pamukbank’ı geri almak için çeşitli

Yılsonu gelirken manzara-i umumiye

Şaka değil İMKB 100 Endeksi 12 Aralık’tan bu yana, yani Kopenhag Zirvesi’nden elimiz boş döndükten sonra sürekli değer kaybı içerisinde. Hatta bu kayıplar içinde bulunduğumuz haftanın ilk iki günü yatırımcıyı iyice perişan etti. Kırılmaz denilen destek noktaları kırıldı. Panik satışlar endeksi bir kaç gün içinde 3.000 puan düşürdü. Bu arada bir büyük yatırımcının beklenmedik bu düşüşe kredili alımlarla yakalanması nedeniyle iflasına tanık olduk. Bu iflas borsadaki havayı iyice elektirikledi. Tansiyon arttı. Hele de Salı günü edeksin 10.002 puana kadar inmesi sinirleri iyice gerdi. Hükümet rahatlattı Ardından Başbakan Abdullah Gül, Başbakan Yardımcısı Abdülatif Şener ve Hazine’den sorumlu Devlet bakanı Ali Babacan’ın ekonomik program ve artık kapıya iyice dayanmış olan Irak Savaşı’nın ekonomiye etkileri ile ilgili açıklamaları piyasaları rahatlattı. uzun zamandır tek bir ses halinde konuşmayı başaramayan AKP kurmaylarının bu kadar net ve açık konuşması hükümete karşı yaşanan güven erozyonunu da hızını bir miktar azalttı. Ama sona da erdirmedi. Merkez’in müdahalesi Tabii Merkez Bankası’nın 1.700.000 TL sınırından döviz piyasasına yaptığı müdahale de piyasaların rahatlamasını sağladı. Merkez Bankası bu seviyeden dolar satarak, ABD para biriminin türk Lirası karşısında Irak endişeleirne bağlı olarak gösterdiği hızlı yükselişin önünü kesti. Daha önce de ters yönde bir müdahale gerçekleştiren Merkez Bankası böylelikle piyasanın sahipsiz olmadığını, Irak Savaşı sırasında piyasayı yakından izleyip spekülatif hareketlere müdahalede gecikmeyeceği mesajını dosta düşmana iletmiş oldu.

çalışmalarda bulunduğu zaten piyasarda konuşuluyordu. Bu söylentilerden en çok bilineni ise grubun, 5.2 milyar dolarlık toplam borcu ödemeyi taahhüt ettiği söylentisi idi. Dün özellikle ikinci senasta YKB hisse senetlerinde hızlı bir alım dalgası görünce hemen telefonlara sarıldık ve borsacılarla konuşmaya başladık.

YKB hisse senedinde alıcı olan hemen herkes aynı şeyi söylüyordu: “Karamehmet işi halletti.”

NEYİ HALLETTİ?

Borsada bu tür söylentilere alışığız. Hele de son dönemde en gözde konu YKB ve Pamukbank olduğu için hemen hergün bu konuda akla hayale gelmedik senaryolarla karşılaşıyoruz. O nedenle söylenenlere pek kulak asmadık ama yine de gözden uzak tutmamaya karar verdik.

Ve akşam saatlerinde YKB’den gelen açıklama durumu net biçimde ortaya çıkardı. İşte açıklama: “Yapı Kredi Bankası, Çukurova Holding ve holding bünyesindeki şirketlerin bankaya olan kredi borçları için finansal yeniden yapılandırma koordinasyon sekreteryasına başvuracak.

Çukurova Holding bünyesinde faaliyet gösteren bankanın İMKB günlük bülteninde yer alan açıklamasına göre, banka, söz konusu başvuruyu lider banka sıfatıyla FYY Koordinasyon Sekreteryası türkiye Sınai Kalkınma Bankası’na yapacak.” (REUTERS) Evet, Karamehmet işi halletmişti.

BAL GİBİ INSIDER

İyi de bu haber resmen yayımlanmadan borsa oyuncuları bunu nereden biliyordu. Hatta bugün ulaştığımız kimi haber kaynakları neredeyse ayrıntıların dahi bazı piyasa oyuncuları tarafından dün itibariyle bilindiğini ifade etti. Yani düpedüz İNSİDER TRADİNG.

Nedir insider trading ya da Türkçe adıyla içerden bilgilenenlerin ticareti? Şirket, borsadaki hisse senedi fiyatını etkileyebilecek bir karar almak üzeredir ya da almıştır. Bu kararı alanlar ya da karar alma sürecindeki kişilerden bu bilgiyi öğrenen üçüncü şahıslar, bilgi kamuoyuna açıklanmadan önce bu doğrultuda hisse senedinde alış ya da satış yaparlar. Yani haksız kazanç elde etmiş olurlar.

SPK VE İMKB GÖREVE

İstanbul Yaklaşımı Yapı Kredi Bankası’nın hisse senedi fiyatını etkileyebilecek bir gelişme. Kaldı ki dün ve bugün etkiledi, etkilemeye de devam edecek. Peki nasıl oldu da açıklama yapılmadan önce borsada bir sürü yatırımcı deli gibi YKB hisse senedi aldı. Ve “Karamehmet işi halleti” sözü hangi kanallardan akarak borsa koridorlarına oradan da bizim kulağımıza kadar ulaştı.

İMKB ve SPK bu soruların yanıtını ivedilikle aramak zorundadır. Yatırımcıyı korumak konusundaki ciddiyet böyle olaylarda gösterilmezse ne zaman gösterilecek, doğrusu merak içindeyim.